BÖLÜM 3-DERİN DÖNÜŞ

43 2 0
                                    

Yazarın ağzından
Kendini bu konuda iyi hissetmezdi zaten Aslı.Herseyi Mistafa ile öğrenmişti.O da çok sevmese bu halini şimdiki Aslı Mustafa'nın eseriydi.

*****

Ben demiştim Melike'ye erken yat diye.Al işte geç kaldı derse.Gerçi ben geldim de ne oldu sanki.Yarın da proje var neyse akşam olsun da bakarız.İşte Melike de geldi.
"Dur tahmin edeyim; oyalandın ve bu yüzden geç yattın.Tam bir uyku bağımlısı olduğun için de uyuya kalıp geç kaldın.Doğru mu?Doğru.Çünkü ben malımı tanıyorum."
"Aynen kanki."
"Bana bir daha kanki dersen suratına otururum Melike."
"Tamam kanki kusura bakma bu lafa gıcık olduğunu unutmuşum."

Tabi bizim fısıldaşmalarımızı duyan hoca dönüp dik dik baktı.Ama Melike'nin susmaya niyeti yok ve sanırım günlük fırçasına başlamak üzere.

"Dur bakalım tahmin sırası bende artık.Her zaman olduğu gibi hava aydınlanmadan yani sabah olmadan uyandın.Sonrası zaten Mustafa,Mustafa, Mustafa.."
"Evet Melike kesinlikle suratina oturacağım."

*****

Ders bitti ama bir sonraki ders bir buçuk saat sonra. Okulda beklemeye karar verdik ve kantinden kahvelerimizi alıp okulin avlusundaki banklardan birine oturduk. Tam sigaramı yaktım ki etrafımız kalabalıklaşmaya başladı.Ekrem, Hülya , Cihan, Ahmet, Kübra, Sevda, Fatmanur ve ardından Erdi.Teker teker hepsi dibimizde bitti.

Cihan:
"Bütün problemler beni buluyor.Sabah bindiğim otobüs bozuldu çok geç kalınca da giremedim derse."
Sevda:
"Bende sabah çok zor uyandım ya.Neyse ki derse geç kalmadım ama şuan burada uyuyabilirim."

Yazarın ağzından
Aslı'nın her zaman ki arakadaşları arasında dönen geyikten içi şişmişti.Cihan otobüsden bahsedince yavaş yavaş geri döndü hatıralarına.Mustafa'sına..

*****

Mistafa'yı görmek için yanına gitmiştim yine.Otogara vardığımda şehir merkezine gitmek için otobüse bindik.Hiç değişmezdi ki yine de değişmemişti.Elimi tuttu dünyanın geri kalanını ardımda bıraktım.Hafifçe eğilip "Seni özledim." dedi.Allah'ım ben böyle güzelliği hakedecek ne yaptım?

Zaten ona baktığımda herşeyimi bir kenara bırakıyordum.Kırk dakika boyinca onu izledim.Onu hissettim, yaşadım.Bu saatten sonra ölsem de birşey farketmezdi.Diğer hiçbir şeyin önemi yoktu simdi.Zaten genel olarak insan ırkından nefret ediyordum.Mustafa ve diğerleri.

Başka tek bir kelime etmemiştik ki aslında benim açımdan bir önemi yoktu.Allah'ım yarattığın bu kulunu sevmekten deliriyorum.Ve içimden Mustafa için şunlar geciyor..

"Görmek ile hissetmeyi ayni farzediyordum uzaktan,
Dünya da kalan son damla su görmek seni.
Hissetmek ise en sıcağından bir bebeğin gülümsemesi
Sana olan kahkaham, senin teninden,
Ve ben derinimden sana boğuluyorum.."

*****

"Aslı, hey!Aslı!" diye dürtünce Ekrem "He" diyip irkildim.
"Daldın gittin kızım, sigaranı da içmedin öyle elinde sönüp gitti."
"Uyuyamadım da ben pek öyle dalgınım biraz."
"Sen zaten hiç uyumuyorsun ki."
"Ben bir lavaboya gideyim de elimi yüzümü yıkayayım."
Benimle birlikte Ekrem ve Cihan da kalkıp kantine geçtiler.

*****

Fatmanur:
"Bence yine de eskisi gibi kötü değil Aslı."
Melike:
"Alıştı artık ya.Evet eskiye göre daha durgun daha suskun ama en azından alışmış."
Erdi:
"Sizin bu duygusallıklarınızı hayatım boyunca anlayamamıştım zaten ama Aslı bambaşka bir durumda."
Melike:
"Hadi kendini Aslı'nın yerine koy.Aldatıldığını düşünürken başkasını seninle aldatsın diğer kız hamile kalsın sana düğün davetiyesi yollansın ve apar topar evlensinler.He bir de hiç sevilmediğini ilk agızdan öğren.Hayirdir Erdi? Ürktün mü?"
Fatmanur:
"Aslı sandığımızdan daha suskun."
Erdi:
"Hayır.Aslı gördüğümüzden daha güçlü."

*****

Aslı avluya dönüp tekrar banka oturdu.Tekrar bir sigara yaktı.O gelene kadar konuşulqn konuyu anlayabiliyordu.Bu konuşmalar onu rahatsız etmiyordu.

Erdi:
"Neyse ben bizim çocukların yanına kaçıyorum derste görüşürüz."

*****

Sanırım manik depresif halim Erdi'yi sarmadı.Oh be adam akıllı içebildim sigaramı.Neyse derse kadar bizim kızların dedikodusuna kaldık.

*****

Yazarın ağzından
Bir ortamda bulunması ruhunun da orada bulunduğu anlamına gelmiyordu.İstemsizce eskilere dalıyor, eninde sonunda etrafındakilerden bir yerde kopuyordu.Zaten o hiçbir yere gitmek istemiyordu ki.Yalnızlığı seviyordu.Tıpkı Mustafa gibi.Emin olduğu bir sey daha vardı.Artık Mustafa'nın hatıraları yüzünü güldürmüyordu..
Dersten çıktıktan sonra hemen eve gidip üstünü değistirdi. Yarın ki proje dersi için eskizlerini tamamlaması gerekiyordu ve o kutuyu gördü yüzlerce hayal kırıklığı ile dolu olan o kutuyu.İçinden Mustafa'ya yazdığı rastgele bir mektubu cıkartıp okumaya başladı..

"Günüm yine seninle battı sevgilim. Yani bu günümü de seninle bitirdim. Kalbimdeki sen hayalimde ki hatıralarınla birlikte. Sanırım bu yuzden bugün hiç gülümsemedim. Acı tadını bugün de vücudum da hissettim. Boğazımda ki düğüm bugün de cözülmedi. Anlayacağın ben bu günde senden vazgeçedim."

Nefesi gırtlagında düğümlendi Aslı'nın. Bakışları sağ elinin bileğine kaydı. Çok eskimiş ve neredeyse parçalanmış ama sadece duştan duşa bilegınden cıkardığı iki bilekliğe baktı. Mustafa'nın bileklikleri. Derin bir nefesi içine cekip kafasını önüne eğdi. Akşamın bu saatinde bir avuç dolusu gözyaşı vardı...

Yeni bölüm hakkındaki görüslerinizi mesaj yada yorum ile bana ulaştırırsanız sevinirim arkadaşlar. İyi okumalar :)

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 09, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

DERİN DUMANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin