Başlangıç

84 0 0
                                    

Keşkeler denizinde boğulmuş bir kadının satırlarıdır okuyacaklarınız. Hayatın acımasız yüzünü görmüş,nefes aldığı her anında boğazında bir düğüm olarak taşıyacağı keşkeler kafilesi... Hayat bi' sonraki günde ne ile karşılaşacağınızı size sunmuyor ne yazık ki. Göstermiyor karanlık yüzünü. Plânsız, programsız bir saniye sonrasında bile ne olacağını bilmeden yaşıyoruz bir şekilde. Kahkalarımız da oluyor, gözyaşlarımız da. Kırgınlıklarımızda oluyor -kolay kolay unutulmayan- , merhametin nirvasına ulaştığımız anlarımızda. Ama ne yaşarsak yaşayalım bir şeyler bizi bağlı tutuyor hayata. Kiminin ailesi, kiminin sevgilisi, geçmişi, anıları ve belki de en önemlisi hayalleri. Varış noktasını bilmediğin uzun bir yolculuktur insan ömrü. Yolda nelerle karşılaşacağını bilmediğin, düzlüklerin olduğu kadar engellerin de olduğu uzun bir yolculuk. Ama ne yaşarsak yaşayalım bir şeyler bizi bağlı tutuyor hayata. Kiminin ailesi, kiminin sevgilisi, geçmişi, anıları ve belki de en önemlisi hayalleri. - Çok değil kısa bir zaman önce başladı yolculuğum. Sonunun nereye varacağını bilmediğim, aydınlığa ulaşacağını düşündüğüm,sadece uzun olacağını bildiğim bi' yolculuk. Çoğu kez engellere takıldım ama yılmadım. Her defasında engelleri arkamda bırakıp yoluma devam ettim. İnsan kalbinde taşır hatalarını derler. Beyin unutur ama kalp unutmazmış hataları. Ve yeri geldiğinde öyle bir hissettirirmiş ki,bir daha aynı hatayı tekrarlamazmış insan. Ve ben kalbimde o kadar çok taşıdım ki hatalarımı. Taşıyamayacağımı sandığım o ana geldim. Düştüm, kalkamadım. İşte o an hayatım boyunca söylediğim en ağır kelimeyi söyledim kendime. "Keşke" . Sanki sesimi duymuşcasına deniz içine aldı bir anda beni. Keşkeler Denizi... Çırpındıkça, su yüzüne çıkmaya çalıştıkça daha da batıyordum dibe. Gözlerim o çırpınışların arasında kendimi kurtarabileceğim bir kıyı arıyordu. Ama nafile, dibe battığımı hissediyordum. Uzun sürenin sonunda ufukta bir sandal belirdi. Üstünde ise yüreği geniş bir adam. Beni sakinleştirerek yavaşça aldı sandalına. Önce beni dinledi ve her yeni gelen güne inandı. Hata yapmaktan korkmamayı öğretti ilk olarak. Hata yapmanın insanı var ettiğini, önemli olanın hatalarını kabul edip yoluna devam etmek olduğunu öğretti. Ve ben o denizden kurtulup bu satırları yazıyorsam, hatalarımı kabul ettiğim içindir. - Hayalleri varsa var olur insan. Keşkeleri bir kenara bırakıp iyi kileri dünyasına aldığı zaman yolculuğun keyfini çıkarabilir. Ve eğer bir şeye gerçekten inanırsa, olur. Çünkü hayaller inandıkça can bulur. Hata yapmaktan korkmayın, etrafınızdakilerin sizin için ne düşündüğünü umursamayın, siz siz olun sevdiklerinize sahip çıkın, sıkı sıkı sarılın. Ve unutmayın! Neyi yaşamak istiyorsanız önce inanın. "Keşkeler denizinde boğulmuş bir kadının satırlarıdır okuyacaklarınız. Hayatın acımasız yüzünü görmüş, nefes aldığı her anında boğazında bir düğüm olarak taşıyacağı keşkeler kafilesi..."

YarımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin