Anadolu lisesi

74 10 42
                                    

Medya: her sabah mood

Yine sırada oturmuş hocanın gelmesini bekliyordum(k).
Ahır (!) olan sınıfa doğru bir baktım,
Bağıran insan tipleri, mal mal sınıftan kaçanlar, insanları yargılayanlar ve sessizce oturanlar.

Bu sınıfa göre fazla zekiyim, ama Anadolu okuluna göre fazla apatalım.
Arafta kalan kısım.

Hoca kapıdan girdi, yüzünü buruşturdu,"bu ne biçim koku böyle, camları açın. Sınıf ağır gibi" anti olduğum hocaya doğru bakıyordum.

"Kalkın ayağa" ayağa kalktım yavaşça.
Hoca sınıfa baktı "oturun" oturtucaksan niye kaldırırsın ki, saçmalık.

Yerimize oturduktan sonra akıllı tahta açıldı, bir süre sıraya yatmış şekilde tahtaya yazılan demir, nikel yazan hocaya baktım.

Kapı açıldı, içeri müdür girdi, herkes yine ayağa kalktı,"Langa, münakaşaya adını yazdırmamışsın ama ben seni alıyorum. Hocam langayı alıyorum, biz diğer okula gidip çalışma yapicaz sonra, bizim okul da gelecek."

Hoca onaylayan bir işaret yapıp"tamam hocam sorun yok" gibi şeyler söylemişti.

Sıradan kalktım, müdürün peşine takıldım, okulun koridorunda yürüdük, bahçeye çıktığımızda bir kaç kişi vardı.

Aralarında bir erkek ben vardım, ne vasıfsız bizim okulun erkekleri ya.

Müdür, onun peşinden ilerleyip karşı okula gideceklerini söyledi, hepimiz arkasında koyun sürüsü gibi ilerledik.

Koca harflerle, 'Anadolu lisesi' yazan yere baktım, heyecanlandım.

Reki burada okuyordu.
Reki bu okuldaydı.
Reki bu okulun sınıfların birinde ders işliyordu.
Reki,
Reki,

Okulun demir kapıları açıldı, içeri girdik.
Tanıştıklarını düşündüğüm müdür ile Anadolu'nun müdürü samimi bir konuşma sergilediler.

Bizi içeri aldılar, büyük bir konferans salonu vardı. Biz ise sahnede koltuklara oturduk.
Anadolu tarafi hâlâ yerine oturmamıştı.

Önünüze koyulan kağıtlara baktım.
Bomboş, beyaz bir kağıt, birde kalem verdiler. Resim çizicez galiba.

"Şşt bunlarla ne yapicaz." Kız bana doğru döndü, bir kağıt'a bir bana baktı gülümsedi ve, "karşı tarafın savunduğu yada doğru bulduğu soruyu yazarak, cevap bulmaya çalışacağız. Analdın dimi?"

Bu ne saçma şey, ben buna resim çizsem daha doğru olur. Kızın dediği şeye kafa sallayıp, reki'nin seyirci mi yoksa karşı tarafta oturan kişi olup olmayacağını kafamda tartıyordum.

Kafamı konferans salonunun kapısına çevirdim, rekiyle 1 hafta konuşmamamı sağlayan hoca girdi. Yanındaki kızlara doğru gülümseyip, yürümeye başladı.

Bu hocanın dersi yok mu? Başka kapıya hocaa.
"Kolay gelsin çocuklar, Langa? Ah senin burada olacağını düşünmemiştim. Ne güzel hepiniz burdasınız. Langa sen ne yapıcağını biliyor musun?"

Bu hoca bana,ben bu hocaya düşmanım.
"Merak etmeyin hocam ben üstün zekam ile bunun üstünden gelicem" hoca göz devirdi. Bana göz devirmek. Hoca moca dinlemek yok bu saatten sonra.

"Langa!" Uyarıcı bir tonda adımı seslendi." Biliyor musun ben hiç ego sevemem, laubalilik hiç ama hiç sevmem, ilerde birgün lazım olur bu bilgiler onun için söylüyorum"

Senin saçma özelliklerin niye lazım olsun bana.
Anadolu tarafin öğrencileri sırayla sandalyelerine oturdular, bir sandalye boş kalmıştı. Fazladan sandalye koymuşlar galiba.

Reki'nin Yolları( Askıya Alındı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin