15.Bölüm

212 20 11
                                    


HELLOOO AŞKLARIM HUZURUNUZDA BÖLÜM...


Y/N: Yok bir şey ben Morgan'ın yanına gidiyorum.

Sinirle hemen Morgan'ın yanına gittim. Odaya girdiğimde Morgan'ın kafasında babamın anneme özel olarak yaptığı mavi kask vardı.

Y/N: Morgan bebeğim bunun sende ne işi var.

Kaskı Morgan'ın kafasından çıkardım ve bozulan saçlarını elimle düzeltmeye çalıştım.

Morgan: Canım sıkılmıştı abla.

Onun saçlarıyla oynarken aklıma babamla olan kavgamız geldi.

Y/N: Benimde...

Arkamda ki Morgan'ın dolabımın içinden sesler gelmişti. Kafamı hemen dolaba döndürdüm ve sonra hemen Morgan'a baktım.

Y/N: Morgan dolabın içinden sesler mi geliyor yoksa ben iyice delirdim.

Dolaba doğru giderken Morgan elimden tutup beni durdurdu.

Morgan: Ya şey babamın bana verdiği robot.

Kaşlarımı ona inanmadığı belli edecek şekilde oynattım.

Y/N: İyi peki bunu yemiş gibi yapacağım.

Morgan'ı son bir kere öpüp odama gittim.

Yazardan...

Y/N odadan çıkınca Morgan rahat bir nefes verdi.

Morgan: Gitti artık çıkabilirsin!

Loki dolaptan çıktığı gibi yaptığı ilk iş kıyafetini düzeltmek oldu.

Loki: Her neyse anlaştığımızı sayıyorum cadoloz.

Morgan bir kolunu beline koyup bir elini de çenesinin altına koydu.

Morgan: 50 dolar karşılığında Peter abi her geldiğinde onu ablamdan uzak tutacağım.

Loki'nin yüzünde bunu da hallettik gibi bir sırıtış vardı.

Loki: Anlaştığımıza sevindim cadoloz.

Y/N'DEN...

Gerçekten artık sıkıntıdan kafayı yemek üzereyim. Artık gerçekten biri ile konuşmam lazım ama asla babamın tarafını tutmayacak biri. Acaba kim olabilir ki? Aslında zamanında jarvis ile çok dertleşmiştik ama o kesinlikle babamın tarafında olacağı için hemen listeden onun adını sildim. Thor desem o yine bir yerlerde içiyordur. Peter... Yani zaten Peter demek Tony demek onun için o da gitti. Ama bir isim biliyorum ki asla ama asla babamın tarafında olmayacak birini biliyorum. Steve Roders, tabi ya. Hemen cebimden telefonumu çıkarıp rehberden kaptanı bulup aradım 2. çalışta hemen açmıştı.

Y/N: Alo Kaptan eğer müsait isen bir gelir misin?

Steve: Bir şey mi oldu Y/N iyi misin?

Steve'in sesi çok stresli çıkmıştı.

Y/N: İyiyim iyiyim, sadece dertleşecek birine ihtiyacım var.

Steve: Tamam, 30 dakikaya oradayım.

Y/N: Tamamdır.

Telefonu cebime koydum ve balkona çıktım. Etrafı izlerken biri kapımı çalıp içeri girdi.

Peter: İyi misin?

Yüzüme sahte bir gülüş yerleştirdim.

Y/N: İyiyim.

Peter yanıma geldi ve bir anda beni kendine çekip sarıldı. Bir iki saniye ne yapacağımı bilemeden durdum ama sonra bende kollarımı boynuna doladım. Dudaklarını saçıma bastırıp bir öpücük bıraktı. Dışarıdan çok hızlı adım sesleri bize doğru yaklaşınca kafamı istemsizce kapıya doğru çevirdim.

MarvelHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin