Winter Loves | Seungin

𝗕𝗘𝗡𝗖𝗛

⫏ 𝗕𝗮𝗻𝗸 ⫐

Her iki elimde de dolu torbalarla beraber yavaşça eve yürüyordum. Bu yılbaşı için çokça alışveriş yapmıştım. Biraz yorulmuştum bu yüzden bir bankta oturup soluklanmak istedim. "Rica etsem yana kayar mısınız?" dedim bankta oturan genç adama. Kendisi kaydıktan sonra bende yanına oturdum. "Bir sürü şey almışa benziyorsunuz." dedi adam. Kafamı sola çevirip bana soru soran adama baktım. Soğuktan yanakları kızarmış ve sürekli ağzından çıkan sıcak nefesi kendisini ısıtmak için kullanıyordu. "Evet, her yılbaşında evimi süslerim. Siz üşüyor musunuz?" diye yanıt verdim. Adam kafasını hayır anlamında salladı ama üşüdüğü çok belliydi. "Bir saniye." deyip yanımdaki poşetlerden birinden kalp şeklindeki jel halinde bulunan el ısıtıcısından verdim. "Bunu kullan, ellerinin ısınmasında yardımcı olur." dedim. Isıtıcının içinde bulunan yuvarlak şeyi kırıp ellerine tutmaya başladı.

"Teşekkürler, ben Seungmin." dedi hafif bir tebessümle. "Memnun oldum bende Jeongin." diyerek yanıt verdim. "Her neyse artık benim gitmem gerek fazla dinlendim." deyip ayağa kalktım. Tam poşetlerimi alıyordum ki yanımda ki adam benim tuttuğum poşetten tutmuş bana bakıyordu. "Bu poşetler çok ağır, size evinize kadar götürmekte eşlik edebilirim." dedi. "Lütfen zahmet etmeyin ben hallederim." diyerek gülümsedim. Adam itiraz etmeye devam edince kırmadım ve benimle eve yürümesine izin verdim. Yol boyunca konuştuk.

"Sizi daha önce bu mahallede görmemiştim, yeni mi taşındınız?" diye sordu Seungmin. "Oh evet! Taşınalı 2 hafta oldu." dedim ve bana şaşırmış bir yüz ifadesiyle; "O zaman buralara yabancısınız." dedi. Ne demek istediğini tam anlamadım ve anlamamış yüz ifademi takındım. "Yani burada gezilecek çok yer var. İsterseniz bir gün beraber gidebiliriz." dedi. Bu teklifine şaşırdım ve aynı zamanda da sevinmiştim çünkü henüz buralarda tanıdığım pek insan yoktu. Teklifini kabul edip cümleme devam ettim; "Buralarda sıcak çikolata yapan bir yer tanıyor musun?" dedim. "Oh evet! Hemen karşı sokakta bir pastane var. Kesinlikle oranın noel için hazırladıkları marşmelovlu sıcak çikolatayı denemelisin." dedi heyecanlı bir biçimde.

Biz böyle konuşa konuşa sonunda benim evimin kapısına gelmiştik. Ona teşekkür ettim ve tam içeri girerken beni durdurdu. "Telefon numaranı verir misin? Hani buluşmak falan için." dedi. Çıktığım birkaç merdiven basamaklarından geri inip ona telefonumu uzattım. "Sana mesaj atarım. Görüşürüz Jeongin-shii!" diyerek oradan uzaklaştı.

❄ ❄ ❄

Eve geldikten sonra televizyon karşısında dinlenirken telefonuma mesaj gelmişti:

Merhaba ben Seungmin, şu bankta tanıştığın.

Oh merhaba, nasılsın?

Dur numaranı hemen kaydedeyim.

Bende iyiyim, ne yapıyordun?

Televizyon izliyordum.

Ah! Aslında sana sormak istediğim bir şey vardı.

Nedir?