old streets, garbage dumps and broken dreams

971 99 20
                                    


" Luke neredesin seni orospu çocuğu? "

Calum, Scarlett'ın pantolonuna henüz uzanmış ellerini hızla geri çekerek derin bir nefes aldı. İçinden bu güzel anı böldüğü için Ashton'a küfürler yağdırıyordu. Ellerini kabarmış kuzguni renkteki saçlarının arasından geçirerek onları yatıştırmaya çalışırken pencereye ilerliyordu. Arkasında duran Scarlett'a buruk bir gülümseme ile omuz silktikten sonra pencereyi açarak vücudunu aşağı doğru sarkıttı. Soğuğun ortasında üzerinde ince krem renginde bir kumaş ceket ile dikilen arkadaşına bakarken onun bu kumaş ceketi ve pantolonu nereden bulduğunu merak ediyordu.

" Ne? Yine ne yaptı? "

" O siktiğimin veledinin planlarından haberin var mıydı? " Esen soğuk rüzgarlara ve şehrin merkezinden yayılan sise aldırmadan ceketini çıkararak hızla çöp konteynırlarına doğru fırlattı. Şimdi üzerinde sadece Calum'un yine nereden bulduğunu bilmediği beyaz bir gömlek ile duruyordu. " Ne bakıyorsun? Kuru temizlemeci Sally'den ödünç aldım. " Öfke ile kızarmış yüzü Calum'a bakmayı sürdürürken sinirle gömleğini pantolonunun içinden çıkardı. Şimdi daha çok kendisi gibi duruyordu; dağınık ve öfkeli.

" Nereden geliyorsun sen böyle? "

" Luke'un okulundaki toplantıdan. " Calum'un kaşları hafifçe çatılırken arkadaşına beklemesi için işaret etti ve yanına inmeden önce onu bekleyen Scarlett'ın yanına doğru ilerledi.

" Yine bir şeyler duymuş olmalı, yanına gideceğim burada kal. " Onun hala ılık duran dudaklarına minik bir öpücük kondurduktan sonra geri çekilerek kızıl saçlarını geriye doğru itti. Scarlett'ın beyaz tenini birkaç saniye için izledikten sonra ise topukları üzerinde dönerek arkadaşının yanına gitmek için balkon demirlerine yöneldi. Yangın merdivenlerinden hızla aşağı inerek arkadaşının yanına gittiğinde Ashton'ın hala öfkeli bir biçimde elleri belinde beklediğini gördü.

" Dinliyorum. "

" Bugün bir öğretmeni tarafından arandım. Gardiyanı olarak sistemde yazan isim benmişim. Tüm o üniversite planlarından haberin var mı? "

" Ah, bir şeyler söylediğini duymuştum. "

" Öylece gidecek mi yani? Ardına bile bakmadan? " Ashton kollarını göğsünde kavuşturdu, tek kaşı havaya kalkmış bir biçimde karşısında gergince dikilen arkadaşını süzmeye başladı. " Onun üzerindeki onca emeğimize aldırmadan, ona ihtiyaç duyan bunca insanı umursamadan? "

" Şuan Luke'tan önemli problemlerimiz var Ashton, bırak da çocuk hayallerini yaşasın. "

" Sikeyim, benim de hayallerim vardı tamam mı? Ve hayallerim evsiz bir velede hayatı öğretmekten ibaret değildi. " Ashton'ın işaret parmağı kendisini gösterdiğinde Calum vücudunu küçük bir titremenin esiri altında bulmuştu. Nasıl böyle söylerdi bilmiyordu. Bir şey söylemedi. Yalnızca derin bir nefes aldı ve sakinleşmeye çalıştı. O evsiz değildi, onun bir evi vardı. Onun daima bir evi olacaktı. Titreyen dudaklarını sıkıca birbirine bastırarak gözlerine dolmaya çalışan yaşları engellemeye çalıştı. Yavaşça aşağı inen göz kapaklarının altında Scarlett'ın sureti belirmişti. Onu düşünüyordu çünkü bunun onu rahatlatacak tek şey olduğuna inanıyordu. O ağlamazdı, ağlayamazdı değil mi? Bir çok insanın yükünü taşıdığınızda, herkes sizin gözlerinizin içine bakarken, yaşamaları size bağlıyken ağlayamazdınız işte. Güçsüz duramazdınız çünkü sizden daima beton kadar sert olmanız beklenirdi. Fakat Calum, henüz çimentosu döküldüğünde insanların aldırış etmeden üzerinden geçtiği ezik büzük kaldırımlar gibi hissediyordu kendini.

" Mahalleyi elimizden alıyorlar. " sesinin titrememesi için çabalarken gözlerini sonunda açabilmişti. Tüm ışıkları sönmüş kara gözleri Ashton'ın çatık kaşlarını izliyordu. Genç adam belli ki anlamamıştı arkadaşının demek istediğini. " Bir icra mektubu geldi ya da öyle bir şey işte. Buradaki küçük ev ve apartmanların yıkılacağına ve buranın iş merkezlerine çevrileceğine dair. "

Thief + c.hHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin