𝗜 𝗧𝗛𝗜𝗡𝗞 𝗜'𝗠 𝗙𝗔𝗟𝗟𝗜𝗡𝗚 𝗜𝗡 𝗟𝗢𝗩𝗘 𝗪𝗜𝗧𝗛 𝗬𝗢𝗨

137 31 52
                                    

⫏ 𝗦𝗮𝗻𝗶𝗿𝗶𝗺 𝘀𝗮𝗻𝗮 𝗮𝘀𝗶𝗸 𝗼𝗹𝘂𝘆𝗼𝗿𝘂𝗺 ⫐



Bugün Seungmin ile o çok bahsettiği kahvecide buluşacaktık bu yüzden buluşacağımız saate yakın evden çıktım. Çok fazla süslenip püslenmeye gerek duymamıştım çünkü sadece kahve içecek ve sohbet edecektik.

Yolda giderken bir yaşlı kadının ayağının kayıp düştüğünü gördüm. Hemen yanına koşup yardım ettim. Kadın yüzüme bakıp konuştu: "Çok teşekkür ederim evladım. Teşekkürümün karşılığı olarak bunu al lütfen." deyip çantasından köpek şeklinde bir anahtarlık verdi. "Teşekkür ederim ama ne gerek vardı?" dedim ve gülümsedim. Kadın yüzüme çok değişik bir ifade ile bakıp: "Onunla tanışmışsın..." dedi ve elini elimin üstüne koyup iki kez sıvazladı ve gitti.

O gittiğinde arkasından bakıp: "Yedik yine subliminali." dedim. Verdiği anahtarlığı çantamın kenarına taktım ve gerçekten de çok şirin duruyordu. Kısa bir sürenin ardından kafeye varmıştım. İçeri girer girmez gözlerim Seungmin'i aradı. O beni çoktan görmüş ve eliyle buraya gelmemi söylüyordu. Boynuna doladığı kırmızı atkıyla çok daha tatlı duruyordu tıpkı yaşlı kadının bana verdiği anahtarlık gibi.

Önündeki sandalyeyi çekip oturdum. "Üzgünüm çok bekletmiş olmalıyım. Yolda birine yardım ettim de." diyerek sohbet konusu açmaya çalıştım. "Önemli değil, yeni gelmiştim zaten." diyerek bana önündeki menüyü uzattı. "Ne alırsın? Ben ısmarlayacağım." dedi. Hemen itiraz ettim: "Olmaz öyle! Ben kendim öderim." dedim ve birden elime dokundu ve gözlerime tıpkı bir köpek yavrusu gibi bakarak konuştu: "Seni davet eden bendim, lütfen ısrar etme ve ne istiyorsan sipariş ver." dedi.

"Peki o zaman ben bir mocha alacağım." dedim ve garsona baktım. Seungmin'de garsona dönerek: "Aynısından lütfen." dedi ve garson siparişlerimizi alıp gitti. Şaşkınlıkla Seungmin'e döndüm: "Sen mocha seviyor muydun?" diye sordum. "Zamanla birbirimizi daha yakından tanıyacağız Inne!" dedi. Gülümsememi takınarak: "Beni bu kadar yakından mı tanımak istiyorsun?" dedim. "Fazlasıyla can atıyorum." dedi ve biz birbirimize bakarken garson önümüze kalpli çikolatalar koydu. Garsona dönüp: "Biz çikolata sipariş etmemiştik ama." dedim ve garson: "İkramımızdır, bir deneyin lütfen." dedi ve ikimizde çikolatalardan bir tane ağzımıza attık. "Woah! Gerçekten enfes bir tadı var!" dedi Seungmin. "Beğenmenize sevindim. Buyrun mochalarınız." diyerek servis verdi bize garson. Teşekkür ederek içeceğimizden içtik.

Sohbet ede ede zamanın nasıl akıp geçtiğini hiç fark etmemiştik. "E kalkalım o zaman." dedi Seungmin. "Dur bakalım hele. İki üç bir şey içtik diye bugünü bitirmeye kalkışmıyorsundur herhalde değil mi?" diyerek bende ayağa kalktım. "Ne planlıyorsun?" diye merakla sordu bana. Bileğinden tuttum ve: "Gel benimle!" diyerek onu sürükledim. Yoldayken hala onun bileğini bırakmamıştım ve farkında olmadan kaşlarımı çatmıştım. "Nereye götürüyorsun ve neden kaşlarını çattın? Bir sorun mu var Jeongin?" dedi. Ona dönerek: "Bir şey ararken genelde kaşlarımı çatarım. Senlik bir şey değil yani." dedim ve: "AHA!" diye bağırıp koşarak bir yığın oluşmuş karları işaret edip: "HADİ GELSENE NE DURUYORSUN? KARDAN ADAM YAPALIM!" diye heyecanla Seungmin'e el kol hareketi yaptım. "Yarışalım mı?" diye sordu Seungmin. "Bu bir savaş ilanıdır." diyerek sırıttım.

Telefon alarmının çalmasıyla ikimizde yaptığımız kardan adamları bitirdik. "Dur bir dakika... Kardan adam yaptığımızı sanıyordum Seungmin!" yalandan kızıyormuş gibi yaptım. "Ne fark eder? Her halükarda ben kazandım değil mi?" diyerek kahkaha attı. Ben o kadar uğraşıp kardan adam yapmıştım ama sanırım kardan araba yapmak daha emek işi gibi gözüktüğü için Seungmin kazanmış olmuştu. "Hazır kardan araba yapmışken fotoğrafımı çeker misin?" diye benden rica etti Seungmin. "Elbette!" deyip telefonumun kamerasını açıp fotoğrafını çektim.





Winter Loves | SeunginHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin