Kayıp - TaeKook ✔️

Chapter: 1 - For you, I could pretend like I was happy when I was sad.

Hoş geldin, iyi okumalar :) Lütfen yorum bırakmayı unutma 💜💚

Saat gece yarısını geçmişti.

Jeongguk evlerinde habersiz bırakılmış, dört dönüyordu eşini beklerken. Bazen pencereden bakıyor bazen oflayıp ellerini saçlarından geçirip gelmesini bekliyordu. 01.23'te kapı çaldı. Jeongguk hızlıca gidip açtı.

"Taehyung! Nerelerdesin acaba?"

Taehyung kapıdan içeriye girdi ve iki elini yanaklarına koydu Jeongguk'un. Sarhoştu. Seslice öptü dudaklarını. Jeongguk karşılık vermeden itti Taehyung'ı.

"Kızgınım. Yapma."

Taehyung kendine doğru çekti yine belinden.

"Neye kızgınsın?"

"Sana! Nerede olduğunu neden söylemiyorsun?"

Taehyung birkaç kere 'cık' sesi çıkarttı ağzından. "Sen bana kızamazsın, biliyorum." Kafasını aşağı yukarı salladı ve elini kalçasına götürdü eşinin, sıktı hafifçe. Sorularını öylesine soruyordu Taehyung. Dikkati dudaklarındaydı. Öpmek istiyor gibi bakıyordu onlara. "Arkadaşlarımlaydım, aradın mı ki?"

Jeongguk duyduğu şeye inanamadı birden ama hâlâ kollarının arasından çıkmaya uğraşıyordu.

"Bin defa aradım! Korktum sana bir şey oldu diye."

Jeongguk rahat durmadığı için Taehyung sert olmayan bir şekilde duvarla arasına sıkıştırdı onu. Eliyle yüzünü sevip izlerken baş parmağını dudaklarının üzerinde gezdiriyordu. Konuşmuyordu.

"İyi görünmüyorsun. Dinlensen iyi olur, Taehyung."

"Buradayım şu an, seni istiyorum."

Sonra kapandı dudaklarına. Ellerini Jeongguk'un bacaklarına koyup kendi beline sarmasını istedi. Jeongguk karşılık vermeye başlarken kollarını boynuna sardı. Yine ve yine onu kandırmayı başarmıştı Taehyung. Dayanamıyordu Jeongguk ona. Tanıştıkları günden beri zayıf noktasıydı onun.

Taehyung yatak odalarına doğru ilerledi kucağında Jeongguk ile. Eşini yatağa bıraktı ve üzerine çıktı. Hâlâ öpüşüyorlarken kemerini çözüp çıkarttı ve fırlattı yere.
Jeongguk kemerden sonra düğmesini ve fermuarını daha hızlı açmak için yardımcı oldu ona. Jeongguk'un pantolonuyla ilgilendiğini görünce gömleğinin düğmelerini çözüp uçlarını pantolonun içinden çıkarttı ve doğrulup Jeongguk'u ters çevirdi yatakta. Jeongguk bunu beklemiyordu. Kafasını çevirip ona baktı.

"Acelecisin."

Taehyung bir gülümseme vermişti. "Çok özledim seni çünkü."

Sonra eşofmanını sıyırdı altından ve çıkarttı. Jeongguk sorgulamadı daha fazla. Akışına bıraktı. Bedeni onu istiyordu ve kontrol ondayken huzurlu hissediyordu.

Taehyung kasıklarından tutup yukarı çekti Jeongguk'un kalçasını. Dizlerinin üzerine gelmesini sağlamıştı. Sonra diliyle ıslatmaya başladı arkasını. Jeongguk'un tüyleri diken diken oldu birdenbire ıslaklığı ile sarsılınca.

"Taehyung... bu... ahh~"

Taehyung'ın dili hâlâ oradayken kendi aletine elini götürüp pantolonunun üzerinden okşadı biraz. Sonra doğrulup iç çamaşırının içinden çıkarttı ve elini ıslatıp sıvazladı sertleşmiş aletini. Jeongguk'un canını yakmadan itti kendini içine. Gözlerini kapatıp boğuk bir inleme bıraktı havaya sonrasında. Jeongguk hazırlığın bu kadar kısa süreceğini beklemediğinden yüksek sesle inledi.

Taehyung ellerini Jeongguk'un beline koyup hafifçe ovaladıktan sonra içinde hareket etmeye başladı. Bir eli de Jeongguk'un dolgun kalçasını sıkıştırıp vuruyordu arada. Jeongguk hem vuruşlarından hem de hareketlerinden dolayı sızlanarak inliyordu altında.