Mamafih || JenLisa

|13|Dayanamazdı.

Keyifli okumalar 🫶🏻

***

Büyük evin, sesli kapı zili ard arda çalmaya başladı. Genç çift mutluluk ve gerilim içinde kapıya kadar ilerlediler.
Jennie, lisa'yı kapının önünde tuttuğu tekerlekli sandalyenin kollarını bıraktı.
Ardından beklemeden hâlâ daha ısrar ile çalmaya devam eden dış kapıyı açtı.

Karışısında kızgın ablasıyla karşılaştı.
Jisoo'nun buraya küfrederek geldiğine emindi. Çünkü yüz hatları Konyalı bir dayıdan farksızdı.

Jisoo beklemeden içeri girdi. Hazır ettiği küfür listesine başlıcaktı ki tanıdık bir bedeni görmesiyle hazırladığı listelerin hepsi çöp olmuştu. Lalisa Manobal?

Jisoo, lisa'yı görmesiyle şoka girmişti adeta. Usulca durduğu yerden o tekerlekli sandalyedeki, kendisine gülümseyen bedeni seyrediyordu.

"Jennie? Bu Lisa mı?" Sesi titreye titreye kız kardeşinin ve geçmişten tanıdığı kızın adını dile getirdi. Lisa bu zamana kadar etrafta yok idi şimdi bir anda gördüğü için bu ana inanamadı.

"Merhaba." Lisa, jisoo nazaran daha sakince sevap verdi. Fakat onunda heyecanı asla eksik değildi. Jisoo onun için çok önemliydi. Bir abla ve kız kardeş niyetine lisede birlikteydiler. Şimdi ise tamami ile kopmuştular.

"Abla Lisa sana merhaba dedi?" Jennie tekrar bir hatırlatma yapıp birbirlerine özlem ile bakan iki kişiyi seyrede durdu.
Bu an'a tanık olduğu için çok mutlu.

(...)

Jisoo ve Lisa'nın arası kendisi yüzünden bozulmuştu. Jennie ablasından korktuğu için olayın ilk günü lisa'yı kendisi itmedigini Lisa'nın kendisini öldürmeye çaldığını söylemişti. Zamanla bu söylediğinin vicdan azabına dayanamayıp herşeyi söyledi. Jisoo basta şaşırdı kardeşi lisa'yı ölesiye seviyordu. Şimdi sevdiğine zarar mı vermişti?

Jisoo bunları öğrendiğinde Lisa'nın yanına tek gitmemis jennie'yide almıştı.
Jennie başta istemiyordu. Dayanamazdı çünkü. Sevdiğini makineye bağlı bembeyaz bedenine bakmaya korkardı.

Jisoo fazla ısrar etmesi sonucunda o gün hastaneye gittiler. Lisa'nın kaldığı yoğun bakım odasına kadar jennie jisooyu takip etti. Etrafta çok fazla ağlayan kişiler vardı. sevdiklerini kaybettikleri için ağlıyorlardı. Belki o gün gelmeseydi ilerleyen günlerde o aileler, o ağlayan insanlar gibi o da ağlayabilirdi. Lisa'nın durumunun kritik olduğunu biliyordu. Yanına neden bu kadar geç geldi diye kendisini dâhi paralamak istedi.

Sonunda Lisa'nın kaldığı yoğun bakıma geldiler. Lisa makinelere bağlanmış o sayede nefes alabiliyordu. Jennie küçük pencereden bu ana tanıklık ettiğinde lisa'ya yaptığı gibi kendisini de o çatıdan atmak istedi. Bir süre geçti jennie hâlâ pencerenin karşısında yüzü ağlamaktan şişmiş bir şekilde icerideki meleğini izledi.

(...)

Jisoo coşkuyla kıza sarıldı. Öyle sıkı sarılmıştı ki geçmişte yanlış kişiye inandığı için affettiriyordu aklınca.

Jennie araya girip birbirine koala gibi sarılan kişileri ayırdı. Epey bir zorlukla oldu.

Lisa bu esnada diyaframında depoladığı nefesle hayatta idi adeta.

"Lisa tanrım hâlâ bu kadar güzel olmayı nasıl becerebiliyorsun?" Jisoo eliyle dudaklarına kapandı gururlu bir anne gibi kızını seyrede duruyordu.

Lisa gülümsedi. Dış görünüşü güzel olduğunu biliyordu ama canı yanıyordu. Birisi farketti mi? emin değildi tek bildiği yürüyemiyor olmanin verdiği aci bir tebessümdü.

***

Merhaba uzun bir aradan sonra bölüm attim. Bölüm gec geldi üzgünüm. Su aralar cok kötüyüm hicbir seye vakit harciyamiyorum.