Avukat Artemis

464 22 0
                                    

Avukat oldukça rahattı. Masaya oturur oturmaz elimi tuttu. Böyle ciddiyetsiz tavır beklemiyordum. Dudaklarında iştahlı bir adamın arzusu vardı.
Yirmi dakika boyunca bana karizması hakkında kızların gördüklerini anlattı. On dakika sonra ise bana türlü türlü edebi ifadeleri kullandı.
- Yıldızlar kainatta çokça. Elsa senin kalbin olsun bana hoşça.
Gülmemek için zor tuttum kendimi.

Artemis ünlü bir markanın takım elbisesini giyinmişti. Anlaşılan marka tutkusu oldukça fazlaydı. Jöleli saçları gecenin en hayal kırıklığı şüphesiz olmuştu. Sanki inek şap şap diye dilini iki kez saçına değdirip suyu bırakmıştı. Gözlerim böyle çirkin saç modelini uzun zamandır görmemişti. Oysa resimdeki saçları çok doğal duruyordu.
- Elsa. Sizinle tanışmak harika bir duygu. Söylemiş miydim ?
- Evet.
Artemis garsonu çağırdı.
- İkimize birer kadeh şarap servisi Jack yapar mısın ?
- Elbette.

Garson ile konuşması onun favori mekanının burası olduğu izlenimini bıraktı bende.
İkimiz bir süre birbirimize baktık.
- Artemis Zen olarak iki yıldır avukatlık yapıyorum. Oldukça popüler bir kitleye hitap ediyorum. Söylemek istediğim zengin kesimin davalarına bakıyorum.
- Anladım.
Elimi çekip öptü.
- Sayısız kadınla yemek yedim. Ama siz bambaşka birisiniz.
Biraz daha elimi çeker ise aramızda duran masa devrilip yere düşecekti.
- Elsa. Ara sıcak ister misiniz ? Ana yemek yediniz mi ? Çok soru sordum değil mi ?
- Çok sağol Artemis. Şarap yeterli olacaktır.
Daha sonra sesinin tonunun değişti.
- Elsa.
- Dinliyorum.
- Sizinle samimi sohbet etmek istiyorum.
Ceketini çıkarıp konuştuğunda sesinde aile sıcaklığını hissettim. O kibir abidesi adam çok geçmişte kalmıştı.
- Babam biraz ısrarcı biridir.
- Sizi düşünüyor. Kızının evlenmesini görmek isteyen tatlı bir adam babanız.
- Nasıl tanıştınız babamla ?
- Sosyetik davetlere sık sık giderim. Bir arkadaşım vasıtasıyla babanız ile tanıştık. Sohbetini aşırı sevdim. Cesur biri. Dobra. Lafını esirgemeyen adamları hep severim.
Garson geldiğinde bana vişne suyunu uzattı.
- Elsa değil mi ? Artemis size şaka mı yaptı efendim ?
- Tahmin etmem lazımdı.
- Jack hadi ama sürprizim gitti boşuna.
Üçümüz gülmeye başladık.
Jack gidince Artemis kadehini gösterdi bana.
- Bende vişne suyu içmek isterdim. Ama tanıştığımız gece özel olsun istedim. Bir iki yudum alacağım zaten.
Artemis konuştukça zaman akıp gitti. İlk saniyelerde kapılmış olduğum önyargıları süpürüp kürekle çöpe attı. Ailesine düşkün ve işini seven bir adam karşımda vardı.
Saniyeler sonra tuhaf şekilde başımın döndüğünü hissettim.
- Elsa iyi misin ?
Vişne suyu beni sarhoş etmiş olamazdı. Vücudum sanki içmiş olduğum vişne suyunu kabullenmiş gibi değildi. Kulaklarım duymuyor. Midem kusma isteğini zor bastırıp duruyordu. Ayağa kalkmak istedim. Artemis gelip koluna girdi.
- Elsa. Seni eve bırakmam lazım. Kötü gözüküyorsun.
Vücudum terlemeye başlamıştı. Hasta olacak kadar ateşim çıkmıştı. Kevin yakında olabilir miydi ? Aklıma lanet geldiğinde Artemis gülümsedi.
- Çiftleşmek için tüm erkek kurtlar gelmeden seni götürmem lazım.
Kapının önüne çıktığımda daha iyi gibiydim.
- Arabamı vale getirsin.
- Seni eve ben bırakmak istiyorum.
- Hayır.
Artemis'in sesini duydum.
- Arabamı getirin.
Attığımız her adım bana hata diye bağırırken iken Artemis dudağıma yapıştı.
- Sen ona ait değilsin.
Kurdum isyan ediyordu.
Geriye çekildim. Artemis'in arabasını vale getirmişti.
- Benim arabamı istiyorum.
- Sen iyi değilsin Elsa.
Arabanın yanına gidince o benim boynuma dudağını götürdü. Dengemi zor sağladım.
- Hadi Elsa bin arabaya.
- İstemiyorum.
Çığlık atmaya başladım. Artemis bana tokat attı.Dudağım kanıyor gibiydi. Onu üstümde savurup yere fırlattım.
Artemis öfkeli gözlerle bana baktı. Kalkıp ayağa koluma asıldı. Çekiştirip durdu beni.
- Bağıra bağıra benim olacaksın.
Dişlerinin arasından çıkarttığı cümle gözlerimin önünde bin çeşit siyah nokta oluşturdu.
Bir hırıltı ses ikimizin arasına girdi.
- Sen kimi tehdit ediyorsun avukat ?
Kelimelerin sahibini tanıyordum.
- Onu sarhoş ettikten sonra yatağa mı atacaksın ? Cesaretin varsa kan dökecek dişler asılbenim ağzımda. Seni piyasadan silerim.

