6.

3.6K 339 78
                                    

🎀

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

🎀

Bölüm adı
Sen kimsin?

🎀

taehyung —


Bazen kendimi bir sahafın en kuytu, en karanlık köşelerinde yer edinmiş eski bir kitap gibi hissederdim.

Kimsenin okumak istemeyeceği türden, cildi olmayan, kenarları yıpranmış olan, tozdan görünmeyen, değersiz bir kitap.

Sahafçının bile varlığını unuttuğu bir kitap.

Oysa açsalar kitabı nelerle doludur içi. Ne sırlar gizlidir kim bilir. Ne yaşanmışlıklar vardır cümlelerinde. Ne gözyaşı dökülür sessizce her sayfanın içine.

Çıkmaya hazırlandığım kafenin arka odalarından birindeydim. Bugün annemi ziyaret edeceğim için oldukça heyecanlı aynı zamanda gergindim. Duvara monte edilmiş askılıktan ceketimi alarak üzerime geçirdiğimde hareketlerim hızlıydı. Bir an önce buradan çıkıp, annemi görmek istiyordum. Masanın üzerindeki telefonu da aldığım gibi çıkacaktım ki büyük bir gürültüyle açılan kapıyla irkildim.

"Nereye gidiyorsun?"

Kaşlarını çatarak beni süzen Sunwoo'ya kısa bir bakış attığımda, alayla beni izlediğini görmüştüm. Yine başlıyorduk sanırım.

"Bunu seni ilgilendirdiğini düşünmüyorum." dediğimde sırıtarak odaya girmiş, kapıyı da kapatmayı ihmal etmemişti.

"Öyle mi dersin küçük Taehyungie? Yoksa yine hasta annenin yanına mı gidiyorsun?" dediğinde elimdeki telefonu var gücümle sıkmıştım.

Benim annem hasta değildi.

"Bu seni ilgilendirmez. Ayrıca bir daha anneme hasta dersen bu kadar sakin olmam." dediğimde yüksek bir kahkaha atarak bana doğru yaklaşmıştı.

"Bak sen şu velete! Herkese saygıda kusur etmeyen küçüğe ne oldu? Nerede o herkesin övdüğü saygılı Taehyungie?" Alaylı sesiyle sinirlerimi bozarak konuştuğunda her zamanki gibi amacının beni kızdırmak olduğunu biliyordum.

Sevmiyordu beni. Burada çalıştığım günden beri kin besliyordu bana.

"Ben saygısızlık yapmadım. Sen yapıyorsun." dediğimde bir kez daha gülmüştü kafasını geriye atarak. Beni ciddiye almayacağını bildiğimden daha fazla burada durmak istemiyordum. Bu yüzden onu arkamda bırakarak kapıya yöneldim. Açtığım gibi çıkmak için adım atacaktım ki, "Kaç tabi hemen. Sen şimdi gidip hasta annenin kolları arasında ağlıyorsundur da. Ne yazık!" dediğinde gözlerimin sinirden karardığını hissetmiştim.

compass | taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin