bölüm iki

414 65 21
                                    

***

*cherryblossom04 adlı user size mesaj göndermek istiyor*

cherryblossom04:
etrafında ruh eşi görmeyi sevmediğini biliyorum
en yakın arkadaşına bunu belli etmeyeceğini de
sadece
konuşacak birine ihtiyacın olursa
burdayım demek için yazdım sana

sunookim:
?
kimsin

cherryblossom04:
öylesine biri olarak düşün
kim olduğum önemli değil

sunookim:
peki seninle konuşacağımı düşündüren nedir
amacın benimle dalga geçmek falan mı

cherryblossom04:
hayır
dediğim gibi
sadece konuşmak istedim
bana güvenmemekte haklısın
(Görüldü  21:23)

sunookim:
eğer güvensem
ve konuşmak istesem
beni herkese rezil etmezsin değil mi
(Gönderildi  22:47)
(Görüldü 22:47)

***

Sunoo bazen aşırı tepki verdiğini biliyordu. Şimdiye kadar tüm duygularını hep uçlarda yaşamıştı. Eğer mutluysa enerjiden duramaz, üzgünse de kimse moralini yerine getiremezdi.

Bir şeyi çok sevdiyse ona takıntılı şekilde bağlanırdı. Sevmediği şeyiyse kimse hiçbir koşulda ona sevdiremezdi. Çizgileri fazla netti. Çevresi de aynı şekildeydi. Arkadaşları ve diğerleri olarak ayrılırdı onun için. Eğer arkadaş çevresinden değilse diğer insanlarla iletişim kurmayı sevmezdi. İletişim kurmasını gerektiren ortamlarda asla bulunmazdı.

Okulun yemekhanesinde tanımadığı diğer 3 kişiyle birlikte yemek yiyor oluşları onu geriyordu. Bu gerginlik çekingenlikle alakalı değil. Sadece sevmiyordu işte.

Aynı zamanda üstündeki gerginliği arttıran sebeplerden biri de şu an tam karşısında oturuyordu.

Yang Jungwon.

Mucize kiraz çiçeğinin altında yaşadıkları küçük karşılaşmadan beri ondan nefret ediyordu. Çok heves etse de ruh eşi karşısındaki kedi gözlü oğlan değildi. Bir yanı yıllardır onun da ruh eşini bulamadığı için rahattı. Sunoo'ya göre ilk kendisi ruh eşini bulmalıydı ki onun küçümseyen bakışlarından böylece kurtulabilsin. Kiraz ağacının altında yaşadıkları o andan beri ona anlamlandıramadığı bir şekilde bakıyor ve rahatsız hissettiriyordu. Kedi gözlü çocuğun içinden kendisiyle alay ettiğinden çok emindi Sunoo.

Şimdiyse karşısında oturmasına, Sunoo'nun bakışlarının üstünde olduğunu bilmesine rağmen başını önündeki yemeğinden sadece ona soru sorulduğunda kaldırıyordu. Bunun bir taktik olduğundan da emindi.

Gözü Jay ve Sunghoon'a kaydı. Aralarında bariz bir gerginlik ve gariplik vardı hala. Birbirini çok iyi tanımamanın verdiği hislerdi bunlar. Ama sürekli altta birleşen ellerini, ikisinin sürekli birbirini kontrol edişini, bir elmanın iki yarısıymış gibi uyumlu hareketlerini görebiliyordu.

Abisi ve Jimin hyungu da ruh eşi olduklarını öğrendiklerinde Jimin çok peşinden koşturmuştu. Abisini tanıyordu, asla kimsenin peşinden koşmazdı. Hatta böyle şeyleri ciddiye bile almazdı. Ama o günlerde ne kadar değiştiğini kendi gözleriyle görmüştü.

Jimin, Taehyung'un namını bildiği için ilk başlarda ondan uzak durmak istemişti. Çiçeklerinin açtığı günün bir hafta sonrasında Taehyung'u evinin önünde perişan halde bulana kadar sürmüştü bu kaçış. Onlar Jay ve Sunghoon'un aksine birbirlerini tanıyorlardı. Çünkü aynı sınıftaydılar. Farklı karakterde iki kişi oldukları için çok konuşmuyorlardı sadece. Sonunda çiçekleri açtığında ayrılmaz ikili olmuşlardı. Farklı karakterdeki iki kişi dünyanın en uyumlu çifti oluvermişti.

sweater weather | sunwon ✓ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin