12. bölüm

4 0 0
                                    

~Jungkook~

Buraya geleli bir buçuk ayı geçmişti. Ve bu süreçte hiç çalışmadığım kadar çalışmıştım. Artık mutfak yüzü görmek istemiyorum.

"Jungkook yardım etmeyi düşünür müsün artık?!"

Namjoon'un hayıflanmalarına karşı sorarcasına yüzüne baktım." Ne yapayım?" İşaret parmağını oflayarak etrafta gezdirdi."Eşyaları taşımamıza yardım edebilirsin mesela." Alayla dediği şeye bende oflayarak karşılık verdim. Şifacı kadının evi saraya fazlasıyla uzak olduğu için geç kalma ihtimali oluyordu ki zaten çoğunlukla geç kalıyordum. Prens taehyung'da bu durumdan rahatsız olduğu için saraydan üç oda ayarlayıp bizim kalmamıza izin vermişti. Gerçekten çok iyi birisi...

Of Jungkook hala dikiliyorsun! Eşyalarını topla da gidelim. Zaten bu taşınma işine sinir oldum." Sinirle söylediğiyle ben ve Hoseok sık sık bakmaya başladık. Tabi anlamamız uzun sürmedi.

"Ne var bu adamda da bu kadar sinir oluyorsun Namjoon? Gerçekten, anladık biraz salak olabilir ama sen de adama bulaşmaya yer arıyorsun. Hem ne var sizin aranızda?"

Hoseok'un sorusuna karşın  Namjoon afallarken ben de ifademi bozmadan Namjoon'a çevirdim bakışlarımı. Gerçekten aralarında bir şey olabilir miydi ki?

"Saçmalama Hoseok! Hem aramızda hiç bir şey olamaz, yani imkansız. Adam başkasını seviyor zate- ups söylemeyecektim, ağzımdan kaçtı."

Ben ve Hoseok gözlerimiz fal taşı gibi açılırken Namjoon da olayı toparlamaya falan çalışıyordu.

" Bakın sakın, gerek onun gerek başkasının  yanında böyle bir şey hakkında konuşayın. Söz verdim söylemeyeceğim diye."

Hoseok hiç oralı değildi. "Yani sevgilisi var? Olmasaydı demek aranızda bir şey olacaktı, doğru mu anladım Namjoon?"

Hoseok'un pişkin pişkin sırıtan yüzüne gelecek her neyse engellemek adına arkama saklandı.

" Benim onla işim olmaz bir kere. Hah ben mi onu seveceğim , çok bekler. O kim ben kim? Hem benim aşk hayatımı ne konuşuyoruz ya, gidin Jungkookunkini konuşun. Hiç inkar edeyim deme jungkook! Gördüm prens taehyungla olan yakınlığınızı. Kendini tutmasan adamın içine düşeceksin."

Gerçekten de biraz olsun yakınlaşmıştık, yani arkadaş gibiydik. Lakin ötesi yoktu.

" Of saçmalamaya başladınız yine,gelinde yardım edin. Bu arada Hoseok sanki sen prens yoongi'ye karşı çok boşsun. Bu aralar pervane gibi dönüyorsun etrafında."

Dediğimi duyunca arkama saklanmayı bırakıp öksürürmüş gibi yaparak yana geçti.

"Çok konuştunuz. Hadi şu işi Bitirelim."

{~~~}

~Hoseok~

"Bitti."

Ellerimi silkeleyerek karşımdaki  yatağa oturdum. Bu kadar uzun süreceğini bilseydim hiç başlamazdım bu işe.

" Hizmetçi nerdesin! Ben sana zamanında gel demedim mi?!"

İlerimdeki odadan gelen Prens yoongi'nin bağırışlarını duyunca aklıma, yarım saat önce beni çağırdığı ama işim olduğu için ertelediğim geldi. Hızla yataktan sıçrarcasına kalkarken başım dönmüştü. Normal bir şey olduğu için hemen dolabımdaki iğrenç  ilaçlarımı cebime tıkıştırıp  Prens yoonginin yanına gitmek için çıktım odadan. Aslında ilaçları şimdi içmem gerekiyordu ama acelem olduğu için onu da erteledim.

" Hizmetçi! nerdesin sen ?"

Hızla odaya girerek kapıyı kapattım. Daha sonra ellerimi bir birine kenetleyip eğildim. Bir yandan da özür diliyordum.

Prince darling Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin