Boşluk

206 15 2
                                    

Bir bahar sabahıydı. Ege'yle kahvaltımızı harika bir şekilde yaptık. Ege kim derseniz eğer, benim ilkokuldan beri en yakın çocukluk arkadaşım. Şu son zamanlarda ise aynı evi paylaşıyoruz. Zamanımın çoğunu onunla geçiririm. Çünkü o benim Herşey'im. Bu zamana kadar yaşadığım iyi yada kötü her şeyde yanımda oldu. En çok da annem ve babamı kaybettiğim zamanlarda...

Ben Selinay. 20 yaşındayım. Bir tane erkek kardeşim var , Selim. - Multimedia'da Selim vaar :) - O da 11 yaşında. Anne ve babamızı bir yıl önce trafik kazasında acı bir şekilde kaybettik. O günlere dayanmamız çok zor oldu. Bize bir tek Ege ve teyzem destek oldu. Selim 'le birlikte bir süre teyzemlerde kalmayı denedik. Kuzenimin şımarıklığı yüzünden ben teyzemlerden ayrıldım. Selim de teyzemin ısrarlarıyla orada kalmak zorundaydı. Bense o zamandan sonra Ege 'yle kalıyorum. Çok da iyi anlaşıyoruz zaten :). O asla egolu erkeklerden olmadı. Hep olduğu gibi görünmeyi seçti. Şu an mutluysam ve dimdik hayata tutunabiliyorsam bu kesinlikle onun sayesinde.

Anne ve babamın geçirdiği trafik kazasında, babam olay yerinde hayatını kaybetmişti bile. Annem ise çok ağır yaralıydı, onu da hastaneye kaldırdılar. Ağlamamı bir türlü durduramıyordum. Ne yapacağımı bilmez bir halde aldığım telefonla Ege'yle birlikte apar topar hastaneye, annemin yanına gittik. Selim 'i evde bırakmıştık. Yol boyunca babamın öldüğünü anneme nasıl söyleyeceğimi düşündüm. Söyleyemezdim galiba. Ege beni sakinleştirmeye çalıştıkça ağlamam daha da şiddetleniyordu.

Bana saatlerce sürmüş gibi gelen bir yolculuğun ardından hastaneye varmıştık. Özel hastane kıyafetleri giyerek annemin yattığı odaya girdim. Her tarafında bir sürü yara vardı. Annem hareketsiz bir şekilde yatıyordu. Gidip yatağının ucuna oturdum sanki son kez tutacağımı hissetmiş gibi tuttum ellerini... Sanki son kez göreceğimi biliyormuş gibi yüzünün her bir ayrıntısını ezberlemek istiyormuşcasına dakikalarca onu izledim. Şiddetli ağlamam bende geriye sadece küçük hıçkırıklar bırakmıştı. Ege de yoğun bakımın camından bizi izliyordu. Sessizce otururken annemin gözlerini açtığını farketttim.

"Anne ne olur bırakıp gitme bizi. Sen güçlü bir kadınsın. Ne olur kalk ayağa evimize gidelim ve bana en sevdiğim havuçlu kekten yap. Yine senle dertleşebileyim. Doyasıya sarılayım sana. Saçımı okşa benim. Gitme... " diyerek ağlarken annem zorla konuşmaya çalıştı ve güçlükle "Baban iyi mi ? " diyebildi. Ben ağlamaktan konuşamadım bile. Söyleyemedim ona... Çünkü babam annemin 30 senelik hayat arkadaşıydı. Daha sonra söylerim ona diye düşündüm.

Annem ağzını dahi açmadı ve ağladı sadece . Onu ağlarken görmeye hiç dayanamıyordum. Ağladık ve birbirimize sarıldık. " Canım kızım... " dedi bana yavaş yavaş. "Kardeşinle birlikte teyzenlerde kalırsınız. O size çok iyi bakar. Selim 'i benim için öp..." dedi. Sonra yavaş yavaş gözlerinin kapatışını gördüm. Hemen hemşire çağırdım. Çığlıklarım bütün odayı doldurmuştu. Ege ise yanımda ağlıyor ve bana destek olmak istercesine elimden tutuyordu. Çok uğraştılar ama olmadı. Annem de bırakıp gitti bizi... Canımdan bir parçayı daha kaybetmiştim. Ondan sonrasını hatırlamıyorum. Çünkü Ege'nin kucağında bayılıp kalmışım.

Uyandığımda beyaz renklerin hakim olduğu bir hastane odasında yatakta yatıyordum. Başımda Ege, Selim, teyzem ve pek hoşlanmadığım kuzenim vardı. Hepsi de ağlıyorlardı.Ben kuzenimle çok anlaşamasam da onun arası annem ve babamla çok iyiydi. Bu yüzden o da çok üzülmüş olmalı.

Hızlı bir şekilde doğrulmaya çalıştım. Ama başımdaki şiddetli ağrı buna engel oldu. Teyzeme bakarak "Selim'e söylediniz mi ?" dedim. Teyzem hıçkırarak başını salladı ve beni onayladı. Selim koşarak gelip bana sarıldı ve ağlamaya devam etti. "Ağlama ablacım. Emin ol onlar bizi bu şekilde görmek istemezlerdi." dedim. Teyzem ve kuzenim Selim'i sakinleştirmek için onu dışarı götürdüler.

Odada Ege'yle yalnız kalınca Ege bana, " Selinay, kardeşin için dimdik ayakta durmalısın. Yapma böyle. İnan bende çok üzülüyorum. Ama ölüm işte bir çare bulamıyorsun ki. " dedi. "Ege ben daha kendim dimdik duramazken kardeşime nasıl destek olacağım ?" dedim çaresizce. Ege, " Birlikte her şeyin üstesinden gelebiliriz" dedi.

Neyse, o günleri hatırlamak bana sanki yeniden yaşıyormuşum gibi acı vermişti. Ege'nin fikriyle bugün teyzemlerden Selim'i de alıp sinemaya gitmeye karar verdik. Üçümüzün de kafamızı dağıtmaya çok ihtiyacımız vardı.

Selaam. Bu, wattpaddeki ilk hikayem. Hatalarım varsa affedin. Umarım kurgum hoşunuza gider. Görüşmek üzeree. :)

TEK SEBEPHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin