minho ile eziyet gibi geçen bir dönem sonunda bitmişti. bizimkilerle sürekli buluşup, eğlenceli vakitler geçireceğim için mutluydum. minho ile konuşmak, hatta adını bile duymak istemiyordum. büyük ihtimalle de böyle olacaktı zaten.
yurttan veya sınıftan arkadaşım olmadığı için yine odada tek başıma oturuyordum, ya da tek olduğumu sanıyordum. telefona dalmıştım. moralim de bozuktu. karşıma çıkan sözler ve fotoğraflar yüzünden de bazen kendi kendime konuşuyordum. saçma sapan şekilde konuşurken kapıda, başını duvara yaslamış ve kollarını göğsünde birleştirmiş şekilde beni izleyeni fark etmemiştim.
"hey."
birden duyduğum sesle irkildim. başımı kapıya çevirdim. minho kapıda beni izliyordu. ne zamandır burada olduğunu merak etmiştim.
"ne zamandır buradasın min?"
"ne zamandır burada olmamı isterdin?"
soruma soruyla cevap verdikten sonra yavaş adımlarla bana yaklaştı ve yatağıma oturdu. anlam veremeyen bakışlarla ona baktım. "hiç istemezdim." diyebildim sadece. hafifçe kıkırdadı ve bana baktı. "tatilde ne yapmayı düşünüyorsun?"
"bizimkilerin yanına giderim, ne yapacağım başka."
"iyi. ben de jeongin'in yanında olacağım zaten, tek kalmamış olursun."
"aynen."
minho bana gülmeye devam ederken yatağıma uzandım ve dizlerimi çekebildiğim kadar kendime çektim.
"top."
"ne?" dediğine anlam verememiştim.
"dizlerini çektiğinde topa benziyorsun hyunjin."
"seni top gibi sektiririm minho."
"yapsana." bu dediği sadece onu değil, beni de gülümsetmişti. sapığın tekiydi, ama beraberken benim de ondan farkım kalmıyordu. sapıktık işte.
"sen alışkınsın zaten minho, git jeonginle yap tatil boyunca." yanıma uzandı ve kollarını başının arkasında birleştirdi. "onun yanına ne için gidiyorum sanıyorsun?"
gözlerimi devirdim. jeongin'in buna nasıl katlandığını sorguluyordum hep.
"neden yanıma yattın şimdi?"
"neden mi? garipsemezsin diye düşündüm. sonuçta gece de beraber uyuduk."
"o korktuğun içindi minho, bir daha asla yapmam." yorganı yüzüme kadar çektim. bana baktığını hissediyordum ama sadece saçlarım görünüyordu dışarıdan. birden o da yorganı yüzüne kadar çektiğinde neye uğradığımı şaşırmıştım. "ne yapıyorsun?"
gülerek bana baktı. bu tavırları beni sinirlendiriyordu. "ne yapıyorum?"
"soruma soruyla cevap verme artık!" diyerek sesimi yükselttim yorganı üstümden çekerek. sadece gözlerini dışarı çıkararak bana baktı. benim bu sert tavırlarıma anlam veremiyordu. haklıydı, sert davranması gereken ben değildim, oydu. ama eski sevgilimi cinsel istekleri için kullanıp bana marifetmiş gibi anlatarak yeterince iyi bir intikam almıştı. ona sinirli olma nedenim de buydu zaten.
bana biraz daha baktıktan sonra hiçbir şey demeden yanımdan kalktı. kendi yatağına oturdu, yere bakıyordu. "neden bana bu kadar sinirlisin hyunjin? sana kızması gereken benim ama sana yakın davranıyorum."
sorduğu soruyla yerimden kalktım. oturarak yüzüne baktım. "çünkü eski sevgilimi cinsel isteklerin için kullanıp bunu bana anlatıyorsun minho." o sırada yüzüme baktı. ikimiz de ne yapacağımızı bilmiyorduk. "sen jeongin için aramızı bozmasaydın yapmayacaktım, biliyorsun."
"jeongin'e aşıktım."
"ben de sana."
"ne?"
"şaka yapıyorum."
"umarım min." dediği şeyle anlık bir şoka girsem de şaka olduğunu söylediğinde içim rahatlamıştı. bana aşık bir lee minho mu? dayanılmaz olurdu. "tatilde yapacaklarınız için seninkilerle konuştun mu?"
hayır anlamında başımı salladım. "ama daha önceden tatil hakkında konuşmuştuk, buluşacağımızı söylemişlerdi."
"sen yine de konuş."
"tamam, konuşurum." neden benimle ilgili şeyleri merak ediyordu? aramızın eskisi gibi olmasını mı planlıyordu? hiçbir fikrim yoktu.
minho'nun sorusu üzerine telefonumu elime aldım ve gruba yazdım.
"minho hater club" grup sohbeti
--------------------hyunjin
gencler
tatilde bulusuyoruz dimichan
ben seungmin ile birlikte olacağım
size iyi eğlencelerfelix
hyun biliyosun annemler sehir disinda
onlarin yanina gidecegimhyunjin
anladım
changbin senchangbin
kanka
tatilde kursum var benimhyunjin
ne kursu amkchangbin
ne bileyim amk
annem yazdirmis yine bir seye
hicbir yere gitmek yok kursa gideceksin deyip
duruyor evin icinde
kusura bakmahyunjin
iyi tamam
baska zaman artık
gorusuruz-------------
telefonu sinirle elimden bıraktığımda minho'ya baktım. "ne oldu" dermiş gibi gözlerime bakıyordu. "astılar buluşmayı, ne olacak?"
"iyi ki yazmışsın bak. eee, tek mi kalacaksın sen? üstelik yurtta."
"kalırım, bir şey olmaz."
ofladı, "annenin yanına gitsen?" diye sordu umutsuz bir ses tonuyla. gülerek karşılık verdim. "istemez."
uzun bir sessizliğin ardından, "istersen jeongin'in yanına gitmeyebilirim, tek kalma. jeongin'in arkadaşları var zaten." dedi. şaşırmıştım. minho'dan asla böyle bir tepki beklemezdim. "saçmalama, çocuğa söz vermişsin. kırılır."
"kırılırsa kırılsın, sanki onu sevdiğim için söz verdim."
"seni sevenleri kırmaya mı meraklısın minho?"
"ne alakası var? sen yalnız kalma diye yanında kalmak istiyorum, senin dediğine bak." yutkundum. ne diyeceğimi bilemiyordum. "sen bilirsin o hâlde." diyebildim. gülümsedi bana karşı. ben de gülümsedim.
--------
minho ve hyunjin'in aralari eskisi gibi olmadigi icin ciddi bir iliskileri var bu yuzden cok komik olmuyor onlari yazdigim yerler👋🏻
biraz kisa mi oldu?? bir sey olmaz okuyun
oy vermeyi unutmayiinn
ŞİMDİ OKUDUĞUN
kyk yurdu | hyunho
Fiksi Penggemarminho: bu nasıl yurt amk çöpte kalsam daha iyi vakit geçiririm araları uzun süredir bozuk olan minho ve hyunjin, kayıt oldukları yurtta oda arkadaşı olurlar. (küfür&hakaretten rahatsız olanlar okumasın) »yarı texting #1 - hyunho