"GÜNAYYYDINN!"
Kapıyı açar açmaz gelen yüksek desibelli 'günaydın' karşısında irkilip kulaklarımın can sağlığı için endişelendim.
"Ya kızım sağır sultan bile duydu. Bu kadar bağırmaya gerek var mıydı yani ?"
Meriç 'in kafasına şakayla karışık hafifçe vuran Dorukhan'a dönüp hâllerine gülmeden edememiştim.
"Sorun yok Dorukhan. Uykun açılmıştır işte ne güzel."
Meriç aydınlanan yüz ifadesiyle bana dönerek kocaman sırıttı.
"Ya canım yengem ! İşte bak görüyor musun ? Nasıl da savunuyor beni. "
Yengelendiniz.
Dediklerinin şaşkınlığıyla gözlerim irileşirken hızlıca arkamı kontrol ettim.
Abimin kapı önünde bir ilişkim olduğunu duyması isteyeceğim en son şeylerden birisi bile değildi. Zaten en uygun zamanda kendim anlatacaktım.
Bakışlarımı kapıda bekleyen ikiliye çevirdiğimde Meriç'in neşeli ifadesi anlık olarak hafifçe sarsılmıştı.
"Ben yanlış bir şey mi dedim ? Neden gerildiniz?"
Kafamı 'hayır' anlamında hızlıca salladım.
"Hayır hayır. Sadece daha çok yeni ve abimin birazcık haberi olmayabilir."
Az önceki neşesi tekrar yerine gelirken gözlüğünü düzelterek konuştu.
"Ben bilmiyordum. Ama öğrendiğim iyi oldu. En azından içerde pot kırmamış olurum."
Çok haklısın vallahi. İçerde böyle bir pot kırsaydın ben bile toparlayamazdım.
Dedikleri karşısında hafifçe gülümseyip elimle içeriyi işaret ettim.
"Ay geçin hadi içeriye. Açlıktan bayılacağım şimdi. "
Misafirperverlik desen o da var ya.
Meriç içeriye doğru hareket ederken muzip surat ifadesiyle yanıma yaklaşan Dorukhan inanılmaz bir tehlike arz ediyordu.
"Ben tutarım."
İmâ ettiği şeyle kaşlarım çatılırken sağ koluna pek de ağır olmayan bir tokat indirmeden edemedim.
"Aynen kral, abim de seni tutar sonra değil mi ?"
"Ben neyi tutuyormuşum tam olarak?"
Gülerken kısılan gözlerine bakmaktan mest olduğum bu anda Abim tarafından basılmak biraz panikletmişti doğrusu.
Hadi Melis çalıştır saksıyı. Göster mükemmel oyunculuk skillerini.
"Ay abi senin kulaklar da gitmiş iyice."
Arabistan'a gitmiş hem de .
Konuyu değiştirme çabalarıma biricik manitam da kayıtsız kalmayıp desteğe gelmişti.
"Bunda bir hâller var Melis. Böyle Leyla Leyla dolanıyor tesislerde görmen lazım."
Bunu duyan Berat da durur mu yapıştırmış cevabı.
"Sen önce kendine bak lan. Ergen aşık gibi dolanıyorsun ortalıklarda."
Panik havasını yeterince dağıttığımı düşünerek balkonda kök salıp meyve vermeye hazırlanan Meriç'in yanına doğru hareketlendim. Zira burada biraz daha kalırsam bir şeyleri mahvedebilirdim.
