Bağrımak istiyorum. İsyanımı yorgunluğumu bağırarak dile getirmek istiyorum. Ama sadece susuyorum...
(Gizemli yabancının anlatımıyla)
Hava karanlık sayılırdı şafak yeni sökmüş sokak lambaları yanmaya başlamıştı şehre sessizlik hakimdi karanlığın esareti sona eriyor ay dünyaya veda ederken güneş dünyayı selamlıyordu zaten hep böyle değil miydi? Düzen, biri giderken biri gelmez miydi?
Balkona çıkmış İstanbul'u seyrediyordum bu saatlerde insan düşünmeye fırsat bulurdu yada sadece bana öyle gelirdi. Hava kasvetliydi aynı ruhum gibi Ezan sesi doldurdu kulaklarımı siyahın hükmü son bulmuştu güneş tüm ihtişamıyla parlamaya başlamıştı. Odama geri girdim kendimi yatağa gelişi güzel bıraktım tavanı seyretmeye başladım öyle orada ne kadar durduğumu bilmiyorum kalkma vaktinin bildiren alarm ötmeye başlamıştı demekki saat 07:30 olmuştu her zamanki gibi siyahlara büründüm ve yürümeye başladım İstanbul'a kış geliyordu hemde hiç olmadığı kadar sert geçecek bir kış. Çok sevdiğim bir şiir vardı onu söylemeye başladım
Ölüm gelecek ve bana senin gözlerinle bakacak.
Bu, bitirmeye benzeyecek günahı
Aynada yeniden beliren bir ölü yüzü görmeye benzeyecek...
Dinlemeye benzeyecek suskun bir dudağı
Dilsiz düşeceğiz ortasına burgacın...
(Cesare pavese/ölüm gelecek ve senin gözlerinle bakacak)...20 Kasım 2016
Yelkovan ve akrep saat dokuz buçuğu gösterirken gizemli yabancı eski dostuna selam vermek için gelmişti mezara. Buraya uzun süredir gelmediği için bulmakta zorlansada en sonunda bulmuştu bu gün 11. Yılını da tamamlamıştı eski dostu.
Onun ismine bakarken içini garip bir hüzün sardı dikkatini dağıtmak için gözlerini isimden çekti toprağı incelemeye başladı çiçekler hala canlıydı demekki yıllar sonra bile düzenli ziyaret ediliyor, diye düşündü ben onu yıllardır göremiyorum ama ondan kopamayanlar var diyede düşündü gözlerini kaplayan yaşlara izin verdi
Mezarın başında otururken kendisinin birden ölümü düşünürken buldu. Ne kadarda komikti Anlamsız olan bu yaşama anlam veren tek şey ölümdü...
Başını mezara yasladı ve fazla konuşmazdı onunla yıllar öncede dediği gibi.
"Ben geldim ve hep geleceğim"
Demişti gitmeden önce yine geldi yine ve yeniden konuşmaya başladı
"Hatırladın mı? Beni eski dostum ben seni hiç unutmadım unutamam senin benim için yaptıklarına göz yumamam yıllar önce gitmeseydim seni dinleseydim benim yanımda olurdun ama aptal kafa bir bok varmış gibi gittim ben buradayım ama sen şimdi yoksun vijdan azabı fazla geliyor artık." Dedi genç adam ağlamıştı hiç olmadığı kadar eve gelmiş aynadaki yansımasına bakıyordu genç adam çok yorgun görünüyordu gözleri kızarmış ve yorgunluktan torbalar çıkmıştı yüzünde ise 11 yılın yorgunluğunu taşıyordu gözleri ise hüzünle bakıyordu gizemli yabancının eskisi gibi neşesi kalmamıştı yıllar çok şey götürmüştü ondan neşesini, huzurunu, sevgisini, ruhunu ve kalbini en çokta sevdiğini öylece banyoya yürüdü elini yüzünü yıkadı bir duş alıp yatağa yattı uykuyu sevmezdi hiçbir zamanda sevmeyecekti uyku onun için "zaman kaybıydı" saatler bir bir akıp geçiyordu yataktan kalkıp tek sevdiği yere balkonuna çıktı bedenini koltuğa bırakıp kafasını gök yüzüne çevirdi lacivertin üzerine sim dökmüşler gibiydi yada ona öyle gelirdi o ara bir yıldız kaydı tek bir şey diledi o an lütfen beni ona kavuştur biliyorum iyi şeyler yapmadım ama sana yalvarırım beni ona kavuştur dedi ve derin bir iç çekti o mavi gözlü ve sarı ve siyahın karışımı saçları olan ve mükemmel denecek gibi yüzü olan o kıza kavuşmaktı tek dileği 4 yıl oldu hala aklında çıkmıyordu o gülüş her gözlerini kapattığında aklına geliyordu bazen nasıl içten bir kahkaha attığını hayalini kuruyor ve o bile içini yakıp kavuruyordu biliyordu ona deli gibi aşık olduğunu kalbi hızlanıyordu ama yok olmuyordu bir girdimi kalbe birdaha çıkmıyordu eline telefonunu aldı ve onun Instagram'ına girdi fotoğraflarını yine ve yeniden inceledi içinde "acaba bu kızda beni severmi" diye sormaktan kendini alamıyordu bir insana gülmek bu kadarmı yakışırdı yani kendide yakışıklı bir erkekti bayağı kaslı bir vücuda sahipti (siz düşünün artık böyle bir kaslara sahip olmak için kaç yıl harcanır😜) neyse dedim ve uyumaya çalıştım yine olmadı...
............
Uyku tutmayınca üzerimi giyindim ve evden çıktım onu görmek bana cidden iyi gelecekti saate baktığımda gece yarısına ilerliyordu restoranın önünden durdum ve içeriye baktım ışıklar yanıyordu müşteri gibi içeri girdim ve boş masalara oturdum kalabalık o kadar fazla değildi ama yinede 6-7 masa doluydu o ara görüş alanıma girdi masmavi gözleri siyah ve sarı karışımı saçları o mükemmel yüzü üzerinde kırmızı bir kısa kollu altına siyah bir kot ve siyah restoran önlüğü belinde bağlıydı yorgun olduğu belliydi ama o haliyle bile baştan çıkarıcı duruyordu hızla elimi kaldırdım ve bana doğru yürümeye başladı durdu ve"Bir şeymi istemiştiniz?" Diye sordu hızla
"Bir kahve alabilirmiyim sade ve sert olursa sevinirim" dedim gülümseyerek
"Tabikide kahve seçiminiz güzelmiş sade ve sert" dedi bende ona gülümsedim
Allah'ım ses tonunu bile mükemmel yaratmış 5 dk sonra kahvemi getirdi ve
"Afiyet olsun" dedi ve bende fırsattan istifade
"Teşekkür ederim buyrun beraber olsun" dedim gülümseyerek o ise
"Çok isterdim ama çalışmam gerek" dedi ve gitti
yani buda birşeydi sesini bile duymak bana iyi geliyordu kahvemi içtim ve hesabı istedim
Ve eve geldim ve balkonuma çıktım sigaramdan bir kaç tane içtim saat 4-5 arasıydı uyku benim için bitmişti zaten şafak sökmeye başlamıştı dışarısı ayaz kesmişti balkonumdaki büyük koltuklara bıraktım kendimi ve izlemeye başladım manzarayı öyle oturdum biraz ve kalktım ve yemek yemeye karar verdim kendime bir şeyler hazırladım biraz yedim ondan sonra ise kaldırdım saat 06:30'olmuştu evden çıktım sokakta dolaşıyordum ki o arada durunun restoranına gitme kararı aldım restorana geldim kimse yoktu kapalıydı "offffff" diyerek biraz daha yürüdüm dolaştım saat 07:30 olmuştu sokaklar sakindi birkaç araba vardı. Hava sisli sayılırdı şehre ise bir sessizlik hakimdi güneş yok gibi duruyordu saatler saatleri kovaladı ama en sonunda iskeleye yaklaştım ardımdan bana seslenen ses izle duraksadım
"çok uzun zaman oldu görmeyeli" dedi yüzümde bir gülümseme oluştu
"Öyle olması gerekiyordu oldu" dediğimde ise o bana alaycı bir sesle
"Sen gitmeyi kendine tek kaçış yolu olarak gördün" dediğinde ise dişlerimi sıktım beni yine sinir edecekti ama sözlerinin Doğruluğu kalbimi delip geçiyordu
"Benim hayatım nezamandan beri seni ilgilendirir oldu" dediğimde ise duraksadı
"Sadece senin iyiliğini istiyorum evlat" dediğinde ise gülme sırası benimdi
"Ben senin nezamandan beri evlatın oldum" dedim ve ekledim
"11 yıl önce neredeydin yaptığım hatayı duyunca ilk sen bana sırtını döndün o zaman ben insanların nasıl bir şey olduğunu gördüm sadece kendi çıkarlarını düşünüyorlar gerisi palavra" dedim ve yüzümü ona döndüm buruşmuş yüzü ve kırlaşmış saçları ve üzgün gözleri dolmuştu konuşmaya titreyen sesi ile devam etti
"Affet beni evl-" dedirmedim yıllar öncede bana böyle bakmıştı ama umrumda değil artık ben tekim onun katilini bulana kadar tekim kendi işimi kendim yapacağım ve ona bakarak
"Ben bu işte tekim onun katilini bulana kadar durmayacağım durduran olursada acımam kalbini kırmaktanda çekinmem" dedim ve arkamı döndüm ve yürümeye başladım o sırada ardımdan bağırdı
"Kendini yakacaksın evlat" dedi ve ona dönmeden bağırdım
"Ben yanalı çok oldu o zaman neredeydin" dedim cevap gelmedi zaten verecektir bir cevabı yoktu...
Sevgili sevgililerim kırıklar kitabımızın finalini verdik aşk (hüzünle devam ediyoruz ve şuanki kitabımızla gizem/gerilim kategorisinde yazmaya çalışıyorum inşallah seversiniz merak uyandırıcı bir bölüm olmuştur inşallah sizi SEVEYRIM Gizemli yabancımızın anlatımıyla dinledik ama bir sonraki bölümler durudan tabikide gizemli yabancının ismi var onu ilerki zamanlarda öğreneceğiz ben ona böyle hitap etmeyi seviyorum yani hoş duruyor ismi 😜😜😜😜😜😝😝😝 öpüyorum sizi 😘😘😘😘😘😘😘😘😘😘😘😘
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gizemli yabancı
Mystery / ThrillerBEN DELİ DEĞİLİM SADECE YAŞADIKLARIMA KİMSE İNANMIYOR... Mum olmak kolay değildir. Işık saçmak için önce yanmak gerekir;)