0.7

182 12 4
                                    

Leyadan"

Beynimde şu an "Senin kadar" "Senin kadar" cümleleri yankılanıyordu adeta.

Yağız'ın benim üzerimde farklı ve oldukca güzel bir etkisi vardı, orası belli.

Aramanın daha sona ermediğini farketmemle hemen kendimi toparladım ve cevap verdim.

"Senin cümlelerin kadar güzel olsun geceler, bana yani"

Sonra da hemen utanmanın verdiği refleksle hemen aramayı sonlandırmıştım.

Acaba dünyada benim gibi kaç insan vardı? Para karşılığında birisini kendine aşık edip bırakmak zorunda kalan ama daha sonra o kişiye aşık olan yani.

Tam uykuya dalacakken kapının çalınmasıyla irkildim.

Ama yine de ayağa kalkıp kapıyı açtım ve karşımda Ülkü'yü görmemle Ona gözlerimi devirip yeniden yerime geçmiştim.

Az önceki kavgamızı hatırladığımda moralim bozuluyordu.

Ülkü ise boş, duygusuz gözlerle bana bakmış daha sonra yatağın kenarında oturmuş ve yere bakmaya başlamıştı.

30 saniyelik gibi bir aradan sonra kimsenin konuşmadığını farkederek konuşmaya başlamıştım.

"Her hâlde gece gece beni özlemedin Ülkü. Söyle, ne oldu?"

Tek elini havaya kaldırıp saçını arakaya atmıştı zor da olsa gözlerime bakarak sonunda cevap vermişti.

"Leya, şey ben özür dilerim bebeğim. Yapmamalıydım, öyle düşünmemeliydim."

Verdiği cevapla değil de, benden özür dilemesiyle önce bi' afallamıştım. Son zamanlarda zaten O'nda bir değişiklik hissediyordum. Ama sebebini bilmiyordum, bu da onlardan biri sanki.

"Ülkü bu yanlış bir davranış değildi, kötü bir davranış değildi. Bu akılsızca düşünme sonucunda oluşan bir hareket'di."

Dili ile dudağını ıslatmış tekrar bana bakmaya başlamıştı.

"Anlıyorum seni, yine de özür dilerim. Evet kabul ediyorum ben bir akılsızım!"

Gözlerinin dolduğunu buradan bile görüyordum. Ona kıyamıyordum doğrusu. 3 yıldır aynı evde yaşadığım, her sırrımı verdiğim, her derdimi anlattığım, her kahkahamda ve ağlamamda bana eşlik eden tek arkadaşımdı.

Ben tek arkadaşıma kıyamıyordum.

Onu kendime çekip sarıldığımda o da bana karşılık vermek amacıyla sarılmıştı.

"Affettin mi beni?"

Benden ayrılarak soru sormuştu.

Gülümsemiştim.

"Ne yapacağım ben seninle be kızım. Affettim tabi ki."

"Ayy! Leya bebeğim!"

Tekrar kısa süreliğine bana sarılmış daha sonra ise "İyi geceler Leyam." diyerek odadan çıkmıştı.

Ülkü benim en yakın arkadaşımdı.

"O beni hayal kırıklığına uğratmazdı."

Ülküden"

Elimle gözlerimdeki gözyaşlarımı silerek sırıtmaya başlamıştım.

"Ah Leya fazla safsın bebeğim!" diye düşünerek kahkaha atıyordum.

Her şeyin yolunda olduğunu söylemek içinde Zeynep'i aramıştım.

1 kere aradığımda açmamıştı.

Durumu garipsediğimden dolayı tekrar aramıştım. Bu sefer açmıştı.

Telefonu kulağıma yaslayarak konuşmuştum.

"Alo? Zey bebeğim! Neredesin sen?!"

"Duştaydım Ülkü, bir şey mi oldu?"

"Ben Leya'yla barıştım. Yani oyun amaçlı tabi ki. Her şey yolunda şu anlık."

Zeynep'in gülme seslerini duyabiliyordum.

"Ah, aferin tatlım! Başaracağız!"

"Benim sayemde evet başarabiliriz bebeğim. Neyse boşver de sende işler nasıl?"

"Harika Ülkü'cüm. Harika! Leya sağolsun, onun sayesinde intikamımı alacağım!"

"Orası öyle tabi. Neyse, görüşürüz Zey bebeğim!"

"Görüşürüz tatlım."

Ve beklemediğim anda,

Yüzüme kapatmıştı.

Aslında bazen Zeynep'e de gıcık kapmıyor değildim. Aşırı rahatsız edici bir insandı sanki. Ama katlanmak zorundayım işte.

Yoksa benim ne işim olur Leya gibi saf'la ya da Zeynep gibi ego yığını'yla?

Yağızdan"

Artık fazla düşündüğümü farkederek Çağan'ı aramıştım ve buraya gelmesini istemiştim.

5 dakikalık gibi bir vakit sonunda kapı çalmıştı.

Kalkıp kapıyı açmaya gitmiştim.

Delikten baktığımda Çağan olduğunu anlamıştım ve kapıyı açmıştım.

"Hoşgeldin Çağan."

"Hoşbuldum kardeşim de noldu? Konuşmak istediğini söylemiştin."

"Önce salona geçelim, öyle konuşuruz."

Bunu söylediğimde Çağan da beni onayladı. Salona geçtik, Çağan koltuğa oturduğunda ben ona soru sormuştum.

"Öncelikle, bir şeyler içer misin?"

"Boşver şimdi içkiyi Yağız. Geç şöyle de anlat bakalım."

Kafamda söyleyeceğim cümleleri oluşturmaya çalışıyordum. Elimle saçlarımı karıştırarak konuşmaya başlamıştım.

"Tanıştığım bir kız var."

Çağan önce garipsemiş daha sonra ise gülümseyerek beni yanıtlamıştı.

"Vay, demek öyle. Daha sonra?"

"Sonra'sı, işte ben hep bu kızı düşünmeye başladım Çağan. Yani ne bileyim çok farklı benim için. Anlatabildim mi?"

"Yağız, aşık mı oldun yoksa?"

Aşık mıyım ben Leya'ya?

"Bilmiyorum Çağan, kafam fazla karışık ne yapacağım hakkında ise tek bir fikrim yok."

Elini çenesine koymuş, biraz düşünmüş daha sonra Yağıza tekrar bakmaya başlamıştı.

Ama anlamsız gözlerle bu sefer.

"Yağız, peki Zeynep? Onu unuttun mu?"

Zeynep'i unuttum mu?

♤♤♤

~Heyy! Selamm!
~Aylanız geldi desem?
~Yeni bölümle karşınızdayım!
~Umarım beğenmişsinizdir:)<3
~Sizi seviyorum, öpüyoruum!<3

(:635 kelime:)
















Yalan Aşk | LYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin