Hot & Cold✅️(SaTzu)🔥❄️(gxg)TAMAMLANDI

25. Bölüm - Final Part I

Merhaba, yine dolu olacağım bir hafta sonum var riske etmemek için şimdi atıyorum final bölümümüzü. SaTzu'nun bu yolculuğu burada sona eriyor ve bana aşırı tatlı gelen bir yolculuktu. Bunu bir yazar olarak değil de bir okur olarak söylüyorum şahsen. Bittiği için çok üzgünüm ama yenilerine odaklanmak için bunu yapmam gerekiyordu. Umarım hoşunuza gitmiştir. 😇

Finali ard arda 2 bölüm şeklinde atacağım.

Medya: Twice - One In A Million (Milyonda Birsin) Türkçe Çeviri.
💚
İyi okumalar dilerim.💚

***

1 hafta sonra

"Sana unni lütfen bana yardım et Chaeyoung(Çeyon) olmayınca o çiçeklerle uğraşmak çok zor."diyerek yalvarıyordu Dahyun(Tayon), Sana'ya.

"Dahyunie(Tayonii), şirkete gelmek istemiyorum. Herkes yanlış anlayacak, göz önünde olmak istemiyorum biliyorsun. Hem Tzuyu(Çuvi) orada, onun için geldiğimi düşünecek..."

"Yah unniii! Çok kötüsün! Senden ilk kez yardım istiyorum. Hem Tzuyu' nin(Çuvinin) bugün toplantısı var ve yerinde olmayacak, lütfen yardım et, lütfen lütfen! Topraklarını değiştirmem gerekiyor yoksa çiçekler ölecek lütfen unni lütfeeennn!"

"Neden şirketten birilerinden yardım istemiyorsunda benden istiyorsun?" dedi Sana. Tzuyu ile karşılaşmak onun için hala zordu bu yüzden şirkete gitmek istemiyordu. Evde de elinden geldiğince karşılaşmamaya çalışıyordu.

Dahyun perişan haldeydi. Sana'yı ikna etmekte zorlanıyordu.

"Unni, senden sadece yardım etmeni istiyordum. Neden bu kadar zorsun? Pekala kendim yapacağım, seni rahatsız ettiğim için üzgünüm..."

Dahyun asık yüzüyle, meraklı bir şekilde onları izleyen Jihyo'nun(Ciyonun) arabasına yürürken Sana seslendi.

"Tamam! Tamam bekle, Cheonsa'yı Nayeon unnniye bırakıp geliyorum. Bana bir kahve borcun var!"

Dahyun sevinçle zıplarken Sana ister istemez kızın haline gülmüştü. Cheonsa'yı Nayeon'a bırakıp konuyu ona açıklamış ve JiDa(Jihyo, Dahyun) ikilisi ile şirkete gitmişti. Kimseyle göz göze gelmemeye çalışarak önce Dahyun'un odasına geçip birer kahve içmişlerdi. Sonra birlikte çatı katına çıktıklarında önce Sana içeri girmişti. Tam karşısındaki bankın önünde dikilen uzun boylu güzel kızı görünce şaşırıp öylece kalakaldı.

Sana arkasına döndü ama Dahyun ortalarda yoktu.

"Kimse yok ve çiçeklerle ilgili bir şey yapmayacaksınız. Dahyun unni seni buraya getirmem için bana yardım etti."

"Burada ne işimiz var Tzuyu?"dedi Sana sesini sabit tutmaya çalışarak, çok heyecanlıydı ve sesinin titremesinden korkuyordu. Tzuyu omuz silkti ve gülümsedi.

"Çatıya geri dönmek istediğini söylemiştin..."

Sana o gün (MiChaeng'in düğününde) söylediği cümlelere ilk defa bir karşılık alıyordu şimdi.

"Ya-yani beni affettin mi?" dedi kekeleyerek. Tzuyu gülümsedi ve cevap verdi.

"Bir şartla affederim."

Sana kaşlarını kaldırdı, ne isteyeceğini tahmin edemiyordu ama yine de başını salladı, onunla henüz var olamamış ilişkisini kurtarmak için her şeyi yapardı.

"Seni affetmemi istiyorsan, öp beni."

Tzuyu o günkü gibi söyler söylemez gözlerini kapatmıştı. Sana da başta şaşırsa da o günkü gibi gülümseyerek kıza yaklaştı ve ellerine uzanıp tuttu sonra dudaklarını dudaklarına bastırdı.