𝗣𝗘𝗣𝗘𝗥𝗢

145 30 97
                                    


⫏   𝗣𝗲𝗽𝗲𝗿𝗼   ⫐



Benimle birlikte herkes camı kimin kırdığını görmek için pencereden aşağı baktı. Saçlarını kulaklarının arkasından ikiye bağlamış bir genç şaşkınlıkla yukarı kırmış olduğu cama bakarken yanındaki diğer arkadaşı bize bakıp onun adına özür dilemişti. "Tamam çok uzatmayın da yukarı gelin!" diye seslendi onlara Changbin. Bir süre sonra o iki arkadaşta benim evime varmışlardı. Biri elindeki kutuyu bana doğru uzattı ve; "Senin için biraz brownie yaptım." dedi. Teşekkür ederek elindeki kutuyu alıp mutfak masasının üstüne koyar koymaz önce bedenimi sonra gözlerimi diğer arkadaşına çevirdim. Ona neden penceremi kırdığına dair bakışlar attım ve anlamış olacak ki şunları söyledi; "GERÇEKTEN BİLEREK OLMADI! YANİ OLDU AMA OLMADI DA ASLINDA! Ben... Ben sadece Chan Hyunglara geldik diye camına tıklatçakt-" sözünü kesen Minho'nun konuşması oldu; "Olm insan küçük bir taşla cam tıklatır, BENDE KAFAM KADAR TAŞI ATSAM CAM KIRILIR AMINA KOYİM!" Minho'nun azarlaması üzerine başını yere eğmiş bir biçimde benden özür diledi. "Camın masrafını ödersiniz olur biter. Başını kaldır lütfen ayrıca sizin adınızı sormayı unuttum, ben Jeongin." diyerek onlara baktım. Başını yerden kaldırıp; "Ben Hyunjin bu da arkadaşım Felix." diyerek eliyle Felix'i gösterdi. "Memnun oldum, hadi salona geçelim." diyerek onları salona yönlendirdim.


Kırık pencereyi bir battaniye ile kapatmıştık. Daha yeni taşındığım evim nazar mı oldu diye düşünürken Seungmin elinde sıcak çikolata ve bir tabakla geldi ve bana uzattı. "Bunlar senin." dedi ve yanıma oturdu. "Sen yemeyecek misin?" dediğimde tok olduğunu söyledi ve önüne döndü. "Ah hadi ama ne toku be! Oyun oynayacaktık daha!" diye sızlandı Jisung. "Ne oyunu?" diye sorarak atıldı Felix.  "Göstereyim." diyerek önündeki tabaktan uzun ince çikolatayı aldı ve Hyunjin'e yöneldi. "Ah..! Pepero oyunu mu?" diye cevap verdi Hyunjin. Ağzında çikolatayı tutarken evet anlamında kafasını salladı Jisung. "Peki madem." deyip Jisung'a yakınlaştı. yavaş yavaş çikolatayı küçültürken Jisung birden Hyunjin'ini kendine çekip öptü. Her bir ağızdan "O" harfi çıkarken Jisung bize dönüp; "Sıra sizde." dedi. "Ne kim?" dedim şaşkınlıkla. "Kimle kim olcak? Sen ve Seungmin." dedi. "nE-" diye kalakaldı Seungmin . Ona dönüp; "Yapmak istemezsen anlarım. Zaten diş tellerim var senin için zor olu-" lafımı bitirmememi izin vermeden peperoyu ağzıma yapıştırdı. Bu hareketiyle gözlerimi şaşkınlıkla açmıştım. "Deneyelim madem ama bunun için bir ödül vercek misiniz?" diye sordu. "Sadece işini yap bebe" dedi Minho. Öyle bir bakış atmıştı ki Seungmin korkup bana döndü ve yavaşça yaklaşmaya başlamıştı. O yaklaştıkça karnımda ağrılar hissediyordum. İshal miydim yoksa? Aman neyse deyip onun devam etmesini izledim. Seungmin daha da yaklaşınca gözlerimi sıkıca kapattım ve ağzında hala pepero varken burada duracağını söyleyip kafasını çekecekken biri ikimizin kafasını tutup yapıştırınca dudak dudağa değmiş olduk. 


Herkes bizim bu halimize götlerinden çıkarttıkları garip seslerle gülerken ikimizde bizim kafalarımızı kimin yapıştırdığına bakmak için onlara döndük. "BENDİM!" diye suçunu itiraf eden bir adet Jisung. İkimizinde yanakları kıpkırmızı olmuştu. Seungmin yanında duran koca yastığı alıp Jisung' a fırlattı. "DALGA GEÇMEYİN BE!" diye bağırdı Seungmin. Ben hala olayın şokunu yavaş yavaş atlatırken birden gözlerimiz yine Seungminle buluşmuştu ve birden ikimizde gözlerimizi kaçırmıştık. O an ishal olmadığımı fark ettim. Bu başka bir duyguydu ama neydi ki?


Böyle böyle devam ede ede günün sonunda herkesin telefon numaralarını almıştım ve tabii onlarda benimkini. "Tanıştığımıza memnun oldum hepinizle." dedim gülümseyerek. "Tabii olucaksın." diyerek güldü Changbin. "Bu arada Felix hyung ellerine sağlık brownielerin çok lezzetliydi." diyerek ellerini tuttum. "Teşekkür ederim, bu arada hyung demene gerek yok direkt adımla seslensen de olur." diyerek gülümsedi. Biz birbirimize gülümserken ellerimizi ayıran Seungmin ve Changbin olmuştu. "Öhöhö... Evet bu arada bize hyung demene gerek yok Jeongin-ah" dedi Chan. Birden gözlerimi Hyunjin'e çevirdim ve; "Parayı ne zaman veriosunuz?" diye sordum. "N-Ne parası?" diye sordu. Gözlerimle salondaki kırık camı işaret ettim. "Hee... Hallederiz ya sıkıntı yok merak etme sen." diyerek beni geçiştirdi. "Peki şimdilik öyle olsun." diyerek ters bakışlar attım. 

Winter Loves | SeunginHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin