Ryu:Burayı özlemişim Yj:Hem de nasıl Ryu:Hadi koş! Yj:Ya beni bekle
Hyunjin'den: Saçlarımı gerginlikle geriye attım. Ülkedeki karşı taraf ajanları günden güne artıyordu. Ve babam yeni başkan ben olacağım için bu işle benim ilgilenmemi istemişti.
Ben Hwang Hyunjin.Hwang Yeji'nin tek abisi ve peri yani Hwang kabilesinin başkanlığının varisi.Shin Ryujin'in tek ve eski sevgilisi.
Yavaşça ayağa kalkıp pencerenin oraya gittim. Bu işlerin başında Jeon'lar olmalıydı. Eğer onları ve büyülerini burdan uzak tutarsam bu işi kökünden çözmüş olucaktım. Masadaki eşyalarımı çantama koyup büyük kütüphaneye doğru yola çıktım.Kütüphanenin önünde kız kardeşimin sesini duymamla beraber durup arkamı dönmem bir oldu. Onun ve Ryujin'in koşarak bana geldiklerini gördüm. Yeji'nin koşarak boynuma atlamasıyla kıkırdadım.
Yeni benden ayrılıp koşarak kütüphaneye girdi. Ve yine baş başa kalmıştık.
Hyj:Ryuji- Ryu:Bak Hyunjin şuan çok değer verdiğim birinin başı çok büyük bir dertte. O yüzden aşka gelemem. Şu iş bitene kadar arkadaş olabiliriz. Ama bu seni affettiğim anlamına gelmez. Sadece bununla uğraşamam. Ve bu iş bittiğinde ikimizde görüşmeyeceğiz. Ve şu "hediye" gönderme işini bırak. Seni bunlarla affetmeyeceğimi bildiğin halde hâlâ atıyorsun. Yapma!
Ryujin daha fazla bir şey demeden içeriye Yeji'nin yanına gitti. Kimden bahsettiğini bilmiyorum ama çok fazla kurcalamıcam. Ve en azından arkadaş olmak iyi bir şey değil mi? Bende düşüncelerimden kurtularak içeri girdim. İçeride Yeji'de Jeon bölümünde durmuş bir şey arıyordu. Hyj:Ne arıyosun Yj:Jeon zehrini engelleme yöntemi Ryu:Buldum! Yj:Bakıyım Şuan kızların neden Jeon zehrini engelleme yöntemi aramasını bilmiyordum fakat sesimi çıkartmıyordum. En son Ryujin'in "Buldum!" diye bağırmasıyla beraber kütüphanedeki çoğu kişi bize dönmüştü. Ve ne yazıkki bize bakanların arasında Park Jimin'de vardı. Sinirle bize doğru adımlayınca Ryujin hemen kitabı elinin arkasına atmıştı. Bu yaptığı şey de bize doğru şüpheli bakışlarını atmasına sebep olmuştu. Yanımıza gelirken sahip olduğu gücü kullanmaktan çekinmeden Ryujin'in arkasına sakladığı kitabı havalandırmış ve kendine doğru çekiyordu. Tabi Yeji ve Ryujinde boş durmamış peri ve meleğe dönüşüp kitabı almaya çalışıyorlardı. Bende periye dönüşerek kızlara yardım etmeye başlamıştım. Park Jimin'de bizle dalga geçersine kitabı bir kenardan bir kenara sürükleyip duruyordu. En sonunda Ryujin hızla ona doğru koşarak onu yere ittirmişti. Boşuna bu kıza aşık olmamıştım. Fakat bu yaptığı hareket bir melekten beklenmediği için herkes ona tip tip bakıp kendi aralarında konuşmaya başlamıştı. Sinirle onlara dönüp bağırmaya başlamıştım:
Hyj:NE KONUŞUYONUZ! HE SÖYLESENİZE! ZORUNUZA MI GİTTİ HA! BİR MELEĞİN BİR BÜYÜCÜYÜ ALT ELTMESİ
Tabi bu sırada Park Jimin ayaklanmış üstüme yürümeye başlamıştı.
Jm:KAFANA GÖRE BAĞIRIYORSUN AMA UNUTTUĞUN BİR ŞEY VAR HWANGHYUNJİN BURASI AYDINLIK TARAF DEĞİL!BURASI ORTAK ALAN VE BURDA KİMSEYE ÜSTÜNLÜĞÜN YOK! diyip yerdeki kitabı alıp çıkışa yönelmeye başlamıştı. Kızlarla beraber onun peşinden koşsak da ne yazık ki kütüphanenin kurucusu gelmiş ve bizi sıkı bir azara ve cezaya tabi tutmuştu.
6 Saat Sonra; Mdr(Müdür):Evet gençler, aferin size tüm kütüphaneyi pırıl pırıl etmişsiniz. Bundan sonra kütüphanede nasıl davranıcağınızı öğrendiğinizi umuyorum.
Ryujin'den: Altı saat boyunca enayi gibi kütüphane temizlemiştik. Ve bunların tüm sorumlusu Park Jimin ve Hyunjin'di. Ayrıca kitabıda kaçırmıştık. Yeji ile beraber sinir karışık endişe ve hayal kırıklığı ile kütüphanenin dışına çıkmıştık. Orda bize sırıtarak bakan Park Jimin'i görmeyi bekleyerek değil tabi. Yaslandığı yerden sırtını çekerek bize doğru ilerledi.
Jm:Ooo hwang kardeşler ve tatlı bir shin işiniz bitti mi bari? Ryu:Kes tantanayı, kitap nerde onu söyle Jm:Niye bu kadar acelecesin yağ Jm:Aslına bakarsanız kitabı artık size veremem. Çünkü o kitap şuan Jeon'larda.
Üçümüzde olduğumuz yerde kalmıştık. Bu tepkimize Park Jimin kahkaha atmış sonra da konuşmaya devam etmişti.
Jm:Onlara biraz bahsettim sizin sırf bu kitabı almak için kıyamet koparttığınızı falan ama önemli bir şey değil ki canım. Yj:Ya-yalan söylüyorsun öyle bir şey yapmadın Jm:Kim bilir?
Park Jimin omuz silkerek yanımızdan ayrılmış ve bizi kütüphanenin önünde öylece bırakmıştı. Dizlerimin üstüne çöküp ağlamaya başlamıştım. Yeji yanıma çömelmiş bir şey demeden sırtımı ovuyordu.
Yaklaşık yarım saat ağladıktan sonra aklıma bir şey dank etmişti. Sara Lisa ile yalnız kalmıştı. Ve ona bir şey olabilirdi. Hızlıca kalkıp alelacele portal kurmaya çalışmıştım. Yeji de aklımdakini anlamış olmalı ki beni yere oturtup portalı kendisi kurmuştu. Yerde otururken Hyunjin yanıma gelmişti. Bana bakıp her şey yoluna girecek gülümsemesi yapsada inancım asla olmuyordu.
Portal olduğunda Hyunjin kalkmama yardım etmiş hatta portala kadar yürümeme yardım etmişti. Dünyaya geldiğimde hızla Yeji'nin arabasına binmiş ve eve doğru gitmeye başlamıştık. Yarım saat sonra eve varmıştık.
Anahtarıyla kapıyı açtığımda gördüğüm manzara beni şok etmişti. Kim Namjoon'un kardeşi Kim Jennie, Park Jimin'in kardeşi Park Chaeyoung,Lalisa monobal ve Kim Jonghyun salonda oturmuş Sara ile sohbet ediyorlardı. Salona girdiğimde tüm gözler bana çevrilmişti. Benden sonra gelen Yeji ve Hyunjin'i gördüklerinde dördününde suratlarında piç smile belirmişti.
Sara'nın kucağıma atlamasıyla beraber onu gıdıklamış sonra da onu serbest bırakmıştım.
Sr:Sen kimsin?
Bu soruyu Hyunjin'e doğru sorduğunda Hyunjin'in gayet samimi ve sıcak bir başlangıç yapıcağını umuyordum ve zaten umduğum gibi de oldu.
Hyj:Ben Hyunjin, Hwang Hyunjin- Sr:Yoksa sen Yeji unnie'nin ikizi falan mısın.Çok benziyorsunuz zaten Hyj:Tam da üstüne bastın. Peki senin adın ne? Sr:Sara, Jeon Sara
Sara ismini söyledikten sonra Hyunjin bir an duraksaması çok değil aşırı derecede komikti.
Jong:Sara sana bir efsane anlatıyım mı? Sr:Olurrrr Jong:
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