Vücudum kendini tutamadı. Artemis beni bırakıp sesin sahibine odaklandı.  Yere çökmeden önce elime topuklu ayakkabıları alıp Artemis'e attım.
- Sapıkça hareket avukat. Pis birisin. Annen ve baban belli. Ama sen piç birisin. 
Artemis elini yumruk yaptı.
- Kapa çeneni.
David'in attığı yumruk ateşimi çayır çayır tutuşturdu. Gözlerim onun dağılan çenesini gördü. Burnu kırılmış olmalıydı. Birileri koşup ona yardım etmeye çalıştı. Gözlerim kapanıp açılıyordu.

David geldi ve elimi tuttu.
- Neden ben kıvılcım gibiyim ?
- Çiftleşmek için uygun bir enerji var şuan sende.
- Artemis'in vişne suyu sebep oldu.
- Tanımadığın adamla buluşma Elsa.
- Babam istedi.
David arabanın anahtarı aldı eline.
- Vale.
- Elsa. Gidelim mi ? Vale getirdi arabayı.
- David. Benim dudaklarıma bak.

David şok olmuştu. Bende içimdeki sese yabancı gibiydim.
- Artemis'ten nefret ediyorum.
David cevap vermedi. Artemis bizimle ilgili değildi. Saçmalamak adına beynimin sınırları bu gece anlaşılan beni deli edecek. Artemis'in sesini duydum.
- Elsa. Seni baban benimle evlendirmek istedi. O alfa ile değil.
Gözlerimin önünden geçip giden David'i gördüm. Kolunu tuttum.
- Ben ona ait değilim. Seni kızdırmak istiyor. Avlanma.
David sanki sakinleşmek için ağzından çıkacak bu cümleyi beklemişti.

- Öyle ise yürüyüp Elsa arabaya bin hemen.
Düşe kalka arabaya bindim. Az önce ben bir kavgayı önlemiştim. Alfa beni dinliyor muydu ? Bu iyiydi.
Fakat değildi. Çünkü; o bana emir vermeye devam edemezdi.
Arabadan indim.
Kapağı çarptım. Sarhoş olmuştum sanırım.
- Gelmiyorum. Duydun mu ? Bana emir verme.
Artemis sanki bu anı bekliyordu.
-Alfaya karşı gelen dişi. Elsa sen harika birisin.
- Seninle daha konuşmam ben Artemis.
David ile Artemis yan yana geldi. Sanki az önce dayak hiç yememiş gibi Artemis alfanın yüzüne bakıyordu.
- Bir daha bana vurur isen karşılığını alırsın.
- Elini korkak alıştırma.
- İkiniz neden düşman gibisiniz ?
Artemis başladı konuşmaya.
- Kevin'in laneti hep David'in sürüsü yüzünden oldu. Ölmemek için luna şeytani kurtla çiftleşmeye başladı. Kevin doğdu. Sürüsü onun şeytani olduğunu biliyordu. Ama ses etmedi kimse. Babası görmezden geldi. Kevin başka birinin oğluydu. Sonunda dişi kurtlar öldü. Ailemden bazı kadınlar onun sürüsünün hatası yüzünden yanımda değil.
- Elsa söylediklerini dinleme. Ben o zaman çocuktum. Kevin'in ne olduğunu bilmiyordum.
Artemis gelip kolumu tuttu.
- Benimle gelmelisin. Bu sürü sana laneti getirir.
- Sende onunla yatmak istedin.
- Çiftleşmek için uygun anına denk geldim. Hem kız kardeşim seninle birlikte.
- Sally senin kız kardeşin mi ?
Sorduğum bu soru iki adamın ağız kavgasını durdurdu.

Bu yeni bilgiye şaşırıp kaldım.
- Evet Elsa. Alfa ile nişanlı.
Bir bu eksikti cümlesi yerine hiç ses etmedim.
- Artemis öyle ise sende mi alfa oluyorsun ?
- Yıldız Sürüsü bana ait Elsa. Luna olmak istemez misin ?
Artık baş ağrısı gözlerime baskı yapmış gibiydi. Sadece buradan gitmek istiyordum. Ben onlara göre zayıf biriydim. En son Artemis'in sesini duydum.
- Elsa seni tuttum.

Elsa'nın ateşli vücudu ile aynı arabada yolculuk yapıyordum. Onunla tanıştığım günden beri sorumluluğum iki kat artmıştı. Acı ve stresle mücadele edemeyen bir bedeni vardı. Sürekli bayılıp duruyordu. Ben alfa olarak güçlü karaktere sahiptim. Kevin şehire dönünce onu koruma konusunda elim kolum bağlı olacaktı. Bu düşünceye artık eskisi gibi sıcak bakmıyorum.
Kevin'in ona zarar vermesini önlemek için başka bir yol bulmamız lazımdı.
Kurdum Elsa için yalvarıp duruyordu. Sally ise benim nişanlım. İki arada bir derede kalmıştım.

Sally bana dokunup benim tadımı biliyordu. Kurdum sanki onunla öpüşürken artık zevk almıyordu. Daha kötüsü Artemis artık Elsa için karşıma gelecekti. Kız kardeşi nişanlım olarak evde kaldığı sürece onu kovma şansım yoktu.

Elsa 🙋Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin