Süsen her zamankinden daha erken bir saatte okula gelmişti. Berk'in yan sırasına geçip oturdu. Sarp ile ilgili gerginlik yaşamak istemiyordu. Ders başladı, ödevlerini teslim ettiler. Öğretmen ödevleri incelerken herkes kendi arasında sohbet ediyordu. Leyla Ömer'in yanına doğru yürümeye başladı.
-" Ömer bugün pastahaneden senin için hindistan cevizli kurabiye aldım. " dedi. Süsen'i delirtmek için yaptığı her halinden belliydi. Bunları söylerken bile Süsen'e bakışları ortalığın karışması için yeterliydi. Süsen de bu sefer dayanamadı, arkasını dönüp gülmeye başladı. Leyla,
-" Hayırdır komik bir şey mi var? Senin bugüne kadar yapmadıklarını başkası yapınca zoruna mı gitti baby girl?"
Süsen:
-" Evet çok komik. Yani sen zaten komple komik bir tipsin ama düştüğün durum daha komik. Ömer'in hindistan cevizine alerjisi var. Başka bir şey bulman lazım artık."
Ömer Süsen'in onu kıskanmasına, alerjisini unutmamasına mutlu olmuştu. Hatta son zamanlarda tek mutlu olduğu şey buydu herhalde.
Leyla:
-"Hiç önemli değil yarın başka bir şeyli alırım birlikte yeriz sen sıkma canını. "
Tolga:
-" Arkadaşlar sizde bir karar verin ayrı mısınız,birlikte misiniz? Tüm sınıf sıkıldık bu durumunuzdan birbirinizi kıskanmalar falan. Devamsa bilelim."
Berk:
-"Lan olum sen her şeye atlamasana ya. Sanane sananee ister barışırlar ister ayrılırlar. Yırtık don gibi her yerden çıkma ya. "
Sarp:
-" Merak etme Tolgacım. Süsen ile Ömer diye bir şey olması bundan sonra imkansız. Yanlışlıkla bir şeyler olmuş. Ama bu yanlışlığı çözdük sen rahat ol."
Ömer:
-" Yemin ederim bir gün elimde kalıcaksın, senin doğmandan büyük yanlışlık mı var lan bu dünyada. Kes sesini. "
Öğretmen susmayacaklarını anlayınca,
-"Yeter susun artık ne alıp veremediğiniz var sizin birbirinizle. Ders bitmek üzere,sizde zil çaldıktan sonra çıkabilirsiniz" diyerek sınıftan çıktı.
Sarp:
-" Aslında ben bu 2 gündür hiç iyi değilim. Süsenle ne zamandır yan yana oturunca bir bağımlılık oluştu bende. Artık süsenin çiçek kokusunu duymadan dayanamıyorum oda sinir yapıyor bende. "
Ömer için bu bardağı taşıran son damlaydı. Muhtemelen artık kimse Ömer'i tutamazdı.
-" Senin burnunu kırar eline veririm ömrün boyunca bir daha koku falan alamazsın. Sen ne diyorsun!" diyip ilk yumruğunu Sarp'ın burnuna yerleştirdi. Doruk ile Berk Ömer'i, Oğulcan ile Tolga Sarp'ı tutmaya çalışıyordu ama başarılı olamıyorlardı. Ömer Sarp'a yumruk atmak için elini kaldırmıştı ki Süsen kavganın ortasına girdi. Ömer'in havadaki elini tutup Ömer'i kendine çevirdi. Gözlerinin içine baktı.
-"Benim için dur artık. lütfen." dedi. Ömer derin derin nefes alıp sakinleşmeye çalışıyordu.
Süsen gözlerini Ömerinkilerinden ayırmadan,
-"Gidelim hadi."
Sarp:
-" Bak ya benim için araya giriyor, beni korumak için."
Doruk:
-" Lan utanman olsun biraz, sus artık sus."
Ömer: