KESKİN NİŞANCI

1 0 0
                                    


İki yıllık okul bitince askere gitmeye karar verdim.

BİLECİK 9.JANDARMA ER EĞİTİM ALAY KOMUTANLIĞI'nda askerliğe başladım.

Askeri elbiseler dağıtılırken palaska da vermişlerdi.

Palaskaları takınca diğer birliklere gittik, aynı dönem askerler bize selam durdular.

Çaktırmadık, hoşumuzada gitmişti hani, palaska yüzünden bizi usta asker zannetmişler meğer.

Ben yaşlı asker olduğumdan adım babaya çıkmıştı. Bir asker vermişler yanıma, desinatörlük yapıyordum.

Acemi birliğinin son günlerinde, dağıtım için atış poligonuna çağrıldık.

Askerlere dokuz atış yaptırıyorlar, başarılı olanları ayırıyorlardı.

Benden önceki askerler, tüfek tutmayı beceremiyor, mermi patlayınca asker bir yana tüfek bir yana düşüyor, gülmemek içn kendimi zor tutuyorum.

Bir başka asker, hedefe nişan alıyor, atış esnasında tüfek yön değiştirdiği için komutan sipere yatıyordu.

Bazen komutan muhtemel sakar askerlerden dolayı askerin arkasına saklanıyor, öyle emirler yağdırıyordu.

Beceriksiz askerler yüzünden komutanlar ne yapacağını şaşırıyorlardı.

Askeri dövüyorlar, dövülen asker daha çok sapıtıyordu.

Sakarlığı, korkuyla birleşince komutan başka sipere geçip,

sinerek öyle ateş emri veriyordu.

Sıra bana gelince, ilk atışım başarılı, ikinci atışım da daha iyi. Üçüncü atışım tam hedef olunca, komutan işte bu ya, der.

Aferin asker diyerek beni tükenmez kalem ve bir flaman bayrakla ödüllendirdi.

Yetinmeyip, işte asker dediğin böyle olur diyerek herkese örnek gösterilerek alkışlattırdı.

Nede olsa karadenizli idik. Mütevazı davranıyordum sözde ama içimde bir hava yakalamışım ki, ayaklarım havada yürüyorum sanki.

Kasıntı bastı beni bir kere, gururla mütevazılık arasında gidip geliyorum.

Arkadaşlarımın arasına dönünce alaycı bir gülümseme yakaladım.

Pek hoşlanmadım.

-Ne oluyorsunuz, başarmış olmamı hazmedememiş gibi halleriniz var sanki, kinayeli bir gülüşünüzü farkettim.

-Yahu sen bizi okadar beceriksiz mi zannediyorsun Yusuf?

-Sanmıyorum, öyle idiniz be, hedef karşınızda siz komutanları indirecektiniz azdaha.

-Yusuf sen salaksın!!.. Her birimiz havada uçan kuşu vuracak kadar keskin nişancıyız!

-O halde onca dayak niye yediniz?

-İddia ediyorum sen süzme salaksın Yusuf!

Çok ciddi idiler, ve bana kızıyorlardı.

-KESKİN NIŞANCILARI DOĞUYA GÖNDERİYORLARMIŞ!

-Nee? ne diyorsunuz siz?

-Haberin yokmuydu senin?

Donup kalmıştım.

Allah kahretsin, salak ve beceriksiz numarası yapmışlar meğer.

Nasılda kasvetli havalara girmiştim ben öyle, şimdi ise düştüğüm şu hale bir bak.

Arkadşlarım geri hizmetlere gittiler, beni güney doğuya,sınır bölgesi Şanlı Urfaya gönderdiler.

Bazı zamanlar başarısız olmak da işe yarıyormuş hayatta.

Herzaman başarılı olmak, insanı doğru hedeflere götürmüyormuş meğer!.

26.05.2018

Yusuf Mert

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 04, 2022 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

KAVASALİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin