*Multimedya Asya*
Allahım ne yapacaktım ben şimdi ambulansı arasam ne oldu diye polisler gelecekti,beni taciz ettiler diyemezdim annemler öğrenirse asla okula yollamazlar beni,uzaktan Arda'nın bize doğru koştuğunu gördüm.
"Arda yalvarırım yetiş,kooooş"dedim.Sesimin çıktığı yere kadar bağırmıştım.
"Azra ne oldu bu çocuğun hali ne böyle anlat çabuk."
"Ya hiç soru sorma sadece şu durumdan kurtar beni sonra herşeyi sana en ince ayrıntısına kadar anlatacağım,lütfen doktora götürmeyelim yoksa annemler beni asla okula göndermeyecekler."
"Tamam Azra.Benim dayım eski doktor hemen taksi tutup ona götürelim o yardım edecektir."
Hemen yoldan geçen bir taksiyi çevirdim.Taksici ve Arda hemen Çağrıyı arka koltuğa yerleştirdiler.10 dakikalık yolun ardından dayısının oturduğu yere gelmiştik.Arda önceden dayısına telefon ettiği için dayısı bizi kapıda karşıladı.Hemen Çağrıyı dayısının evine götürdük.Dayısı Çağrıya baktı ve olanları anlatmamı istedi tek tek hiç bir ayrıntıyı atlamadan anlattım.
"Görünürde birşeyi yok ama kafasına darbe aldığı için iç kanama geçiriyor olabilir.O yüzden her türlü hastahaneye gitmesi gerekli."dedi sakin sesiyle.
"Yapmayın lütfen eğer hastahaneye giderse benim okul hayatım biter."
"Tamam o zaman eski çalıştığım hastahaneye götürelim polisleri cagirmalarina izin vermem ben."dedi.Derin bi ohh çekmiştim.Ardından Ardanin dayisinin arabasıyla hastahaneye gittik.Hemen beyin cerrahı ilgilendi bizimle, kafasının röntgenini çekti.Röntgeni inceledikten sonra bize döndü.
"Beynine belirli bir süre yeteri kadar oksijen gitmemiş bu yüzden böyle bir tranva geçirmiş ama uyanacaktır.Umarım beyine oksijen gitmediği için kalıcı hasarlar bırakmaz.Geçmiş olsun."dedi ve yanımızdan ayrıldı.Yıkılmıştım kalıcı hasar mı ? Hayir ya bu olamaz böyle birşeye sebep olamazsın Azra.O çocuğun hayatıyla oynamaya hakkın yok dedim kendi kendime yere çöktüm. Kafamı aynı zamanda bacaklarımın arasına soktum.İlk defa kardeşimin ölümünden sonra bu kadar çaresiz hissetmiştim.Allahım yardım et o çocuğa birsey olmasın ailesi ne yapar sonra dedim içimden ve ağlamaya başladım.Kardeşimin ölümünden sonra ilk defa ağlamıştım. İlk defa biri ölür diye korkmuştum.Bu neydi böyle kaybetme korkusu mu? Kardeşimin ölümünden sonra çok değişmiştim ben,hem de çok ,kimseye bağlanamaz oldum,aşık olamadım,sevemedim erkekleri sadece para olarak gören biriydim ben.Ve hep öyle kalacak hem zaten fakiriz,babam kardeşimin ölümünden hep kendini suçlu tuttu ve öyleydi,belki o gün arabayı daha yavaş sürseydi Asyam belki şuan aramızda olurdu.Babam o günden sonra aldığı bütün paraları içkiye yatırdı onu affetmem için yalvardı ama affetmedim.Etmemde.Asya'nın o gün ön camdan fırlamasına ve metrelerce sürüklenmesine o sebep oldu.Annem Asya'nın ölümünden sonra her ne kadar kendini toparlayamadıysa da sırf benim cebimden harçlık eksik olmasın diye oda askeri ücrete bi fabrikada çalışıyordu. O parada neyimize yetsin ki evin ihtiyaçlarına mı? Bana mı? Anneme mi? Derin düşüncelere dalmışken Arda'nın dürtmesiyle kendime geldim.
"Fazla dalma güzellik bogulursun."
"Rica ediyorum Arda bana güzellik deme o serserilerin Çağrıyı dövmeden önceki dediği kelimeydi o."dedim sinirle.
"Tamam Azram benim sakin ol.O iyi olacak bana güven." Ellerini uzatarak beni yerden kaldırdı kaldırdığı gibi boynuna atladım ve ağlamaya başladım.
"Güveniyorum Arda ama lütfen ona birşey olmasın lütfen onsuz olmaz yapamam."
"Şşşttt" dedi ve elleriyle gözyaşlarımı sildi.
Hemşireler bir hışımla içeri girdiler korktum çok korktum ayaklarım artık beni taşımadı başım döndü ve kendimi karanlığa bıraktım.
1 saat sonra;
"Azra Hanım" göz kapaklarımdan içeri sızan bu keskin ışık neydi böyle ve tatlı bir bayan sesinin adımı seslenmesi ?
"Azra Hanım eğer bizi duyuyorsanız kafanızı sallayın." Kafamı yavaş hareketlerle salladım.
"Sadece bayıldınız,birazdan kendinize gelirsiniz iyi dinlenmeler geçmiş olsun" diyip odadan çıktı.Gözlerimi tamamen açtığımda baş ağrısının göz kapaklarıma baskı yaptığını hissettim.Baş ucumda heyecanla uyanmamı bekleyen Arda vardı.
"Heeey bakma öyle baygınken hiç sexy değilim git başımdan"dedim ve acıyla gülümsedim.
"Belki sexy değilsin ama melek gibisin"dedi ve göz kırptı.
"Çağrı nasıl o iyi mi Arda."
"Bilmiyorum daha kendine gelmedi Azracigim ama iyi olacak."
"Onun yanına gitmek istiyorum."
"İyi misin,kendini iyi hissediyor musun?"
"Evet Arda çok iyiyim ve sadece Çağrıyı görmek istiyorum."
"Tamam sen burada bekle ben doktora danışıp geleceğim izin verirse girersin okay?"
"Tamam"
Arda hemen odadan çıkıp doktoru bulmaya gitti 5 dakika sonra geldiğinde.
"Gidebiliriz.Hadi kalk."
Bir hışımla kalkıp koşar adım Ardanın yanina gidip koluna girdim hemen 132 yazan kapının önüne geldik.Kapıyı açıp içeri girdik.Allahım bu çocuğa ne olmuş böyle bu kadar nasıl dövülür bi çocuk göz altları mosmor,kolları,dudağı patlamış kafası sargılı.Azra çocuk senin yüzünden ne hallere geldi diyip içimden kendime küfürler yagdirdim.Hemen yanına gidip elini tuttum.
"Çağrı yeter artık bu kadar susmanı sevmedim.Bi hareket yap ve mutlu olayım."dedim sulu gözlerim ve titrek sesimle, sanki bunu bekliyormuşcasına elimi hafifçe sıktı.
"Arda elimi sıktı,Ardaaa gördün mü?"
"Sana uyanacak demiştim Azram"
Yavaşça açılan bal rengi gözleri.Baygın bakıyordu gözlerindeki beyazliga kan gelmişti.Ohh dedim sesli bir şekilde Allaha şükürlerimi ilettim.Hafifçe dudakları yukarı kıvrıldı.Hoşuna gitmişti belli ki bu hareketim.
Daha çok elimi sıktı."Azra"dedi yorgun ve bitkin sesiyle.
"Efendiiim,çağrım efendiiiim."
"Azram"
"Söyle bitanem benim."
"Sanırım bu hissettiğim aşkın en yoğun hali."