4.Bölüm

10.9K 37 17
                                    

*Multumedya Tuna*

Ne anlamadım bu hissettiğim aşkın en yoğun hali mi? Ne çabuk aşık olmuştu bu çocuk 1 günde imkansız elleri elimdeyken ne diyeceğimi bilemedim ne hissedeceğimi sadece bende gözlerine bakıp "bende öyle hissediyorum" diyebilmistim. Tam o sırada gulucuklerle içeri giren doktoru gördüm.

"Çağrı bey uyandığınıza göre artık sizi taburcu edebiliriz."

Çağrı güldü ve elimi daha sıktı.Çağrıya bakıp güldüm.

"Hadi kalk bakalim koca oglan."diyip sırıttım.

Arda ve doktorun yardımıyla ayağa kalktı.Tam odadan çıkarken.

"Azra" dedi.Masum sesiyle.

Arkamı döndüm ve gozlerine baktım.

"Efendim çağrı birşey mi oldu."

"Hayır yok birsey,sadece yanıma gelir misin? Birşey söylemek istiyorum."

Koşar adım çağrının yanına gittim.Ben ne olduğunu anlamadan elimi tuttu. Tepki vermedim.

"Belki de bu yaşananlar olmasa seninle böyle olamazdım."dedi ve kendine çekip sarıldı.

Bende ellerimi boynuna doladım ve o müthiş kokunun burnuma dolmasına izin verdim.Sonra dikkatimi çatık kaslarıyla yeri izleyen Arda çekti.Tamam önceden onu,parası var diye etkilemek istemiştim ama sonra Ardaya nedense kıyamadım o kadar saf ve masum gelmişti ki daha fazla kendini bana kaptirmasin diye kendimden uzaklaştırıp arkadas kalmayı teklif etmiştim.Oda kabul etmişti ama niye kaşları böyle çatık ki,saçmalama Azra arkadaşsınız ve o sana arkadaş gözüyle bakıyor sadece senin yanında beklediği için yorgun,yorgun olduğu içinde sinirli.

Daha sonra Çağrının koluna girdim ve yürümeye başladık bu kadar çabuk nasıl bi insanın varlığı beni bu kadar mutlu ediyordu.Sonra hastahanenin önünde ki taksilerden birine bindik.Arda şoförün yanındaki koltuğa,çağrıyla bende arka koltuğa oturduk.Çağrıya evinin yerini tarif etmesini söyledim. Nedense çekingen bi hali vardı.Tarif ettiği yere 15-30 dakika sonra vardık.Çok eski evler ve yıkık binalarla doluydu burası.Yavaşça tarif ettigi evin önüne geldigimizde Ardayla ikimiz birbirimize bu evde nasıl yaşanır bakışı atıyorduk,tamam durumumuz kötü olabilirdi ama bu kadarda değildi.

"Şey ben iniyorum Azra kendine iyi bak."yanakları utanmaktan kıpkırmızı olmuştu.

Ben hala o harabe evin etkisinde.

"İ..i.iiiyi akşamlar Ç..ç.çağrı."dedim.
Oda arabanın kapısını kapattı.Ben hala o şokla Ardaya döndüm.

"Arda evin hali neydi gördün mü bu kadar mı kötü olur bi ev."

"Olurmuş demekki neyse artık muhattap olma bu ezikle"dedi ezici tavırla.

"Haklisin."

Arda fakir olduğumu bilmiyordu hala beni büyük bir holding sahibinin kizi 'Azra Koç' sanıyordu.

Ben tam hoşlanmaya başlamıştım ki neden böyle oldu neden? Hep su fakirlik yüzünden sevmekten vazgecicem. Sevmek hoşlanmak bu kadar zor muydu?
Bu düşüncelerle beynimi yorarken. Villanın önünde durduk. Evet evet villanın. Bu Ardaya bizim evimi diye tanittigim villaydi. Ardayi öpüp vedalaştıktan sonra taksiden indim. Yavas adımlarla villanın bahçe kapısına doğru ilerledim. Ben yavaş yavaş yürürken taksi çoktan gitmişti bile. Gittiği gibi yönümü değiştirip eve doğru ilerlemeye başladım. Tam 5 dakika sonra evin önüne geldim.Hemen çantamda o lanet anahtarlarımı aramaya başladım. Ama süper hala bulamadım en sonunda oflayıp kapıyı çaldım annem açtı o sıcacık gülümsemesiyle.

"Hoş geldin kızım. Nerede kaldın bu saate kadar?"

"Anne arkadaşım okuldayken rahatsızlandı da hastahaneye kaldırdılar onun yanındaydim."

"Arkadaşın nasıl iyi mi nesi var ki."

"İyi canım annem ama izin verirsen banyoya gitmek istiyorum."dedim ve gülümsedim.

"Ahh pardon tatlım. Geç hadi banyo yapta yemek yiyelim."

"Siz yiyin annecim ben çok yorgunum hemen uyumak istiyorum."diyip yalancı bi esneme yaptım.

"Tamam kuzum iyi geceler. Allah rahatlık versin."

"Sana daa."

Hemen banyoya girdim. Etegimi sıyırıp kendimi banyoya attım. Annem iyi ki sabah okula külotlu çorapla gittiğimi görmedi yoksa ne oldu diye sorguya çekerdi. Hızlıca banyo yapıp banyodan çıktım. Dantelli kırmızı südyeni dolaptan çıkarttıktan sonra altıma sevimli ayicikli pijamami giydim. Üstüme ince bi t-shirt giydikten sonra kendimi hemen yatağa attım.

....

Güzel bi sabaha günaydiiiin. Yataktan hoplaya zıplaya kalktım. Hemen banyoya gidip elimi yüzümü yıkayıp çıktım. Altıma bugün külotlu çorap giymedim çünkü bugün sexyliğimle erkekleri tavlama günümdü. Direk okul eteğini altıma geçirdim. Okul gömleğini giyip dantelli südyeni belli edecek şekilde catalima kadar açtım. Gözlerimi belli edecek sekilde makyaj ve koyu kirmizi ruju sürdüm. Saçlarımı hemen duzlestirdim. Ve iste simdi Azra hazir. Kendime yine her zaman yaptığım gibi aynada göz kırptım. Odadan çıkıp mutfağa doğru giderken sıcak poğaça kokusu burnuma dolmaya başladı,hemen mutfak kapısını açıp içeri girdim ve en sevdiğim görüntü annem bana yine en sevdiğim patatesli poğaçalardan yapiyor. Hemen o tombis yanaklarina öpücük kondurdum.

"Gunaydin anneeem."

"Günaydın canım hadi otur sogumadan ye bende çay doldurayım sana."

Hemen oturdum ağzıma poğaçalari doldurmaya başladım.

"Kızım sakin ol hepsi senin.Ha bu arada yaninada koyayım okulda yersin."

Tamam anlamında kafamı salladım. Hızlı hızlı yedikten sonra annemin yanaklarından öpüp odama hızlıca gidip çantamı aldım. Kulakligimi takıp otobüs duragina doğru yürümeye başladım.
Otobüsün boş olduğunu gördüğüm mutlulukla koşar adım otobuse gittim.
10 dk sonra yine o lanet olası dün çağrıyı dovdukleri yerde durdum yurumeye başladım. Okulu görünce ilk defa sevindim nedense adımlarımı hizlandirip okula yurudum okul bahcesine girmeye baslayinca adımlarımı yavaslattim. Herkesin gözleri yine üstümdeydi tabiki o orospu Filiz yine gözlerini bana dikmiş bakıyordu. O gercekten orospuydu tamam ben sadece erkeklerin parasını yiyordum ama o erkeklerin altindan kalkmiyordu hem parasini yiyip hemde altina yatiyordu. Kızlığını kaybetmek bence bi kızın yapması gereken en son hatalardan biri çünkü kızlığını verirsen sen hiçsindir. Hiç olacağıma piç olurum daha iyi. Bu yüzden erkeklerin parasını yiyip mesafemi korumuşumdur hep. Düşüncelerle boğulurken o zengin piçlerden birine gözüm takıldı. Bana yiyecek gibi bakması rahatsız etsede birinci avım olduğu için,kendi kendime sevinmeye başladım. Yanıma gelmeye başladı bende adımlarımı daha da yavaslattim tabi.

"Günaydın Kedicik nasılsın bakalım."

"İyiyim Tuna sen nasılsın."dedim ve sexy bir şekilde göz kırptım.

"Seni gördüm de bomba gibiyim takılalım mı bigün ne dersin boncuk."

"Şey olur aslında ben sana haber veririm görüşürüz tatlım."

"Görüşürüz bebeğim"dedi ve gülümsedi.

Aslında Tuna çok tatlı bi çocuk ama zengin piç. O yüzden sevgili tercihim degilsin tunacigim maaleseef diye kendi kendime soyleniyordum.

Sınıf kapısına doğru yürürken karşımda onu gördüm hayır ya olamaz bu,senin bu okulda ne işin var ?

GevşekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin