0.9

148 12 1
                                    

Leyadan'

Şu an odanın içerisinde dönüp dolaşıyordum, bir türlü kafamda dönen sorulara cevap bulamıyordum. Sanki bir bataklıktayım, elimi uzatıyorum beni kurtarsınlar

Sorun da o ki ben kendim de bulamıyordum bu soruların cevabını. Bir taraftan aşık olduğum adama yalan söylüyorum, bir taraftan ise en yakın arkadaşımın neler çevirdiğini öğrenmeye çalışıyorum.

Ben Leya Kırşan, cevapsız soruların cevabını arıyorum.

Ben Leya Kırşan, arkadaşımın yüzüne gülüyorum ama ne yapmaya çalıştığını bilemeyerek endişeleniyorum.

Ben Leya Kırşan, aşık olduğum adama yalan söylemek mecburiyetindeyim.

Odanın içerisinde yankılanmaya başlayan telefon titreşimiyle yatağa doğru ilerleyip telefonu elime aldım.

Yağız arıyor...

Cevap vermek için yeşil tuşa doğru kaydırıp telefonu kulağıma yasladım. Cevap vermek için boğazımı temizledim ve konuşmaya başladım.

"Alo?"

"Leya?"

"Efendim Yağız"

"Şey, ben sana hazırlan diyecektim de. Aşağıdayım."

"Ciddi misin?"

Saate baktığımda "00.25" olduğunu gördüm ve Yağızın gelip gelmediğinden emin olmak için cam'dan dışarıya doğru baktım.

Gerçekten gelmişti. Aşağıdan kulağında telefon ile bana gülümsüyordu. Bende Ona gülümsedim. O an tekrar konuşmaya başladı.

"Leya gelsene aşağıya. Sahile ineriz ha? Ne dersin?"

Gecenin bu saatinde bunun mantıklı olup olmayabileceğini düşündüm ama yine de bir yanım onunla sahile gitmeye doğru itiyordu sanki beni. Aniden gelen istekle,

"Peki bekle beni o zaman. Geliyorum 5 dakika'ya!"

Dedim ve aramayı sonlandırdım.

Üzerimi değiştirmek için siyah bir eşofman altı ve beyaz bir sweatshirt giydim. Hava camdan dışarıya baktığımda fena rüzgarlıydı. Saçlarımı da tepeden toplayarak ayakkabılarımı giydim, telefonu da elime aldığımda tamamen hazırdım.

Aşağıya indiğimde bana gülümseyerek bana Yağıza "Selam!" Diyerek mırıldanmıştım.

"Selam, gidelim mi o zaman?" Demişti. Başımla onu onayladığımda sahile gitmek için yola koyulmuştuk.

Sahile vardığımızda oturmak için banklardan birine geçmiştik. Yağızla etrafı seyrediyorduk.

Ah, pardon! Ben etrafı seyrediyordum. Yağız ise beni.

Kalbimin hızlanmasıyla yanaklarım aniden pembeleşmeye başlıyordu. Ama iyi ki, karanlık olduğu için o bunu göremiyordu. Yoksa, komik göründüğüm için bana gülebilirdi.

En sonunda dayanamadım ve mâlum soruyu sordum.

"Neden beni izliyorsun?"

O ise gözlerini bir saniye olsun gözlerimden ayırmadı, sorduğum soruya rağmen. Ve etkileyici bir ses tonuyla,

"Gözlerin fazla güzel Leya"

Dedi.

Anlamsız bakışlar atmaya başlamanın eşliğinde,

"İyi de, zifiri karanlıkta gözlerimi nasıl izleyebiliyorsun"

Sordum. Hayır, bu sorulardan pişman değildim. Verdiği cevaplar kalp ritmimin bozulmasına neden olsa bile.

"Evet siyah şu an her yer. Ama yine de her yerin siyah olmasına rağmen tek dikkatimi çeken şey gözlerin"

İçim gitmişti resmen bu cümleye. Keşke şu an "Bende senin gözlerinin karasında kayboluyorum" diyebilseydim.

Diyebilirdim belki de, ama yine de her şeyin basit bir "Oyun"dan ibaret olduğunu hatırlıyordum.

Ona sadece gülümsemekle yetinmiştim.

Havanın biraz daha soğumaya başladığını hissettiğimde ellerimi kollarıma yerleştirmiştim. Yağız bunu farketmiş olacak ki üzerindeki ceketi çıkarıp bana bana vermişti.

İtiraz etmiştim yine de, ceketi omuzlarımdan indirmiştim. Yağıza geri verip,

"Al şunu giy hadi, üşümeni istemiyorum Yağız. Ben önemli değilim"

Yağız yine de inadından vazgeçmemiş ceketi omuzlarıma astığında,

"Benim için sen önemlisin, yeşilin en güzel tonu".

~Selamm<3!!

Sınır; 10 beğeni, 10 yorum.

Yalan Aşk | LYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin