13. Bölüm

516 45 107
                                    

Merhabalar. Mutlu Pazarlar dilerim.💚

Bölüm hakkında, size başında klasik bir hikaye olacağını sadece karakterlerin Twice grubu üyeleri olacağını söylemiştim. Bir geçiş bölümü olarak düşünebilirsiniz bu bölümü. Sana ile ilgili gerçekleri öğreneceğiz ama dediğim gibi klasik bir hikaye. Yani Sana'nın hikayesiyle ilgili konuyu beğenmeye bilirsiniz fazla klasik gelebilir ama benim gibi karakterler ve aralarındaki ilişkilere önem veriyorsanız hiç önemsemeyeceğinize eminim, yine de hikayenin en başında belirttiğim "klasik bir kurgu" durumunu tekrar hatırlatmak istedim.🥰💚

İyi okumalar dilerimmm.💚

***

Sana'nın evine geri döndüklerinde Tzuyu lavaboya gidip elini yüzünü yıkadı ve patlamış dudağına peçete bastırarak geri dönüp Sana'nın yanına oturdu. Cheonsa, Nayeon ve annesinden gitmeyeceklerine dair sözlerini alıp uykuya dalmıştı çoktan. Nayeon onu yatağına yatırıp dönünce Sana anlatmaya başlamıştı hikayesini.

"Ben Japonya da doğdum. Babam ve annem küçük bir kafe işletiyordu ben doğduğumdan beri. Yani o kafede büyümüştüm.

Tedarikçilerimizden birinin oğluydu Kenjie. Onu uzun süreli görmezdim, benden büyüktü ama çok iyi biri olmadığını anlayabiliyordum. Alkol, sigara, uyuşturucu, her şeyi kullandığına şahit oluyordum ürün teslim etmeye geldiğinde.

Çocukken yüzüme bile bakmazdı, insanlarla iletişim kuran biri gibi durmuyordu. Zaten bizde alkol ve sigara kokusuna dayanamayıp bir an önce teslimatı yapıp gitsin diye bekliyorduk annemle. Her zaman gelmiyordu kafeye ama arada babası yerine o teslimat yapıyordu.

17-18 yaşlarıma geldiğimde bakışları farklılaşmıştı, beni rahatsız etmeye başladı, bende o geldiğinde anne ve babamın yanından ayrılmamaya, bazen de o geldiğinde kafeyi terk etmeye başlamıştım.

Son dönemlerde kafedeki işler de kötü gitmeye başlamıştı. Bir gün babam bir teklifle geldi bana. Tedarikçi, yani Kenjie'nin babası oğluyla evlenmem şartıyla malları ücretsiz vereceğine ve kafenin borçlarını üstleneceğine dair söz vermiş. Ailem o yaşlarına kadar kafe işletmek kahve ve pasta çörek yapmaktan başka hiçbir şey yapmamışlardı, yani başka bir işte çalışabileceklerini düşünemiyorlardı ki zaten yaşlı sayılırlardı. Başta beni zorlamadılar Kenjie'ye ısınmam için bekleyeceklerini söylediler, ama öyle bir şey olmadı. Sonra babam kesinlikle evlenmem ve fedakarlık yapmam gerektiğini söyledi."

Sana burnunu çekerek ve yanaklarında göz yaşlarını akıtarak anlatıyordu bunları.

"Annem o dönemde hastalandı. Kanserdi, tedavi ücretleri çıktı birden, o zaman çaresiz kaldım ve kabul ettim. Bizi 3 gün içinde evlendirdiler. Kenjie benim kocam olsa bile asla aynı yatağa girmemiştim. Hep kaçtım, kendimi odalara kilitlerdim, o gittiğinde çıkardım. Ama bir gün çok zamansız ve sinirli halde geldi eve ve beni mutfakta yakaladı. Bana zo-zorla yaklaştı ben, ben onun bana dokunmasını istemedim a-ama o durmadı."

Sana hıçkırırken Tzuyu elini sıkıca tuttu. Hemen yanındaki Jihyo elini kızın sırtına koydu ve okşayıp sakinleştirmeye çalıştı.

"So-sonra odalardaki tüm anahtarları topladı, o günden sonra beni her yakaladığında dövdü. Hamile kaldığımı öğrendiğimizde bir daha bana vurmamıştı. Ama doğuma az kala yine bir şey için sinirlenmiş halde eve geldi ve yeniden dövdü. Ka-karnıma vurduğunda çok korkmuştum. Cheonsa'ya bir şey olmasından çok korktum, şükür ki olmadı. Bir gün annem ve babam ansızın kapımızı çaldığında yine dövüldüğüm günlerden biriydi, halimi gördüklerinde beni hemen eve geri götürdüler, tabi Kenjie bunu öğrenmişti. Eve geldi, ailemi tehdit etti. Ama gitmek istemedim. Darp raporu almıştık zaten polis de gelince alıp götürdüler ama bir şey yapmamışlar, serbest kaldı. Bizde uzaklaştırma kararı için başvurduk hemen. Birkaç yıl ortalarda gözükmedi, bizimde o an boşanma davası açacak maddi durumumuz yoktu o dönem devlet avukat atamıyordu, ücret şarttı. Bu yüzden bekledik, uzak olması bile yeterliydi bizden. Cheonsa 3 yaşındayken babam yaptığı birikimi kullanarak dava açmaya karar verdi. Öncesinde kafeyi kapatıp satışa çıkardı. Tabi Kenji bunu babasından duymuş olmalı ki beni aramış. Ben Cheonsa ile ilgilenirken annem açmış telefonumu, ona dava açacağımı da söylemiş. Annem bana bu konuşmayı yaptıklarını söylediğinde içimde kötü bir his vardı. Bir şeyler olacağını sezmiş gibiydim sanki. Cheonsa da öyle, o gün durmadan ağladı, çok huzursuzdu. Polisi arayıp uzaklaştırması olan kocamın aradığını ve dava açacağımı öğrendiğini söyledim. Onlarda ekip göndereceklerini söylediler sokakta devriye gezmesi için.

Hot & Cold✅️(SaTzu)🔥❄️(gxg)TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin