Aden

26 2 1
                                    

İçimdeki Oya'ya olan özlemim git gide büyüyordu. Tam dört buçuk aydır telefon harici görüşmüyorduk. Onu gerçekten çok özlemiştim. Biraz konuşup dertleşmeye ihtiyacım vardı. Ve eminim onunla vardı.

Futbol kursum yeni bitmişti. Eve gelip duş almış, kendime bir sandviç hazırlamıştım. Oya bu aralar telefonuna fazla bakmıyordu. Sanırım meşguldü. Sabah aramıştım. Ama bir daha geri dönüş yapmamıştı. Son bir kez daha şansımı denemek için telefonumu elime aldığımda Oya'dan gelmiş olan mesajı gördüm.

Yüzümde oluşan küçük tebessüm ile birlikte mesajı açtığımda tebessümüm iki katına daha çıkmıştı.  Mesajı tekrar tekrar okuyordum. Ve tekrar tekrar.

Yarın Simge Abla nişanlanıyordu! Ve Oya beni de çağırmıştı. Sonunda görüşebilecektik! Oya'nın mesajına olumlu yanıt verdikten sonra bir koşu odama ulaşmış dolabımdaki bütün kıyafetleri yere dökmüştüm. YARIN NE GİYECEKTİM?!

Kıyafet seçme konusunda iyi olduğum söylenemezdi. Ama o kadar da kötü olduğumu da düşünmüyordum. Kıyafetlerin hepsine teker teker bakarken gözüm geçen sene aldığım kırmızı elbiseye kaydı. Bunu giyebilirdim! Gülümseyerek elbiseye uzandığımda etiketinin hâlâ durduğunu fark ettim. Elbise çok güzeldi ama ben bunu geçen sene hiç giymemiştim. O zamanlar ne kadar da aptalmışım!

Giyeceğim kıyafeti, ayakkabıyı, yapacağım saçımı ve makyajımı nihayet ayarlayabilmiştim. Sıra da biraz oturup ders çalışacaktım. Uzun süredir derslerimi ihmal ettiğimin farkındaydım. Toparlanmam düşündüğümden de uzun sürecek gibiydi.

⚽️
"ANNEEE, HADİ ARTIK GEÇ KALIYORUZ!" avazım çıktığı kadar arabadan anneme bağırıyordum. Aslında nişana geç kalacağımızdan değil Oya'yı bir an önce görebilmek için bağırıyordum.

Üzerime kırmızı elbisemi giymiş, saçlarımı arkadan örmüştüm. Gerçekten de güzel duruyordum.

Telefonun kamerasından bir süre kendimi inceledikten sonra kulaklığımı çıkartıp bu aralar kafayı takmış olduğum "Lia Shine'nin 'beni bana bırak' şarkısını açmış arkama yaslanıp yolu izlemeye başlamıştım.

Dün gece neredeyse heyecandan uyuyamamıştım. Ve çok uykum vardı. Bir süre sonra kapanmak için benimle mücadele eden göz kapaklarım kazanmıştı.

⚽️
Beni yak at ama beni bana bırak
Sonra geri eve dön ama
Herkes bir gün eve döner
Sen o evi ben içindeyken yaktın geri dönemem
Bir dahaGözlerimi şarkının tam nakarat kısmında açmıştım ve yerimden sıçrayarak kalmıştım. Bir kabus görmüştüm ama neydi? Kendime gelmeye çalışırken gözlerim camdan dışarı kaymıştı. Ve gelmiştik! Heyecanla yerimden doğrulurken gözlerim onca kalabalığın arasında ki Oya'yı aradı. Ama sanırım dışarıda değildi. Bu ona sürpriz yapabilmem için iyi bir fırsattı.

Arabayı park ettikten sonra annem ve babamı arkamda bırakıp koşturarak az ilerideki beyaz eve girdim. Gözlerim tekrardan Oya'yı ararken ileride telefonuyla ilgilenen siyah elbiseli bir kız gördüm. ORADAYDI! Gözlerim dolu bir şekilde Oya'ya doğru koşarken bacaklarım titriyordu. Bu kadar özlemiş miydim cidden? Kendime hayret ederken nihayet Oyaya kavuşmuştum! Beni gördüğü an gözleri dolmuştu ve bana sarıldığı an hıçkırarak ağlamaya başlamıştı. Bende kendimi daha fazla tutamayarak ona eşlik etmiştim. Kollarımı boynuna daha sıkı dolarken ağlamamız iki katına daha çıkmıştı. Halimiz dışarıdan bakıldığında komik duruyor olabilirdi ama bu umrumda değildi. Ben Oyaya kavuşmuştum gerisi hiç önemli değildi.

Birbirimizden ayrıldıktan sonra halimize kahkahalarla gülmeye başladık. İkimizin yaptığı o hafif makyaj ağır bir şekilde yüzümüze dağılmıştı. Ve çok komik görünüyorduk!

Oya üzerine siyah bir elbise giymişti altına giydiği beyaz spor ayakkabı onu oldukça güzel gösteriyordu. Benim aksime çok sade ve sportif duruyordu.

Sanırım bir günlüğüne de olsa tarzımızı değiştirmiştik. Ama bu tarz ona gerçekten çok yakışıyordu.

Bir süre birbirimizin yüzüne baktıktan sonra ikimizin dili de lal olmuş gibi sadece birbirimize olan bakışlarımızla konuşuyorduk. Sessizliği bozan onun o titrek sesi olmuştu. "S-sis"

Sanırım konuşmak için önce Oya'nın konuşmasını bekliyordum. Onun konuşmasıyla beraber bende
"O-Oya" diyerek bende konuşmayı yeni öğrenmiş bir bebek edasıyla konuşmuştum.

Çok uzun zaman olmuştu, çok. Ama şu an yan yanaydık. Şu an yanımdaydı. Şu an birlikteydik. İçimden bunu çığlık ata ata tekrar ediyordum. BİZ BİRLİKTEYDİK! ŞUAN YANIMDAYDI! OYA ŞUAN YANIMDAYDI!

Onunda kafasından aynı şeyler geçiyormuş gibi "Sis biz şu an yan yanayız? Sen şu an benim yanımdasın!?" Burnumu çekip ağır hareketlerle kafamı sallarken bir yandan da yüzünü inceliyordum. Görüşmeyeli gerçekten de çok değişmişti. Değişmişti, değişmiştim, değişmiştik. Aslında biz değişmemiştik, sadece zaman değişmişti, biz artık eski Sis ile eski Oya değildik. Biz artık ne yeni Sis yeni Oyaydık. Biz de artık sadecelerdendik;)

"Sis"Where stories live. Discover now