on altı

2.3K 283 115
                                    

🐶



"Felix," Hyunjin onun omzunu okşadı ve yüzünğ görebilmek için biraz eğildi. Birkaç saat önce, yavru dünyaya gelince, onunla ilgilendikten sonra uyuyakalmıştı. Hyunjin ise o sırada Mochi'ye ve bebeğe gözkulak olmuştu. Gerçi yapılacak pek bir şey yoktu ama doğru olan şeyin başlarında beklemek olduğunu biliyordu.

Hava çoktan kararmıştı ve yağmur yağmaya başlamıştı. Felix derin bir nefes aldı ve yutkundu. Uyumaya devam ediyordu. Hyunjin ayağa kalkarak yatağın diğer tarafına geçti ve karşısına oturdu. Parmakları saçlarını geriye taradı.

"Sevgilim,"

Felix mırıldandı. Uyumaya devam ediyordu. Hyunjin Mochi'nin olduğu tarafa baktı, yavursuyla beraber uyuyorlardı. Bakışları yeniden Felix'e kaydı. Öylece boş oturmanın mantıksız olduğunu düşündü ve yanına uzandı. Bu defa yüzleri yakındı birbirine.

Kolunu yavaşça beline doladı ve diğer kokunun üzerine yatarak onu izlemeye başladı. Çok güzeldi, çok güzel görünüyordu. Diğer elini çıkardı ve kirpiklerine tutunan kakül tutamlarını çekti usulca. "Gerçeklik algımı sorgulatıyorsun," Sesi oldukça kısık çıktı. Gülümsedi ve alnına bir öpücük kondurdu. O da biraz uyusa iyi olurdu.



Uyandığında, bedeni sıcacıktı ve sırtında huzur verici bir yoğunluk vardı. Eli, belinde sarılı olan elin üzerindeydi. Duyduğu koku mükemmeldi, karışmış kokuları... Gözlerinş yavaşça kırpıp açtı. Elinin altındaki eli okşadı.

Bedenini döndürdü yavaşça. "Uyandın mı?" Hyunjin'in sesi uyku mahmurluğuyla karışık çıktı. Felix hmladı ve onun kapalı gözlerine baktı. "Uyuyakalacağımı tahmin etmemiştim," Sesi uykunun verdiği kalınlıkla doldurdu aralarında.

"Sorun değil tatlım, Mochi'de sen uyuduktan bir saat sonra uyudu zaten." Gözleri hâlâ kapalıydı. Sesi uykuluydu. "Uyu hadi," Felix ona daha da yaklaşarak başını boynuna sakladı. Hyunjin kıkırdadı ve gözlerini açarak biraz geri çekildi.

"Mochi'yi unutma, yeni doğum yapan bir hanımefendi o." Felix kıkırdadı ve geri çekildi. "Yanındayken her şeyi unutmaya başladığımı söyleyelim mi o zaman?"

Hyunjin gülmeye başladı ve bedenini esneterek yatakta biraz yükseldi. Felix çoktan oturur pozisyona gelmişti. "Bu kötü, seni kötü etkiliyorum." Hyunjin dudaklarını büzerek söyledi. Felix gözlerini baydı ve oturduğu yerden kalkarak emekledi ve Hyunjin'in kucağına oturdu.

Hyunjin ne yapacağını bilemeyerek gözlerini araladı. "Ne yap–" Felix'in dudaklarını dudaklarınının üzerinde bir saliseliğine hissetti ve gözlerini birkaç kez açıp kapattı.

"Sen–" Felix ona bakıyordu. "Felix!" Hyunjin mızmızlanarak bağırdı ve kollarını birbirine bağladı. "İlk öpücüğümüzü böyle hayal etmemiştim," Dudaklarını büzdü ve kaşlarını çattı. Felix gülümsedi, kollarını boynuna sardı. Başını boynuna yasladı.

"O halde istediğin gibi öp beni." Hyunjin başını geri çekti ve ona baktı. Felix de geriye çekildi, gülümsemeye devam ediyordu. Hyunjin kaşları çatık baktı önce, sonrasında sakince bir nefes verdi ve ellerini onun yanaklarına koyarak gözlerine baktı. Felix hâlâ gülümsüyordu. Hyunjin uzandı ve dudaklarını birleştirdi.

Önce usulca bir öpücük kondurdu, sonrasında başını yana eğdi. Felix hâlâ gülümsüyordu. Hyunjin dudaklarını ayırdı. "Dudakların gerginken bile nasıl bu kadar yumuşak olabilir?" Felix daha fazla gülümsedi ve yeniden öptü onu.

Gözlerini kapattı, Hyunjin ellerini onun beline indirdi ve belinş okşayarak sırtına çıkardı. Dudakları aralandı ve önce birbirlerinin tadına baktı. Hyunjin, Felix'in alt dudağını aldı dudakları arasına ve ıslatarak emdi. Felix dudaklarını araladı, dilini sevdiğinin dudakları arasından yolladı sıcak yuvaya. Oldukça yoğun hissediyordu.

Hyunjin başının döndüğünü hissetti. Ağzından çıkan her nefes onun sıcacık nefesiyle karışmaya başladı. Dilleri birbirine dolandı ve tatları karıştı bu defa birbirlerine. Memnun mırıldanmaları, yağmur sesinin doldurduğu odayı doldurdu. Hyunjin geri çekildi, hızlanan sıcak nefesleri doldurdu aralarını.

"Eğer Bridgerton gibi ilerlemek istiyorsak şimdi durmalıyız." Felix gülümsedi ve başını salladı. "Kesinlikle," Hyunjin gözlerinş açtı ve dudaklarını birbirine bastırdı. İkisi de sessizleşti, Felix kendini yatağın yanına attı ve sırtüstü yatarken gözlerini koluyla kapattı.

Hyunjin ona baktı. Üzerindeki beyaz bol tişört, yakasının büyük bir kısmını açıkta bırakıyordu. Teni beyazdı. Bakışlarını çekti ve sakince bir nefes aldı. Bedeninin yanmaya başladığını hissetti.

"Uzun süre sonra arzularımı bu kadar zorlayan ilk kişisin Felix." Kendi sesi kulaklarına dolunca gözlerini açtı. Düşüncelerini sesli mi söylemişti..?

"Öyle mi?" Felix gülümsedi ve ona bakmak için doğruldu biraz. "Uzun süre önce kimi arzuladığını bilmiyorum ama, umarım beni her gün daha fazla arzularsın."

Hyunjin dondu kaldı. Felix... Çok açık sözlüydü... "Emin ol," Dedi Hyunjin. Yutkundu ve ayağa kalktı. "Şu an bu yataktan daha fazlasını yapmamak için kalkıyorum."

Felix kahkaha attı ve o da ayağa kalkarak ona yetişti. "Öyle olsun bakalım," Hyunjin'in yanağını öperek Mochi'nin yanına gitti ve başını severek mamasını yeniledi. Hyunjin ona bakıp dudaklarını ısırırken başını yana salladı.

O güzel bedeninin üzerinde kendisini hayal e–

Sakin derin bir nefes alırken yumruğunu sıktı ve tuvalate yöneldi. Kendine gelmesi gerekiyordu.




***

evt slm

bu sıralar sevgiye ihtiyacım olduğunu hissettiğim için böyle bi bölüm yazdım. flört istiyorum.

neyse, umarım beğenmişsinizdir

gittim bb

16 ekim 2022

kkami loves mochi | hyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin