Hayal
Oraya doğru yaklaştığımızda Masalla anında birbirimize baktık.Tabi ben Masal'ın o bakışına bir kahkaha attım.Şuan En mutlu anlarından birini yaşıyor olmalıydık.Karşı komşumuz yani bir nevi kardeşimiz olmasa bile kardeş olarak gördüğümüz biricik arkadaşımız Su gelmişti.Tabi Masal kızın üstüne atlamasaydı hayvan gibi ben de ona sarılacaktım.Tabi ben dururmuyum.Aaaa!Orda dur bakalım.Durmam tabi ki bende onların üstüne atladım ve yerde hunharca gülmeye başladık.Tabi başımızda üç taraftan kapatan bir gölge olmasa devam ederdik.Yengem ordan sırıtıyordu.Buğrayla Doruk ne olduğunu anlamaya çalışıyordu.
Yerden kalkmıştık ve ben Su'ya bir kez daha sarıldım.
''Kızım nerdesin sen ya İstanbul'a gittin unuttun bizi.''bunu alayla karışık söyledim ve ondan ayrıldım.
''Hiç olur mu sınavlardan vakit olmuyor ki sende biliyorsun üniversitenin bu kadar zor olduğunu ve moda tasarımı okumak her ne kadar eğlenceli olsada vermek zorunda ve geçmek zorunda olduğum o bazı sıkıcı dersler.''cümlenin sonuna doğru gözlerini devirmişti.
''Haklısın ama güzel bir bölüm okuyosun.Bir senen daha mı var.''Masal bunu söylerken ona tekrar sarılmış ve eski haline dönmüştü.
''Evet.Zaten az kaldı ve bir yıl daha sonra iş hayatı.Of benden çok konuştuk siz ne yaptınız ben yokken.''dedi Su.
''Pek bir şey olmadı sadee şirket iflas etti.Fazla bir değişiklik olmadı.''dedi Masal.
''Imm!Evet biliyorum.Çok geçmiş olsun.''
''Teşekkür ederiz.''dedi Masal.
''Sadece bunlar olmadığını ikinizde bilip bana söylemiyosunuz ki ben biliyorum.Moralimi yerine getirmekte çok iyisiniz hele o adama çok acıyorum nasıl yumurtayı kabuğunla yedirmeyi başardıysanız artık o bölümü başa sarıp sarıp belki bir iki yüz kere izledim.Tebrikler!''kız resmen alay etti.Biz şok olmuş bir şekilde bakarken ona o sırıtıyordu.Demek yarışmayı izlemiş.
''Bence bu kadar yeter kızlar gidiyormuyuz şimdi.''dedi Doruk.
Doğru ya onlarda vardı onları unutmuştum.
"Su biz dışarı çıkıcaz gelicek misin?"
"Yok siz gidin daha yeni geldim yorgunum."dedi.Açıkcası pek inandırıcı gelmedi bana söyledikleri.
Arabaya bindiğimizde yol boyunca sessiz oturmuştuk.
Uzun bir sesizlik oldu Buğraya baktığımda yola bakıyordu.Uzun bir süre onu inceledim.Dudakları alayla kıvrıldı. Neye gülüyordu bu? Baktığı yöne bakınca sadece arabaları gördüm.
"Sana gülüyorum."
"Niye?"
"Bana bakıyordun."
"Ne! Benim sana baktığımı nerden çıkardın."
"Ben bir yerden çıkarmadım. Gözlerim, gözlerini yakışıklı suratımda yakaladı."
" O zaman söyle o gözlerine ben sana bakmadım." Tabi ben bunu söyleyince arkada oturan iki deli yani Masal ve Doruk gülmeye başladı.
Arkamı dönüp susun diye tıslayınca Buğra'da onlara katıldı."Ya bir susun kaza yapacağız şimdi!"
Tabi beni dinleyen var mı?
Tabi ki yok.Uzun bir yolun ardından ormana geldik.Açıkcası biraz korktum çünkü Masalla bizim Doruk ve Buğrayı sinir edip onlarında bizi burda bırakma olasılığı çok yüksek.Buğraya dönüp"Neden burdayız?"dedim
"Beğenmedin mi ?"
"Beğendim ama burası orman ben işte bilirsin ormanı sevmem."Yalan çok severim.