Chapter: 24 - Final

229 17 51
                                    

Son kez hoş geldin, iyi okumalar. Lütfen yorum bırakmayı unutma 💜💚

Birkaç dakika sonra Jimin Taehyung'ı onlara gelmesi için ikna etmişti bile. Taehyung elinde kupasıyla merdivenlerden salona doğru inerken Jeongguk'a seslendi.

"Bebeğim!~"

Jeongguk ne diyeceğini bildiği için önce kendi kendine bir yan gülüş verip sonra da salonun kapısına bakarak içten bir şekilde gülümsedi.

"Efendim."

O sırada Taehyung salondan içeri girmişti. Yüzüne hüzünlü bir gülümseme yerleştirdikten sonra gidip eşinin yanına oturdu.

"Benim dışarıda birkaç işim var. Akşam için konuşuruz. Olur mu?"

Jeongguk da yüzünü asmıştı inandırıcı olması açısından. "Olur."

"Suratını ısırırım." dedi Taehyung gülümseyerek. Sonra da boynundan kokulu bir öpücük çalıp ayağa kalktı.

"Görüşürüz bebeğim."

Sonra da hırkasını üzerine giyinip evden çıktı. Jeongguk da üzerini değiştirip Eunwoo ile olan buluşmasına hazırlanmıştı. Saçlarını düzeltiyorken telefonu titredi.

Eunwoo:
Gelebilir miyim?

Jeongguk:
Evet.

Yaklaşık on dakika sonra evin kapısının önünde bitmişti Eunwoo. Tekrar bir mesaj attı geldiğini belirtmek için. Sonra da arabadan çiçeğini alarak çıkıp kaputa yaslanarak Jeongguk'un gelmesini beklemeye başladı. Jeongguk ayakkabısını giyinip hemen çıkmıştı evden.

Hızlı adımlarla ve yüzünde gülümsemesiyle Eunwoo'nun yanına gitti.

"Merhaba, bronzlaşmışsınız beyefendi." dedi çiçekleri uzatırken. O da gülümsüyordu içindeki fırtınaları asla belli etmeyerek.

"Teşekkür ederim, her ikisi için de." dedi Jeongguk çiçekleri alırken. Sarılsa ya da öpse o an garip mi kaçar diye de düşünmeden edememişti. Sonucunda sadece onun yüzüne gülümseyerek bakarken buldu kendini. Eunwoo ceketinin iç cebinden küçük bir kutu çıkarttı ve ona doğru uzattı.

"Küçük bir şey aldım ama takıp takmamak sana kalmış."

Jeongguk çiçekleri sol koluna hafifçe sıkıştırıp kutuyu aldı ve açtı. İçinde bir marsmallow kolyesi vardı. Görür görmez gözlerinden kalpler çıktı ve ufak çaplı bir kahkaha attı.

"Çok tatlı~" dedi ona çevirirken gözlerini. Daha sonra kutusundan yavaşça çıkarttı ve Eunwoo'ya uzattı. "Takar mısın?"

Eunwoo takıp takmaması konusunda kararsızdı. Bu yüzden almadan önce düşündü birkaç saniye. Yine de elinden alıp oldukça zarif ve hızlı şekilde taktı Jeongguk'un boynuna kolyesini.

"Teşekkürler."

"Güle güle kullan. İyi ki doğdun."

"Kullanacağım. Peki kutluyor muyuz?"

"Tabii ki."

Sonra ikisi de arabadaki yerlerini alıp tatlı mı tatlı bir kafeye gittiler birlikte. Eunwoo burayı da daha önceden ayarlamıştı. Yerlerine oturduktan sonra Eunwoo garson ile hızlı bir göz teması kurarak özel olarak yaptırdığı pastanın önlerine gelmesini sağladı. Pasta tavşan şeklindeydi ve boynunda küçük bir kurdelesi vardı. Üzerinde de bir adet mum bulunuyordu. Jeongguk pastayı görür görmez şaşkınlıkla baka kalmıştı.

"Bunu nasıl yiyeceğiz?"

Eunwoo bu şekilde bir tepki beklemediği için panik oldu bir anlığına.

Kayıp - TaeKook ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin