Elsa 🙋

Gözlerimi açtığımda odamda değildim. Bir caddenin ortasında duruyordum. Kaçmamış olsaydım araba bana vurmuş olacaktı. Kurdum hırladı.
- Artemis'in evi karşında.
- Neden buraya geldik ?
- Ay Tanrıçası istedi.
Caddenin karşısına geçtim. Artemis'in pencereden baktığını gördüm. Koşarak kapıyı açtı bana.
- Elsa tam zamanında.
- Beni mi bekliyordun ?
- Geleceğini tahmin etmiştim.
Artemis beni salona götürdü. Evinin duvarları simsiyah ve koltukları ise kırmızı renkte olunca gözlerim avizeleri buldu hemen.
Sabah sabah evde neden ışıklar yanıyordu ?
Artemis bana seslendi.
- Işıkları kapatır isem misafirim üzülür.
- Misafir mi ?
- Hadi ama onu tanıyorsun.
Balkon kapısından içeriye Kevin girdi. Gülümseyerek bana sarıldı.
- Sen hep burada mısın ?
- Dün gece geldim.
- Öyle ise açık konuşalım.
Artemis koltuğa oturdu.
- David'in eşi olduğunu geç öğrendim. Kevin daha önce tahmin etmişti. David sana bizden bahsetmiş olmalı.

Kevin konuşmaya boyunca sadece bana baktı. Sonra gitti. Evden tamamen çıktığını düşündüm. Ama elinde bir bardak su ile geri döndü.
- Hepsi beni doğuran annemin hatası. Böyle olsun istemezdim. David içinde üzgünüm. Bizim yüzümüzden eşini sakladı. Sen ve o asla birlikte olmak için doğru çift değilsiniz.

Ay Tanrıçası beni buraya onları David'den uzak tutmak için göndermişti.
- Seni bulmak benim için Elsa çok kolay oldu. Baban sağolsun.
- Ne söylemek istiyorsun Artemis ?
- Sally ve David akşam yemeği için bir cafeye gitti. Ve David orada seni gördü. Arkadaşın ile birlikte iken David gözlerini senden alamamış. Sally resmini çekti. James ve Kevin ise gerisini halletti. David ise seni korumak istediği için kalbini susturdu.
- Öyle ise sen neden beni öldürmek istedin Kevin ?
- David seni korumak için hayatını versin istedim. James seni gelip kampüsten aldığında ben oradaydım. Hatırlamıyor musun ?
- Bugün ikiniz beni hiç olmadığınız kadar fazla hatırlayacaksınız.

Öfkeden ellerimin ısındığını hissettim. Kevin ile Artemis sanki saldırıya geçmek için hareket edecekti.Kevin sanki aklımdan geçenleri görmüştü. Kalktı ayağa. Kevin'in saldırıya geçmesi ile Artemis'in eli boğazıma götürdü.  Onlardan kurtulmam lazımdı. Enerjiyi serbest bıraktım. Işık ortaya çıktı.
Kevin ve Artemis savrulup siyah duvara fırladı. Evin ışıkları kapanmış ve camlar yere düşmüştü.
Kurda dönüşüp Kevin'e saldırdım. Dişlerim sanki onu ısırdığı saniye tüm siyahlık evi sarıyor gibiydi. Pençe darbesi ile göğsüne çizikler atarken Artemis'in yere yığılmış bedeni ayağa kalkmaya başladı. Daha fazlasını istiyordum. Kevin'in ise hiç ölmeye elimde niyeti yoktu.
Artemis arkamdan gelmişti. Kulaklarımda sesini duydum.
- Elsa için artık ölüm vakti.
Artemis beni öldürecek sanmıştım. Ama odaya giren Sally ona engel oldu.
- Kevin'i öldürmek için neyi bekliyorsunuz ? İkiniz aptal olmayın.
Sally doğrudan hamlesini yaptı.Kevin'in böyle çabuk ölme fikri beni korkuttu.
Cansız bedeni yerde yatarken Sally kalbini dişlerinin arasına aldı.
Artemis ona bağırdı.
- Yapma bunu.
Ama Sally kalbi alıp gözden kayboldu.
Aklımdaki plana sadık kalmak zorunda olduğumu hissettim. Kevin'in  çabucak ölümü ise aklımı karıştırdı.

- Artemis. Seninle düello yapmak istiyorum.
Ağzımdan çıkan cümlelere karşı bedenim oldukça kendini bitkin hissetti. Sanki Artemis bunu bekliyor gibiydi. Hüzünlü şekilde baktı bana.
- Kız kardeşimi öldürecek misin ?
Ama ona acımak sevdiğim adama ihanet olurdu. Sally hepiniz için zarar anlamına geliyordu.
- Evet.
- Senin bir sürün yok. Bana ihanet mi ediyorsun ? Seni kız kardeşim az önce kurtardı. Kevin öldü. Ben ise sana saldırmak yerine duruyorum.
Kurdum bana seslendi.
- David geliyor.
Panik dalgası vücudumu kapladı. Artemis'in sürüsünden iki kişi içeriye girdi.
- David sınırdan geçti. Geliyor.
- Elsa'ya iyi bakın.
Adamlar benim yanıma geldiğinde gitmek istemiyordum. Ama Artemis ısrarcı olmuştu.
- Gitmelisin. Seni evimde görmesin.
Fakat daha biz kapının önüne yeni çıkmış iken David nefes nefese caddenin karşısında duruyordu.
Kevin'in ölümü geldi aklıma. Adamlar kapının önüne beni çıkardığında David karşıdan karşıya geçmişti.
- Elsa seni yatakta bulamadım. Ben çok korktum.
Burun delikleri büyüdü. Kokuyu almıştı. Kurdu hırladı.
- Artemis gibi kokuyorsun. Neden kokusu üstünde ?
Artemis'in evinin önünde iken başka kurtlar gibi kokacak değildim. Kavga sırasında tüm kokusunu almış olduğumu söylememe gerek yok.
- Cevap ver bana.
Ona açıklamak istedim. Ama o kırılmış şekilde caddenin karşısına geçtiğinde kalbim acıdı. Arabalar gelip geçerken o çoktan gözden kayboldu.

Sürünün evine geldiğimizde akşam olmuştu. Aramızdaki mesafeyi koruyup evin kapılarını kırıyordu.
- David dinler misin ?
Odasından gelen büyük gürültü karşısında panikle ona baktım. Yatağını parçaladı. Oturup duvara bakıyordu.
- David ben oraya onları öldürmeye gittim. Kevin öldü. Artemis ve Sally hayatta. Başka hiçbir şey olmadı.

Bana David cevap vermedi. Haklıydı ama bende gözümü açınca onun evinin caddesinde bulmuştum kendimi. Kurdum ve Ay Tanrıçası böyle olmasını istemişti.
Aklından geçenleri biliyordum. Sally gibi onu kandırmış olduğumu düşünüyordu.
- Sana haber vermedim. Kızgın olmanı anlıyorum.
David yerden kalkıp bana baktı. Gözlerimiz birbirini bulunca vücudum kıvılcım çıkardı. Şehvet dolu dudaklarını gördüm. O beni öptü. Uzun bir öpücük verip geri çekildi. Daha sonra beni duvara yasladı. Dili dilime değiyor ve elleri vücudumda gezmeye başladı.
- Seni kaybettim sandım. Elsa sana ihtiyacım var.
Boynumu öpmeye başladı. Ayaklarım belini sardı. Beni her saniye tüm dünyadan çekip alıyordu. Hiçbir sıkıntı yoktu sanki hayatımızda.
- Beni işaretle istiyorum.
Ağzımdan çıkan cümle sonrası David bana baktı.
- Sonsuz bağ olacak aramızda. Gerçekten istiyor musun ? Birbirimizi az tanıyoruz. Elsa pişman olmazsın benden değil mi ?
David haklıydı. Kurdum istiyordu ama biz birbirimiz hakkında en ufak bilgilere sahip değildik. En çok sevdiği yemeği bilmiyordum.
Onun gözlerinde merak vardı.
- David. Sizin sürünüz var. Ben ise tek yaşadım ailem ile. Sen bir alfa olarak beni işaretler isen luna olacağım. Tüm bunlar beni korkuttu bir an.
Gözlerimden akan yaşlara baktım. David beni kucağına alıp zemine oturdu.
- Böyle olması benim hatam. Tüm bunlar sana çok fazla. Benim yüzümden oldun böyle.
- Hayır. Odama gidelim mi ? Sarıl bana ve uyuyalım seninle.
Beni kucağına alıyor. Kokusunu seviyorum. Odamın kapısını açıp yatağa benimle uzanıyor. Ellerini belime görüyor. Vücudumu çekiyor kendisine.
- Hadi Elsa. Uyuyalım. Yarın yeni bir gün.
Zihnim uykuya çok zor geçiş yaptı. Uyandığımda farklı bir yerde olmaktan korkuyordum.

Rüyamda bir nehir kıyısında oluyordum. Ay Tanrıçası bana bakıyordu.
- Güçlerinden korktun.
- Ben sadece alışma konusunda zorluk yaşıyorum.
- Baban sana kurt olduğunu zor söyledi değil mi ?
- Evet.
- Babanı ve anneni kurt olarak gördüğünü hatırlıyor musun ?
- Hayır.
- Sonsuz sevgili vardır Elsa. Kurt çocuklarına verilir. Onlardan bazıları yetenekli doğar. Bir kısmına elementler verilir. Diğerlerine zihin okuma. Farklı armağanlar verilir ki acı çekmesin kurtlar.
- Ama benim ailem sıradan.
- Babanın çocuğu olmadı. Ama o dua etmeye bırakmadı Elsa. Baban seni istiyordu. Bir kızı olması için yalvarıp gözyaşı döktü. Sen oldun. Annen zorlu süreçten geçmişti. Depresyonda iken baban baktı sana. O zaman yine dua etti.
- Onun duası nedeniyle mi hayattayım ?
- Anne ve baba duası önemlidir. Çocuğu için anne ve baba dua ederse ona kalkan olur. Baban senin iyi bir adamla evlenmeni çok istedi. Sen ise flört etmeyi severdin. Senin için bir hediyem vardı. Seni koruması için vücuduna kıvılcımlar verdim. Böylece eşin sana benzer kıvılcımlar çıkarır. Onu böylece tanırsın Elsa.