prince | hyunlix

prince | yirmi

...

"Sende bana aileni anlatır mısın Hyunnie? Eşimin ailesini tanımak istiyorum."

Delta 'bizi eşi olarak kabul ediyor' diye söylenirken bir yandan da zıplıyordu. Vitasının onu eşi olarak görmesi her şey demekti ona göre.

"Nasıl söylesem bilmiyorum. Veliaht prens olarak sıkı eğitimlerle büyütüldüm ben. Yani ablam dışında ki kimseden sevgi görmedim, hissetmedim de. Kral her zaman kendini benden uzak tutardı çünkü sevgi görürsem şımaracağımı düşünürdü. On dört yaşına geldiğim an beni buraya gönderdi."

"Prenses Jennie ile tanışmak istiyorum."

"Eminim o da seninle tanışmak istiyordur. Çünkü ablamdan sonra ilk defa birine kalbimi açtım. Ayrıca eşimsin Bokie, seninle zaten tanışacak."

"Yarın tanışabilir miyim onunla? Sınavdan sonra yani, merak ediyorum çocukluğunun geçtiği kişiyi."

Hyunjin kafa sallayarak Felix'in saçlarını öptü tekrar. Güzelliği kalbini acıtıyordu, kaldıramıyordu bunu.

"Şimdi muhafızları çağıracağım, gerilme tamam mı? Fazla itaatkârlardır."

"Çağır..."

Felix mayışmışlık hissiyle Hyunjin'e daha çok sığındı. Yuvası burasıydı. Vitasının da kendisinin de yuvası burasıydı.

"Çalılıkların arkasından çıkın ve buraya gelin!"

Muhafızlar telaşla birbirlerine bakıp aynı adımlarla Hyunjin ve Felix'in yanına ilerlediler. Aralarında en az bir metre bırakıp eğildiler. Karşılarında ki bir prensti ve ona göre davranmaları gerekiyordu.

"Lee Jongsuk, tanıdık geliyor mu?"

Felix babasının ismini duyunca yattığı yerden kalkıp muhafızlara baktı. Muhafızlar kafa salladı. Onlardan en kıdemlisi bir adım öne gitti.

"Lee Jongsuk bizim en kıdemli komutanlarımızdan biridir. Yang Dohun'un en güvendiği askerdir."

"Onun hakkında bilgi verin bana."

"Yaklaşık on beş yıl önce orduya tamamen katıldı. Sadece önemli savaşlarda katılırdı orduya. Eşi ve çocukları yaşıyor ama çocuklarının hiç bir şeyden haberi yokmuş. Komutanımız onları korumak istediği için sakladığını söylemişti."

"Çocukları... İsimlerini biliyor musunuz?"

Komutanlarının en arkasında ki asker çıkıp kafa salladı. Bu asker komutanlarını örnek aldığı için her şeyini öğrenmişti. Tüm komutanlarının bilgileri kafasındaydı.

"Lee Jeonghan, alfa ve en büyükleri. Lee Roseanne, bir omega ve ortancaları. En küçükleri de Lee Felix Yongbok. Nadir bir tür, vita. Ve komutanımızın gözdesi olduğunu söyleyebilirim. Henüz küçükken bırakmak zorunda kaldığı için onu çok özlediğini söylüyor. Eşi her zaman fotoğraf yollasa da yetmediğini, onu yüz yüze tanımak istediğini söylemişti."

Felix olduğu yerde donarken Hyunjin onu daha da sardı. Bir anda bu kadar yüklenilmesi normal değildi. Felix kucağındayken kalkıp onu sandalyeye bıraktı. Deltası sinirle dolaşıyordu vitanın etrafında. Hassas noktasına baskı yapılmış gibi hissediyordu.

"O asker şuan nerede? Bir görevde değildir umarım?"

"Hayır, prensim. Kralımız sizin eşiniz olduğunu öğrendiğinden beri Yang Dohun ve Lee Jongsuk'u sarayda tutuyor."