Sara'dan;
Tae:Bir sihirbaz asla sırlarını söylemez küçüğüm
Anlamaz ifadeyle ona baktığımda büyük bir kahkaha atmış sonra da yürümeye devam etmişti. Bende çok takmayıp beni peşimden gelmeye devam etmiştim.
Ormanda konuşarak ilerlerken önümüze çıkan şelale ile ormanın en derinine geldiğimizi anlamıştım. Ben koşarak şelaleye ilerlerken Taehyung yerinde durmuş şelaleye bakıyordu.
En sonunda tam elimi şelaleye sokucakken Taehyung konuşmaya başlamıştı.
Tae:Sana bu şelalenin adını söyleyeyim mi küçüğüm?
Sr:Olurrr
Tae:ꀤ̇ꑓ꒒ꍏꂚꀸꍏ ꑄꍟ꒒ꍏ꒒ꍟꑄꀤ
Sr: Ne?
Tae:İsmi bu
Sr:Peki Korece çevirisi
Tae:Özel isimlerin çevirisi yoktur küçüğüm
Sr:Peki anlamı ne?
Tae:Geçmiş ŞelalesiTaehyung'un dediklerine bir anlam veremezken Taehyung konuşmaya devam etti
Tae:Bu şelaleye içtenlikle elini basanların geçmişi suda oluşurmuş
Sr:Gerçekten mi?
Tae:Evet küçüğümTaehyung'un dediklerinden sonra elimi suya basıp görüntü oluşmasını bekledim. 1 dakika sonra suyun içerisinde bulanık bir görüntü oluşmaya başladı.
Görüntü bulanıktı. Tek görebildiğim mavi, uzun saçlı bir kadın bir bebeğin başında ağlıyordu. Fakat kadının veya bebeğin yüzü gözükmüyordu.
Zaten o görüntüde 5-6 dakika sonrasında kaybolmuştu. Yüzüm asık bir şekilde elimi çekip Taehyung'un yanına gitmiştim.
Annem veya babam hakkında en ufak bir şey bulma umuduyla batırmıştım elimi suya.
Tae:N'oldu küçüğüm, niye suratın asık?
Taehyung'un endişeyle sorduğu soruyla omuzlarımı silkmiş, gözlerimden yaşların akmasına izin vermiştim. Taehyung bu halimi görmüş ve bana sarılmıştı.
Bende ona sarıldığımda bir kaç dakika öyle kalmıştık. Ayrıldığımızda Taehyung konuşmaya başlamıştı
Tae:Ne gördüğünü anlatmak ister misin?
Şelalenin kenarındaki taşlara oturduktan sonra anlatmaya başlamıştım.
Sr:Benim annem beni doğduğum gün beni arkadaşına bırakmış, hayatım boyunca hiç bir zaman annemi veya babamı görmedim. Bu şelalede sen geçmişini görebiliyorsun diyince benimde içime annemi veya babamı görebilceğime dair bir umut oluşmuştu. Fakat görüntüde hiçbir şey belli değildi
Belki bunları ona anlatmamalıydım. Ama nedense onu bana çeken bir şey var gibiydi.
Tae:Bak küçüğüm, ben daha çocukken yaklaşık 9-10 yaşlarındayken annem bize ihanet etti. Ben benden 1 ve 2 küçük iki kardeşimle ortada kaldık. Bize ihanet ettikten 2 gün sonra babam annemi öldürmüştü. Ondan bu yüzden çok nefret ettim. Her ne kadar bize ihanet etsede o bizim annemizdi. Onun ölümünden sonra babamdan kendimi tamamen soyutladım. Kendimi sadece kardeşlerime odakladım. Ve bunu yaparken tamamen yalnız değildim çünkü arkadaşlarım vardı. Bunları niye anlattığımı sorarsan sende yalnız değilsin. Ben varım tamam mı? Eğer biri seni üzerse veya bir şey yaparsa o kişiyi doğduğuna pişman ederim. Buna emin olabilirsin.
Bir abi edasıyla söylediği şeyler sonrasında kalbimde bir şeyler dolmuştu. Gözümdeki yaşların akmasına izin vermek üzereyken o elinin tersiyle silmiş ağlamama izin vermemişti.
Tae:Ayrıca bir daha gözünden yaş düşmesine izin vermeyeceğim.
Dediği şeyler sonrasında başımı onun omzuna koyup dinlenmeye başlamıştım.Bugün fazlasıyla yorulmuştum. Eve gidip sadece uyumak istiyordum fakat akşam Jonghyun'un kulübesine gidip efsanenin devamını dinlicektim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Little Jeon
FanficKardeşlerini karşı tarafın elinden almak isteyen 3 genç acımasız Jeon kardeşler ve hiçbirşeyden haberi olmayan sıradan bir üniversite öğrencisi