Sırtındaki çantasıyla okul kapısının önünde duruyordu. Yeni insanlarla tanışmak onun için her zaman çok zordu. Evet insanlar artık "çok çirkinsin","canavara benziyorsun" gibi şeyleri yüzüne söylemiyordu ama insanların gözleri herşeyi anlatıyordu. Satori bunu çok iyi biliyordu. Cesaretini toplayıp bahçeye adım attı ve müdürün odasına çıktı. Sınıfının ve kalacağı yurt odasını öğrenmek için.
Sınıfını ve odasını öğrendiği zaman yavaş adımlarla sınıfa doğru ilerledi. Aynı zamanda da panolarda voleybol takımının broşürünü arıyordu. Bulduğu zaman telefonunu çıkardı ve fotoğrafını çekti onu izleyen biri olduğundan bir haber.
Birinin ona baktığını hissetmişti ama dönüp kim olduğuna bakmamıştı "büyük ihtimalle saçlarım falan garip gelmiştir ona bakıyordur" diye geciştirmişti içinden. O sırada omzunda bir el hissetti, istemeye istemeye arkasını döndü. Yeşil saçları olan yeşil gözlü bir çocuk soran gözlerle ona bakıyordu. Normalde insanların ona bakması onu rahatsız ederdi ama bu çocuk nedensizce rahatsız etmemişti. Kibarca cevap verdi;
- Merhaba, voleybol takımının kaptanını veya menajerini tanıyor musun? Burada yazmıyor da.
+ Menajeri yok, kaptanı benim.
"Aslında kaptan olması normal çocuğun fiziği baya iyi zaten" diye geçirdi ve çocuğu takip etti. Wakatoshi sınıfına girmiş çantasındaki dosya yığınının içinden bir dosya çekmiş ve Satori'ye uzatmıştı. Kısa bir süre formun üzerindeki ezberlediği kelimelere baktı yeniden Satori. Yazması gereken bilgileri yazdı ve kağıdı yeniden ona uzattı. Wakatoshi sert ama bir o kadarda nazik ses tonu ile "Bugün okuldan sonra 2 de antrenmana katılabilirsin, geç kalma koç çok sinirli biri." dedi ve uzaklaştı.
Okula gelmesinin üzerinden 4 ders geçmişti. Çalan zil ise bugünün 5. dersini de yanlız geçirdiğini bir kez daha yüzüne çarpmıştı. Yine her zamanki gibi sırasında oturup ders zilinin çalmasını bekleyecekti ki sınıftaki diğer öğrencilerin eşofmanları ile dışarı çıktığını gördü. Sırasından kalkıp sıradaki dersin ne olduğuna baktı. "Beden Eğitimi" yazısını okuduktan sonra başından aşağı kaynar sular döküldü. Okul forması vs. Vardı ama bugün beden olduğunu bilmediği için getirmemişti. Beden dersine girmese ne olur diye düşünürken yine o tanıdık ses kulaklarını doldurdu.
+ Tendou.
- Efendim.
+ Spor kıyafetlerini getirmediysen müdür yardımcısına söyleyebilirsin.
- Kızmaz mı?
+ Bilmem ben gitmedim sınıftakiler öyle diyordu.
- Yanımda gelir misin, tek başıma gitmek istemiyorum ayrıca odasını da bilmiyorum.
Cevap vermek yerine yürümeye başlamıştı çocuk. İlk başlarda reddettiğini düşünmüş ve üzülmüştü Satori ama çocuğun elini tutup onu sürüklemesi ile üzüntüsünü anında kaybolmuştu.
Kısa bir yürüyüşten sonra müdür yardımcısının kapısında durmuştu çocuklar. O zamana kadar Wakatoshi, Satori'nin elini asla bırakmamıştı. Bunu fark ettiği zaman Satori'nin yüzüne tatlı bir gülümseme yayıldı. Ama kendini toparladı ve kapıyı çaldı. Kapının arkasından "gel" sesini duyduğu zaman Wakatoshi elini bırakmış ve "burada bekliyorum" diyerek Satori'yi içeri yollamıştı.
Kısa bir konuşmadan sonra müdür yardımcısının çok iyi biri olduğunu anlamış ve rahatlamıştı Satori. "Hizmetlilerden birine deponun yerini sor orada olması lazım. İlk günün olduğu için birşey demiyorum ama birdaha olursa kendin hallet." diyerek konuyu kapatmış ve dışarı çıkması için izin vermişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My paradise | Ushiten
Teen FictionTw: Çocukluk travması Ne yazıyım ben şimdi buraya Wakatoshi'nin saçları yeşil bence abe