Bardaktan boşalırcasına yağmur yağıyordu İstanbula.Evet,İstanbul acıların,kırık kalplerin şehri.Çok acılar çektim,çok düştüm.Ama hep düştüğüm gibi kalkmayı da bildim.Şimdi elimde kahvem,evimin balkonumda oturmuş yağan yağmuru izleyip,hayatımı düşünebiliyorsam bu geçmişimin sayensindedir.
Hayatımı seviyorum,çektiğim acıları,kendimi...Çünki neden sevmeyeyim?Ah pardon, ben Dolunay.Dolunay Saruhan.Adımı çok seviyorum.Ayı,geceni,yıldızları,mavini,kitapları,müziği,sessizliği..Bunlar beni var eden şeyler.
Böyle konuşduğuma bakmayın,aslında baya enerjili biriyimdir.Ama ne kadar gündüzleri seviyorsam,bir o kadar da geceye aşığım.Vaktim oldukça sessizliğime sığınırım.Severim kendimle baş başa kalmayı,kendimi dinlemeyi.Çünki biliyorum ki beni benden daha iyi kimse anlayamaz.Hayatımda her zorluğu yaşadım.Çoğunlukla da tek başımaydım.Yani ben tüm zorlukları yaşadığımı düşünüyordum.Bilemezdim...Hayatımın bir günde değişeceğini her şeyin tepetaklak olacağını....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kar Küresi
ChickLit-Ben zaten ne akla hizmet geldiysem buraya?Kızım senin burda ne işin var?Mis kokulu bebeğimi de çok özledim zaten.Buradan çıkıp hemen Güneşimin yanına gidip onun mis gibi kokusunu içime çekmek istiyorum.Ben böyle söylene söylene insanların arasından...