•2.BÖLÜM•

44 9 2
                                    

Ayak seslerinin buraya doğru geldiğini duyunca dolapla bütünleşmek için bildiğim tüm duaları okuyordum. Ayak sesleri kesilince kapalı olan gözlerimi hafifçe araladım. Gözümün önünde sadece bacaklar vardı. Kafamı yukarı kaldırdım ve sinirleri gözlerinden belli olan adamlarla karşılaştım. İçimden bir insan nasıl bu kadar şanssız olabilir konuşmamı yapıyordum.

Vücudum titreye titreye duvardan destek alarak kalkmaya başladım. Az önce bir adamı gözünü kırpmadan vuran adam gözlerinden alev çıkarcasına bana bakıyordu. Ben daha ne olduğunu anlamadan saçıma yapıştı ve bağırarak "Kimsin lan sen?!" dedi. O kadar bitik bir haldeydim ki bu halde nasıl bir açıklama yapacağımı düşünüyordum. Tek düşündüğüm beni öldürmemeleriydi. Gerçi kurtulsam kayıtlara mucize olarak geçmeliydi orası ayrı konu.

Saçlarımdan biraz daha aşağı çekince dayanamayıp ağlamaya başladım. "Konuşsana lan" diye tekrar bağırınca kendimi az da olsa toparlamaya çalıştım. "B-ben yemin ederim ki sizi tanımıyorum. Birinden kaçıp buraya saklandım." Hiçbiri bana inanmış gibi bakmıyordu. Neden acaba...

"Kimin çetesindensin lan doğruyu söyle yoksa az önce gördüklerin sana yapacaklarımın yanında az kalır." Korkudan gözlerim kocaman açılırken napacağımı bilemez şekilde hemen kendimi savunmaya geçmiştim. "Bakın size yemin ediyorum ki sizi tanımıyorum üvey babamdan kaçtım. Nolur inanın. Kimsenin çetesinden üyesinden falan değilim. Burası ben geldiğimde boştu. Kafamı koyunca uyuya kalmışım. Gözümü açınca sizi gördüm." Bu sefer daha güzel ve tatmin edici bir açıklama yapmış olacağım ki elleri saçımda olan adam sonunda bırakmıştı ellerini. Saç diplerim yanıyordu. Saçımın yarısı elinde bile kalmış olabilir. Saçımla uğraşmayı bırakıp ne yaptıklarına bakacaktım ki bir anda kollarımdan tutulup götürülmeye başladım. Beni resmen sürüklüyorlardı. Ne kadar çok debelenip ben bir şey yapmadım desemde beni takan yoktu. Sanırım öldüreceklerdi beni de. Demek her şey buraya kadarmış...

Beni merdivenlerden indirdiler pardon sürüklediler. İndirdiler demeye bin şahit ister çünkü ve bi oda kapısından içeri attılar. Evet yanlış duymadınız attılar. Dizlerimin üzerine düştüğüm için canım acımıştı. Kafamı kaldırıp odaya bakınca buranın normal bi oda gibi olduğunu gördüm. Yatak, oturma grubu, masa, dolap gibi şeyler vardı. O kadar loş ışıktan sonra aydınlık bir odaya girmek anlıkta olsa gözümü yakmıştı. Kapı kapanma sesini duyunca arkama döndüm ve içeriye sadece kıvırcık saçlı adamın girdiğini gördüm. Aslında adam değilde benim yaşlarımda olan bir çocuk gibi gözüküyordu. Aklımdan geçen beş yüz seneryoyla beraber yerde geri geri sürünüp gitmeye başlayınca o da tek dizini kırıp eğildi ve gülümseyerek "Merhaba" dedi. Merhaba mı? Gülümsemek mi? Kamera şakasına falan mı denk gelmiştim. Az önce olanlardan sonra bu da neyin nesiydi?

Anlamsız şekilde suratına bakarken gülümsemesi biraz daha arttı ve sonradan kahkaha atmaya başladı. Çocuğun akli bi problemi olduğunu düşünmeye başlamıştım ki beni yıkan o cümleyi söyledi "Ya kusura bakma ama cadıya benziyorsun." Cadı mı ? Başka zaman olsa karşımdakine çirkeflik yaparak cevap veren ben utanmıştım sadece. O hala bakıp gülümserken kendimi toparlayıp ayağa kalkmıştım. Kalkınca saçımı falan düzeltmeye çalışıp elbisemi aşağıya çekiştiriyordum. O kadar mı kötüydüm ya? İçimden bravo Liya şuan takman gereken tek konu bu mu gerçekten diye de bir yandan kendime kızıyordum.

"Utandın mı sen yoksa ben mi yanlış anladım?" Bunu demesi beni daha çok utandırırken hiçbir şey söylemeden kafamı aşağı eğmiştim. Bir yandan da hala saçımı düzeltmeye çalışıyordum sanki çok işe yarayacakmış gibi. Cevap vermeyeceğimi anlamış olacak ki tekrardan konuştu "Neyse hadi gel benimle de seni şu cadılığından kurtaralım." diyip odanın içindeki diğer kapıya doğru ilerledi. El mecbur onu takip edip açtığı kapıdan içeri baktım. Burası banyoydu. Ben banyoyu inceleyip ona bakarken sağolsun kendisi açıklama yapmıştı.
"Önce burda güzelce bi duş al orda ki istediğin herhangi şampuanı kullanabilirsin. Dolabın içinde havlu var onunla kurulanabilirsin. Ben sana burda olan kıyafetlerden vericem fakat üzgünüm s beden giyinmiyoruz biz." diyip gülümseyip gitti. Çok mu komik? Hayır anlamadım yani bu kadar eğlenceli olan ne diyip çocuğun arkasından söverken aynadaki yansımama bakıp çığlık atmamak için kendimi zor tutmuştum. Yok yok bu ben olamazdım ki değilimdir ya diyip kendime iyice baktım. Şaka gibiydi. Çocuk resmen haklıydı cadıya benziyordum.

MAFYANIN ESİRİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin