Mamafih || JenLisa

|09|Kâbus.

Bu arada kitap adini değiştirdim umarım beğenmişsinizdir ve keyifli okumalarr

(...)

Genç kız, önündeki bendene naifce üstündekileri çıkarıyordu. Gözleri kapalıydı önündeki beden izin vermedikce bakmazdı, bakamazdı'da diğer insanlar pis zihinlerini böylesine şeylerle karşılıyorlar fakat jennie o insanlar gibi değil hatta nefret dahi ediyor.

Sevdiği kişileri sadece bedenleri için seviyorlar. Sevgi vücut için gelip gecicidir yaralar oluşur ömrünün sonuna kadar engeller oluşturur fakat kalbindekiyle yaşarsan ölümsüzdür o sevgi, ne sorunun olursa olsun kalbindeki sana ilaç olur.

Jennie annesinin ona öğrettiği şekilde seviyor her canlıyı, her sevilmeyi hak eden insani ve bir tek lisa'yı.

-bugün nereye gidiceğiz.
"Lisa Benim için bugünki fizik tedavini ertelermisin?"

Lisa kuşkusuzca başını salladı. O'da artık yorulmuştu. Her gün aynı şeyleri yapmak ve her defasında yaptıkları tedaviden sonuç alamamak yormuştu onu.

Jennie lisa'yı giydirdiğinde başta lisa'yı tekerlekli sandalyeden kaldırdı ve yatağına usulca bıraktı ardından jennie tekerlekli sandalye'yi dış kapının önüne bırakıp tekrar sessizce kızın odasına geldi.

Genç kız, geyik gözlü kızı gelin stilinde yataktan kaldırdı. Sarışın kız boyuna göre fazla zayıftı jennie'ye zorluk çıkarmıyordu. Kucağındaki sarışınla birlikte dış kapının önüne bıraktığı tekerlekli sandalye'ye oturttu.

Ardından sarışının saçlarına kısa fakat anlamlı birkaç öpücükler bıraktı. Bu anlarda Lisa sessizdi. Güven problemleri yaşıyordu bunu o'da biliyor.

İkili evden çıktıklarında önlerindeki arabaya doğru ilerlediler. Hava soğuk olduğundan jennie geyik gözlü kızı kalın giydirdiği için kendisi ile gurur duyuyordu. 'onun için üşürüm, onun için herşey yaparım. Yeter'ki benimle olsun'.
Diyebildi sessizce.

(...)

Yol boyunca ikiside sessizdi lisa uykulu gözleriyle etraftaki ağaçları seyrediyordu.

"Jennie beni ormana mı kaçırdın?"

-hayır yani kaçırıldığım gerçeği doğru ama ormana değil.
"Buraya neden geldik?"
-Şuanlık söyleyemem lili.

Sarışın başını salladı ardından tekrar dışarıyı seyretti. Uzun yol olduğu belli olduğu için gözlerini kapattı. Uyku beklemeden geyik gözlü kızı buldu.

Genç kız ise yanındaki meleğin uyuduğunu gördüğünde arabayı yavaşca durdurup üstündeki ceketi, kızın üstüne yerleştirdi. Bekletmeden tekrar aracı çalıştırdı.

(...)

"Hadi lisa sadece dokunacağım?" Haun kıza doğru ilerledi. Lisa korkuyla geriye doğru adımladı. "Haun ne saçmalıyorsun?" Geyik gözlü kız titreyen sesiyle önündeki şekilli vücuda baktı. Cok korkuyordu. Arkadaşı onu sınıfa kilitlemişti.

"Sende istiyorsun biliyorum." Haun lisa'nin ince belini kavrayıp çırpınan bedeni güçlüce kavradı.

"Bırak diyorum sana!!" Lisa çığlıklar ile göz yaşlarını çaresizce akıttı.

"Hadi ama lisa." Haun bir elini geyik gözlü kızın çenesine yerleştirdi. Kendisine bakması için güçlüce tuttu.

"Haun lütfen bırak!!" Lisa ardı arkası kesilmeyen bağışları bütün sınıfta duyuldu. "Okulda herkes gitti lisa sevgilin jennie seni önemseseydi şuan seninle birlikte okuldan çıkardınız." Haun dudaklarını kıza bastırdı. Kız çırpınsa dahi o pis dudakları kendisinden uzaklaştıramiyordu.

Sınıfın kapısı zorlandığı sıra haun lisa'nın yara bere bıraktığı dudaklarından ayrıldı.

Haun sınıfın kapısını bekletmeden açtı. Karşısında olucak kişiyi de biliyordu. Kim Jennie.

Jennie sinirle sınıfa girdi. Okuldaki sevmediği ve hatta kavgalı olduğu kai ile tartışmışlardı. Jennie bunu hauna anlatmak için sınıfa gelmişti. Fakat sınıfa girdiğinde yerde ağlayarak dudağını silen sevgilisini görmesiyle dolu olan aklı boşalmış anın şokunu yaşıyordu. Lisanin ne isi var? Özellikle haunla.

"Lisa?" Genç kız çaresizlikle konuştu.
Geyik gözlü kız başını zorlukla kaldırıp önündeki sevgilisine baktı. Çok seviyordu onu. Herşeyden çok. Şimdi ise durumun yanlış anlaşılmasından kaybedicekti onu biliyordu.

Lisa ayağa kalkıp jennie'ye doğru koştu. O sıcak bedene sarıldı. Jennie karşılık vermedi. Lisa'nin şişmiş dudaklarını görmüştü üstelik okul gömleğinin birkaç dugmesi de açılmıştı.

Lisa göz yaşları ile jennie'nin boynunda ağladı. Fakat haun o anı bozup jennie'ye
"Lisa sana kaç defa söyleyecegim en yakın arkadaşımın sevgilisisin olmaz diye?" Haun sinsice sırıttı. Duyduklarının ardından jennie lisa'yı düşünmeden yere itti. Geyik gözlü kız sırtını sıraya vurdu. Acı içinde ağlamaya devam etti.

"Ben yapmadım. Yemin ederim o yaptı jennie." Lisa vurduğu sırtını tutarak jennie'ye yalvardı.

"B-ben bilmiyorum." Aglamamak için dudaklarını ısırdı. Az önce hayatında en değer verdiği kişiyi kaybetmenin acısıyla
Kalbini tuttu ardından sınıftan koşarcasına çatı katına gitti.

Geyik gözlü kız jennie'nin gittiğini gördüğünde ayaklanıp o'da peşinden gitti.
Çatı katına vardığında bekletmeden Genç kızın arkasına sarıldı.

"yemin ederim bana inan."
Geyik gözlü kız sıkıca sarılıyordu kaybetme korkusu çok korkutmuştu onu.

Jennie sinirle arkasına döndü.
"Ne saçmalıyorsun? Gördüğüme mi inanayım dediklerine mi? Ha? Bana bak lalisa sen gördüğüm en orospu insansın. Ben yokken başkalarıyla da öpüşüyorsundur şimdi se-" yanağında olan acıyla başı sağ düşmüştü.

"Sen benim hakkımda nasıl böyle düşünebilirsin? Ben seni böyle güzel severken bird-" lisa boynundaki güçlü eller ile cümlesini bitirmemiş geriye doğru sendelenmişti.

"Bana birdaha beni sevdiğini söyleyim deme." Jennie koyulaşmış gözleriyle geyik gözlü kızın boynunu sıkıca bastırdı. Jennie lisa'yı tuğlala yapılamaya devam eden duvara kadar ittirdi. Aklı lisa'nin ona yaptığı şeyden dolayı kör olmuştu.
Geyik gözlü kızı acımasızca itti o kısa tuğlalı duvarın ardından.

"LİSA??!!" Jennie yanında titreyen bedeni uyandırmaya çalışıyordu. Lisanın kabus gördüğü belliydi. Hâlâ uyanmamış olmasıda genç kızı korkutuyordu. "Lütfen lisa uyan." Kızı omuzlarından tutup sendeledi. Lisa yerinden sıçrayarak gözlerini açtı. Göz yaşları ile dolmuş gözüyle az önceki rüyasını hatırladı. Kurumuş göz yaşlarının ardından taze göz yaşları dökülmeye başladı. Jennie ne olduğunu bilmesede geyik gözlü kıza sıkıca sarıldı.

***
Berbat bir moodla yazılan bir bölüm
Buraya kadar okumuş olan ve okumaya devam edicek olan herkese teşekkür ederim