ADOLF HİTLER

343 2 0
                                    

Adolf Hitler, 20 Nisan 1889 tarihinde Almanların yoğunlukta olduğu Avusturya-Macaristan İmparatorluğu'na bağlı Yukarı Avusturya'nın Braunau am Inn kasabasında o sıralarda gümrük memuru olan Alois Hitler[5] (1837-1903) ve Alois'in üçüncü eşi (aynı zamanda ikinci dereceden kuzenidir ve evlenmek için kiliseden izin alınmıştır.[6]) Klara Pölzl'ün[7] (1860-1907) oğlu olarak doğmuştur. Alois'in altı çocuğundan dördüncüsüdür.[8][9] Avusturya vatandaşı[10] olarak doğan Adolf daha sonra 1925'te Avusturya vatandaşlığından çıkmıştır.

İsmi Eski Almancada 'asil kurt' (Adolf = Adel + wolf) anlamına gelen Adolf, akrabaları arasında kısaca 'Adi' ismiyle biliniyordu. (Adolf Hitler, yakın çevresiyle arasında, 1920'lerin başlarından itibaren 'Wolf' takma adını kullandı. Hatta bu durum Avrupa kıtasındaki çeşitli merkezlerin isimlerinde de etkili oldu. Doğu Prusya'da Wolfsschanze, Fransa'da Wolfsschlucht, Ukrayna'da Werwolf gibi.)

İlkokul fotoğrafı. (1900)
Yasal olarak Hitler soyadı ile dünyaya gelen Adolf'un baba tarafından gelen atalarının erkek bireyleri 'Hiedler' soyadına sahiplerdi. ABD'li gazeteci William L. Shirer, Nazi İmparatorluğu adlı kitabında, Hitler'in soyağacı ve soyadı konusunda şunları yazmaktadır: "Hitler'in büyükbabası, Johann Georg Hiedler, gezici bir değirmenciydi. Aşağı Avusturya'da köy köy gezerdi. 1824'de ilk evlenmesinden beş ay sonra bir oğlu oldu. Ama ne çocuk ne annesi yaşadı. On sekiz yıl sonra Duerrenthal'da çalışırken, Strones köyünden kırk yedi yaşında bir köylü kadın olan Maria Anna Schicklgruber ile evlendi. Bu evlenmeden beş yıl önce, 7 Haziran 1837'de Maria'nın gayrimeşru bir çocuğu olmuş, adını Alois koymuştu. Bu çocuk sonradan Adolf Hitler'in babası oldu. Alois'in babasının, her ne kadar kesin kanıtlar yoksa da Johann Hiedler olması ihtimali çoktu. Ne olursa olsun, Johann kadınla evlenmiş, ama bu gibi olaylara uygulanan geleneğe aykırı olarak, çocuğu meşrulaştırmak zahmetine katlanmamıştı. Çocuk, Alois Schicklgruber olarak büyüdü. Anna 1847'de öldü, Johann Hiedler bu ölümden sonra otuz yıl ortalıktan yok oldu. Seksen dört yaşında Waldviertel'de Weitra kasabasında yeniden ortaya çıktı. Bu sefer adını Hitler diye yazıyordu. Bir noterle üç şahit huzurunda kendisini Alois Schicklgruber'in babası olarak kaydettirdi." [11]

Linz dönemiDüzenle

Babası, Alois.

Annesi, Klara.
İlk tahsilini doğduğu kasabada yaptı. Orta tahsiline Linz şehrinde başladı. Linz'de başladığı lisede ise 1. sınıfı yeniden tekrarlamak zorunda kaldı. O sıralarda, ilerde memur olmasını isteyen babasıyla zıtlaşıyor, ressam olmak istediğini söylüyordu. Sevmediği dersleri asıyor, hiç ilgilenmiyordu. İleride öğretmenlerini çok sert biçimde eleştirmiş, sadece tarih öğretmenini çok sevdiğini ve ona çok şey borçlu olduğunu belirtmiştir. Çizimlerine ve resimlerine çok güvenen Adolf, bu konudaki direnişine hiç ara vermiyordu. (I. Dünya Savaşı'na katılmasından önce, Hitler'in 2000'den fazla çizimi ve resmi vardı.)

Hitler, Kavgam'da şöyle anlatır:

« En çok tarih ve coğrafya derslerinde başarı gösteriyordum. İşte bu sıralarda "milliyetçi" oldum ve tarihin gerçek anlamını anlamayı, idrak etmeyi ve bu konuya nüfuz edebilmeyi öğrendim. Zevklerim, beni babamın hayatına benzer bir hayata itmiyordu. Konuşma yeteneğim, çocukluk arkadaşlarıma verdiğim, ikna edici ve daha doğrusu kandırıcı söylevlerle oluşmaya başladı. Kendi kendimi zor idare edebilen küçük bir lider olmuştum. Bu arada iyi bir öğrenci olduğumu da söyleyebilirim. Çalışmak bana kolay geliyordu. Boş zamanlarımda "Lambach Chanoine"lerin yanında şan dersleri takip ediyordum. »
Hitler, ressam olma konusunda inat ediyor, bir sanatçı olma hayallerinde kendisine çok güveniyordu. Sanatçılık onun için tam anlamıyla bir idealdi. Buna rağmen babasının "yaşam mücadelesi" konusundaki öğütlerinde haklı olduğunu düşünüyordu. Oğlunun güvenle para kazanabileceği iyi bir mesleğe sahip olması gerektiğine inanan babasına hak veriyordu:

korkunç hikayelerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin