teacher's pet ||chris evans fanfic

detantion [3]

!tw:smut/cinsel içerik,blowjob, fingering

! smut kısımları atlayıp okumak istiyorum diyenler için başlangıç ve bitiş yerlerine güvenle okumanız için birer yıldız (✨) koyacağım.

iyi okumalar ❤️

love's pov

  Pazar akşamüstü boktan bir film çıkışı kasabamızın sayılı fast-food mekanlarından birindeydik.
Doksanlardan kalma eski kırmızı loca şekline koltukları, demir masaları.
  Aynı kasabanın geri kalan her yeri gibiydi. Yine de hamburger ve çilekli milkshakelerine grupça bayılırdık.

   "Film şakasız bok gibiydi"dedi Andrew. Kafamı onaylarcasına salladım ve bir parça patates kızartmasını ketçaba batırıp ağzıma attım.

   "Kanka bundan daha iki tane daha varmış." dedi Matt elindeki telefona bakarak.
   "Sonunda kız oyun tasarımcısı gibi bir şey olup saçını kestiriyor, çocuklada ayrılıyorlar." diye devam etti.

    Alice, Matt'in koluna yasladığı kafasını kaldırdı. "Ya niye spoiler veriyorsun ne kadar salaksın." dedi kafasını yeni kaldırdığı koluna hafifçe vurarak.

    Matt sırıttı "Öyle aptal bir filmin ikinci ve hatta üçüncüsünü de izleyeceğimiz fikrine nerden kapıldın bebiş" dedi sırıtmaya devam ederken.

  Alice kollarını bağlayarak geriye yaslandı."Bence gayet güzeldi." dedi.

  "Boşver canım biz birlikte gideriz bu salaklarda beş yüzüncü kez evde American Psycho izleyip kendilerini Patrick Bateman sanmaya devam etsinler." dedim atlayarak.

  Çocuklar kendilerini savunmak için bir şeyler söylerken biz gülmeye başladık. O sırada kapının birinin girdiğini belirten zili çaldığında karşımda kalan kapıya kimin girdiğini görmek için baktım.

   Chris kucağında sarışın yaklaşık üç dört yaşlarındaki kızıyla buradaydı. Okulda olduğundan daha günlük bir kıyafetleydi.

   Bizim çaprazımızda sayılabilecek kapıya yakın bizden uzak bir masaya oturdular. Kızının yüzünü tam göremesemde onun mavi gözlerin aldığından emindim. Siparişlerini almaya gelen orta yaşlı kadına isteklerini ilettikten sonra kızıyla heyecanlı ve ilgili bir şekilde bir şeyler konuşmaya başladı.

    "Sende geliyorsun de mi Love?" dedi yanımda oturan Andrew beni dürterek. Anlaşılan film konusu çoktan kapanmıştı.

  "Nereye?" dedim masaya dönerek. Matt tek elini kafasına hafifçe vurdu. "Yine dalmış bu" dedi iç çekerek.

   Andrew omuzlarını silkti "Okul gezisi varmış haftaya, bizim kasabadan bir kaç kilometre uzaklıktaki bir kasabada göl kenarında kamp yapacağız." dedi gözleri parlayarak.

   "Çadırı ayarlıyorsanız geliyorum tabi ki" dedim. Andrew kafasını salladı "Ayıpsın" dedi.

   "Okulca kamp yapmanın eğlenceli olacağına eminim. Emily ve onun embesil kankalarının suyun kısıtlı elektiriğinde az olduğu bir yerde ne bok yiyeceğini merak ediyorum" dedi Stella.

  Gözüm tekrar bizim masanın konuşmasından Chris'e kaymıştı. Önlerindeki patates kızartmasını kızına tek tek istediği sosa batırarak güle oynaya yediriyordu.

  Onları izlemek bile bana babamı ne kadar çok özlediğimi hatırlatmıştı. O çok erken elimden alınmıştı. Asla onun boşluğunu dolduran bir şeyde olmamıştı.

   Bizim masada ayaklanmalar olunca tekrar arkadaşlarıma döndüm. "Hadi kalkalım zaten yarın siktiğimin okulu var" dedi Alice esneyerek.

  Biz konuşarak geçerken ne Chris bizim grubu fark etmişti ne de bizimkiler yeni tarih öğretmenimizi.
  Hesabı ödedikten sonra bisikletlerimize binip yarın görüşmek üzere evlere dağıldık.