1. Bölüm: Ikilem

4 1 0
                                    

Yine aynı yerdeler, ikiside birbirinden habersiz. Kız taşlara oturmuş öylece bakınıyor, erkek ise kızın biraz gerisinde içkisini içiyordu. Erkek sarhoş olmamak için az içiyordu. Bazıları erkek gibi içiyor, bazıları arkadaşları ile konuşuyor, bazıları ise kız gibi kendi başına oturup etrafı inceliyor. Buraya acıları olan insanlar geliyor, kimileri birbirine sırdaş oluyor kimileri ise herkesten uzaklaşıp kendi düşünceleri içinde boğuluyordu.

Buranın adı " Sirenevi " diye geçiyordu. Böyle geçmesinin nedeni bilinmiyor fakat kimsede buna ses çıkarmıyordu. Kız yine kendi düşünce havuzunda boğuluyordu. Oysa 1 ay öncesine kadar ne kadar da mutluydu.Her sabah onu terlikle uyandıran annesi yoktu artık. Her gece arayıp " sesini duymadan uyuyamıyorum " diyen sevgilisi de yoktu. Her zor durumda yanında olan ona destek çıkan yankı da yoktu. Neden gitmişlerdi? Neden yanlız bırakmışlardı onu?

"Sen ölürsen bende ölürüm" diyen annesi neden sözünü tutmamisti. "Bu dünyada kimseye güvenme kardeşim yarın sana ne yapacağı belli olmaz" diyen Yankı neden güvenmisti? Neden ikiside söylediklerini yapmamışlardı? O anı asla unutamiyordu.

"Eve gelmiştim. Kapıyı çaldım, açan olmadı. Tekrardan çaldım, yine kimse acmamisti. Off diyip anahtarimi çıkardım annem evde yoktu galiba. Kapıyı açıp içeri girdim fakat bir koku vardı her ne kokuyorsa güzel bir şeye benzemiyordu. Çantamı yere koyup biraz daha ilerledim ve en sonunda durdum. Yerde yatan 2 kanlı beden. Birisi annemdi, diğeri ise Yankı. Titreyen bacaklarımla yanlarına gittim. Nefes aldıklarına dair bir işaret yoktu, buz kesilmiştim. Annemin yanına koştum ilk önce
- Anne, dedim titreyen sesimle. Yüzüne dokundum buz gibiydi kanı çekilmişti.
- Yankı, diyip yankı'nin tenine dokundum oda soğuktu. Gittiler mi? Nasıl olabilirdi?

Üzerimdeki şoku atlatıp tüm gücümle acı bir çığlık attım.
- ANNEEEE! YANKIII!, Gözyaşları içerisinde sürekli böyle cigirdim. Birileri gelmiş beni yerden kaldırmaya çalışıyordu. Bense yapabildiğim tek şeyi yapıp bir yandan çırpınıyor, bir yandan bağırıyordum. Polisler, ambulanslar geldi onları götürdüler, devamı ise yoktu hatırlayamıyorum "

Kızın gözleri dolmuştu yine. Bunu kimin yaptığını biliyordu fakat elinden birşey gelmiyordu. Polisler hiçbir şey yapmiyorlardi. Kız ağlamak istiyordu, bağıra cigira ağlamak. Ama olmuyordu, aslında kız ağlıyordu ama içindeki acı geçmiyordu, öyle ağlamak istiyordu ki ağlayıp uzun bir süre konusamayip insanların sorularından kurtulmak istiyordu.

Çocuk elindeki içki şişesini yere koydu. Gözlerini etrafta gezdirdi, tek başına oturan kıza takıldı gözleri o ağlıyor muydu? Yanına gitmeli miydi, yoksa oturup görmemiş gibi mi yapmalıydı? Yanına gidince kızın konuşacağı da belli değildi. Belki onu kovucaktı ama böylede içi rahat etmiyordu. Yıllar önce gördüğü kız geldi aklına, alt komşularının kızı.

"Evde oturuyorduk sohbet, muhabbet falan. Bir anda bir çığlık koptu, bir çığlık daha annesi hemen kalktı yerinden koştu kapıya. Annemin ardından bende kalktım koştum. Aşağıdan geliyordu ses annem öyle bir iniyordu ki düşse yüzü parcalanirdi. Bende olabildiğince hızlı adımlarda indim aşağıya. Nazan teyzelerin kapısı açıktı, çığlıklar oradan geliyordu. Bir kız iki kanlı bedenin ortasında oturup çığırıyordu. Hemen kızın yanına koştuk, birkaç kişi daha geldi. Kızı tuttum kollarından çekmeye çalıştım, o ise çırpınmanin yanı sıra çığırıyordu annemler de ambulans aradı."

Erkek hala o anı aklından çıkaramıyordu. O kızın kollarındaki çırpınan hallerini unutamiyordu. Onunda gözleri dolmuştu. Bu düşüncelerden onu kurtaran acı dolu bir çığlıktı.

DELFIN 'IN AGZINDAN

Ağlarken duyduğum sesle kafamı kaldırdım. Annem ve Yankı karşımda bana kin dolu bakışlar atıyordu. Konuşmaya başladılar " senin yüzünden öldük!" Bana öyle kin dolu bakıyorlardı ki içim yanıyordu.
- Anne, Yankı, bana öyle bakmayın, dedim sitem dolu bir sesle.
- Sen bizim ölüm sebebimizsin!, Dediler ne zaman onları görsem böyle diyorlardı. Bunların gerçek olmadığını biliyordum fakat sesimi çıkarmıyor yüzlerini izleme fırsatını elde ediyordum.

Bir anda ilk önce annemin güzel yüzü kanla kirlendi sonra Yankı 'nin ilk defa olmuştu böyle.
Acı dolu bir çığlık attım. Çığlığım kendi kulağımı acitmisti. Annemler kanlı yüzleriyle üstüme geliyordu. Bense geri geri kaçarak çığlıklar atıyordum. Çevredeki insanlar bana nasıl bakıyordu bilmiyorum ama pek de takacak durumda değilim.

- SENI DE ÖLDÜRECEKLER HAHAHAHAHAH! , kalbim de inanılmaz bir acı vardı. Sesten kurtulacağımi sanarak kulaklarımı kapattım. Gözlerimi kapattığımda sanki beni kesecekler gibi hissediyor gözümü açıyordum. Birinin kollarının arasında hissettim kendimi çığlıklar atıyordum hala o kollardan kurtulmaya çalışıyordum.

Annem ve Yankı' nin simaları yavaş yavaş silindi. Kim olduğunu bilmediğim cusseye sardım kollarımı ilk önce bedeni kasıldı. Sonra ise o da sıkıca sardı beni sesler gitmeye başladı. Kulağıma değen dudaklardan birşey dediğini anlamıştım fakat ne dediğini duyamiyordum. Takatim kalmamıştı boğazım cigirmaktan acımıştı. Biraz daha öyle durduk biraz çekildi benden bende çektim kendimi. Bir erkek çocuğuydu gözlerinde buğu mu vardı? Yoksa benim gözlerim buğulu olduğu için mi öyle görüyordum.

- Iyi misin?, Dedi endişe dolu sesle. Baş sallamakla yetindim.
- Derdini anlatmak istersen dinlerim. Dedi tekrar konuşarak, ne diyecektim şimdi kabul edip içimdeki acıyı bir nebze azaltacak mıydım? Yoksa kabul etmeyip öylece susacak mıydım?

GECENIN OYUNUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin