Marvel

16.BÖLÜM

HELLOOO AŞKLARIM HUZURUNUZDA BÖLÜM...

PETER'DAN...

Okul bittiğinde Ned ile beraber eve doğru yürümeye başlamıştık. Geçen gün Y/N'min benim yüzümden Bay Stark'la kavga etmesine gerçekten çok üzülmüştüm. Evet açıkçası bence de Bay Stark Y/N'min üstüne çok gidiyor ama ben sadece Y/N'mi çok saf bir şekilde seviyorum. Ona olan duygularım sadece bir hoşlantı dan ibaret olmadığını çok iyi biliyordum. Onun o güzel gözleri, saçları... Yani aslında gün geçtikçe ve onu daha iyi tanıdıkça ona galiba aşık olmaya başladığımı fark ettim.

Ned: Hala ona açılmadın değil mi Parker?

Peter: Hayır maalesef. Ama gerçekten denedim Ned. Her ona açılacağım zaman bir şeyler oluyor ve sanki bunu biri engelliyormuş gibi hissediyorum.

Ned umursamazca omuz silkti.

Ned: İyi o zaman artık ne yapalım. Kızın düğününde belki açılırsın.

Ned'in bu söylediğine kıkırdamıştım.

Peter: Yok artık daha neler.

Y/N'DEN...

Y/N:Ben geldim ev ahali!!!

Bağırdığım için bütün koridor benim sesimle yankılandı.

Pepper: Hoş geldin bebeğim.

Babam sadece kafasını bir saniyelik bana çevirdi ve hemen önüne döndü. Mesafeli bir ses tonunda konuştu.

Tony: Hoşgeldin.

Aklıma gelen fikir ile hemen çantamı odama atıp babamın yanına koştum. Babamın yanına gelince hemen boynuna sarılıp onu öpmeye başladım. Evet ona kırgın,sinirli ve kafasını koparmak istiyor olabilirim. ancak eğer bir şey istiyor isem bunu kararı babamdan çıkar bunu için bunu yağmaya mecburum.

Y/N: aaa benim yakışıklı! Zeki babam da  buradaymış-

Evet klasik bir gün daha ben yalakalık yapmaya çalışırken babam yine beni susturdu.

Tony: Ne isteyeceksin Y/N?

Hiç lafı uzatmadan direkt lafa girdim.

Y/N: Ee şey ben Asgard'a gitmek istiyorum bu hafta sonu. Yani yarın.

Babam direkt kafasını iki yana salladı.

Tony: Katiyen olmaz Y/N.

Mızmızlanma vaktim gelmiş geçiyordu.

Y/N: Ya neden baba ya!?

Morgan: Bende geleceğim!!!

Kasap et derdin de koyun can derdinde. Sanki ben kendi gitme iznimi almışım gibi bir yerden Morgan da çıktı. 

Wanda: E bende eksik kalamam.

Kalma tabi sende gel. Birde oradan vurun çünkü ölmüyorum ben! Kafamı iki yana sallarken babama doğru döndüm.

Y/N: Maalesef baba artık izin vermeye mecbursun. Yoksa biliyorsun üç kızına da izin vermezsen eğer. Aylarca üçümüzde başının etini yeriz. Biliyorsun daha önce bunu deneyimlemiştin.

Babam oturduğu koltuktan kafasını iki yana sallayarak kalktı.

Tony: Hayır niye üç tane kız. Bari biri ya, sadece biri erkek olsaydı ne olurdu sanki.

Y/N: Tamam mı?

Tony: Tamam. Gidin hepiniz ne haliniz varsa görün.

Y/N: İşte bu babiş- yani babacım.