⫏ Süsleme ⫐
Uzun zaman sonra ilk defa birini evime davet etmiştim. Misafirperverliğimi sonuna kadar göstermek için güzel bir sofra hazırladım.
◊ Telefon konuşması ◊
Seungmin-shii gelmene ne kadar kaldı? -
- 2dkya oradayım.
Oh tamam! -
◊ Telefon konuşması sonlandı ◊
Kapı zilini duymamla ayağa kalktım ve gidip kapıyı açtım. "Hoşgeldin! Buyur geç şöyle." dedim Seungmin'e. Bir yandan üstündeki kabanı almaya çalışıyordum. "Hadi ellerini yıka da sofraya otur." dedim. "Yaa niye zahmet ettin sabah sabah." diye sitem etti Seungmin. "Aç aç işe başlanmaz." diyerek sahte bir şekilde kızdım ona. "İyi peki madem o kadar yemek yapmışsın yiyeyim bari." diyerek sofraya oturdu. "A-! Bir şeyi unutmadın mı sence?" diyerek ona döndüm. Anlamamış suratıyla bana baktı ve gözlerimle ellerini işaret ettim. "AAH! Çok pardon! Hemen ellerimi yıkayıp geliyorum." dedi ve lavaboya gitti.
Afiyetle yemeğimizi yedikten sonra tüm bu hazırlıkları yaptığım için bana teşekkür etmişti. "Eh madem yedik içtik sıçtık... Şimdiyse işin başına değil mi?" diyerek kıkırdadım. "Ohoh tabii! Ne yapmam gerekiyor?" diye sordu bana. Salon kapısının arkasında duran süsleri kucaklayıp bir pırtıda Seungmin'e getirdim. "Ben yılbaşı ağacını kurarken sende kolonları süsleyebilir misin?" dedim. "Elbette! Merdivenin var mı?" diyerek sordu. "Evet, kilere bir bak." dedim ve Seungmin merdiveni almaya giderken ben çoktan ağacı kurmaya başlamıştım bile.
Sırtım Seungmin'e dönük, yüzüm ise ağaca dönük bir şekilde konuştum; "Dikkat et düşeyim deme ha!" dedim. Böbürlenerek; "Hah merak etme Jeongin-shii on parmağımda on marfietim vardır benim!" diyerek güldü. Böyle söylediği için sırtımın dönük olduğu Seungmin'e yüzümü dönerek; "O merdiven biraz eskidir ondan öyle dedim puhaha" diyerek bende güldüm. "Endişelendin yani?" diyerek bana baktı. "Endişelendim tabii yaralanmanı isteme-" sözüm daha bitemeden üstüme yaklaşık 60kg olan bir beden düşmüştü.
Ne olduğuna bakmak isterken göz göze gelmiştik. Vay be gözleri ne kadar da parlak! Gözlerinin içine uzun uzun bakarken birden özür dileyerek ayağa kalktı. Bende ardından ayh uh ede ede kalkmaya çalışırken; "İyi misin?" diyerek elini uzattı. Elinden yardım alarak kalktım ve; "İyiyim, ya sen? Yaralandın mı?" diye sordum. "Hayır ama sen yaralandın mı?" diye o da bana sordu. "Hayır ama ben sana demiştim o merdiven eski diye!!!" dedim ve sırıttım. "Ah haklısın böbürlenmemeliydim... Amaan neyse süslemeler nasıl olmuş?" diyerek konuyu çevirdi. yaptığı süslemelere şaşkınlıkla bakıp; "Oha çok güzel olmuş ellerine sağlık!" dedim. "On parmağımda on marifet var demiştim hehe" diyerek güldü. "Hani böbürlenmeyecektin? LADÖŞLSDÖŞSAL" deyip bende güldüm. Biz gülerken birden Seungmin'in telefonu çaldı;
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Winter Loves | Seungin
Teen FictionSoğuk bir kış ortasında aşklarıyla içleri ısıtan bir çiftin tanışma hikayesi...