2. Bölüm Yolculuk

78 3 2
                                    

Artik ne kulaklarimi, ne yüzümü, nede parmaklarimi hissedebiliyordum. Hertarafim donmustu. Ayagimdaki ayakkabilarin ici tamamen su dolmustu. Yol boyunca anneme nezaman geldik diye sora sora artik gina gelmisti bana. Oda bana cevap vermekten sikilmisti. Oyüzden artik susup arkasindan ilerliyordum sadece. Heryerimiz batmisti, dizlerimize kadar camur icindeydik. Az kalsin dereye düsüyorduk benim yüzümden. Yosun tutmus taslarin üzerinden gectigimizi, nerden bilebilirdim ki o karanligin icinde. Annemin elinde ki fenerde fayda etmiyordu. Bir elinde fener, diger kolunda ufak bir valiz. Banada bir canta vermisti elime. Icinde tam olarak ne var ne yok bilmedigim. O önden ben onun arkasindan ilerliyorduk.



Acaba evdekiler uyanmislarmiydi? Kesin! Daha cabuk olmamiz lazim, birazdan sabah ezani okunmaya baslicakti ve biz hala yola inememistik. Bizi göremeyince evde ne yapicakti babam? Daha dogrusu üveybabam. Kimbilir? Gerce ilk önce annesini uyandirirdi, sonra Fatma ablayi kaldirirdi yatagindan. Herhangi birseyden haberi varmi diye agzini yoklardi. Zavalli Fatma abla, ne cok istemistim onunda bizimle gelmesini, fakat annem razi gelmemisti. Bir bildigi vardir diye üstelememistim bende. Ardindan kapinin önüne gecip bir sigara yakardi, ve hizli hizli icmeye baslardi. Günde en az 2 paket sigara icerdi hergün. Her sigara ictiginde sürekli öksürür ve balgam cikarirdi. Benimde herdefasinda midem bulanirdi. Suan yine midem bulandi. Igrenc!!! Daha sonra bir hisimla, arka sokakta oturan kardesinin evine kosardi. Kapiyi tokmaklardi var gücüyle.


"Acin su kapiyi,"diye bagirirdi bas bas. Bütün ev halki ayaklanirdi sabahin köründe. Eyer bizi orda da bulamazsa busefer iyice sinirlenir ve vazgecemedigi tehditleri baslardi savurmaya "benden birsey sakliyorsaniz hepinizi kursuna dizerim," diye. Aman Zeynep, birak simdi bütün bunlari diye kendime kiziyordum. Sanane, ne yaparsa yapsin. Dogru mu duyuyordum, yoksa gercekten gelen ses ezan sesimiydi? Evet, dogru. Demekki yaklasmistik. Harika. Nihayet, yol görünüyordu agaclarin arasindan. Ne kadar vaktimiz vardi diye anneme sormustum o an, oda tam 1 saatimiz var demistik. Böyle giderse yetisecektik.


Bundan sonra yoldan gecen minibüsleri beklicektik. Önümüzde 2 metre yükseliginde bir duvar vardi, ordan asagiya atladimmi, ana caddeye gelmistik. Ilk önce ben atlamistim, benim arkamdan annem. Ona birsey olucak diye cok korkmustum. Tam o sirada cok süratli bir sekilde bir minibüs gecmekteydi yanimizdan. Annem kolumu tuttugu gibi hemen yanimizdaki agacin arkasina itmisti beni ve kendisini.


- Sakin kaldirma kafani. Görüyormusun sen. Kasabaya gidiyorlar bizi aramak icin. Zeynep kizim cok dikkatli olmamiz gerekiyor. Hesapladigimdan cok daha cabuk fark etmis gittigimizi, diyordu annem.


Yine bir heyecan sarmisti beni. Ya peki bizi gördülerse? Pesimizden gelirlerse? Anneme birsey söylememistim ama, ilk defa tedirgin olmustum. Dogrumu yapmistik? Yoksa cok mu güvenmistik kendimize? On dakika gecmisti aradan ve hala hicbir minibüs yoktu ortalarda. Ikimizde susuyorduk, bicak acmiyordu agzimizi. Demekki annemde ayni korkulari yasiyordu. Ses duyuyordum, bir araba sesi, evet geliyor, bir minibüs geliyordu. Yanimiza yaklasip önümüzde durmustu. Kapi acildiginda iceriden ilk önce kocaman bir sigara dumani cikiyordu. Icerde oturacak yer yoktu. Tiklim tiklim erkek doluydu icerisi. Bütün gözler bize fikslenmisti. Koyun sürüsü görmüs ac kurtlar gibi, bize bakiyorlardi. Agizlarindaki salyalari görür gibiydim. Ne igrenc bir manzara. Lanet olsun size. Birtürlü doymak bilmeyen adamlara, diyesim geliyordu icimden, ama herzaman ki gibi susuyordum. Cünki bizler böyle görmüstük. Konusmak yasak!


Saat altiya bes vardi, yani tam 20 dakikamiz kalmisti. Normal sartlarda bir aksilik olmazsa yetisecektik trene. Camdan disariya bakiyordum yol boyunca. Eskiden buralari yemyesil ve piril piril görürdü gözlerim, simdi ise karanlik ve camurlu görüyordum heryeri. Kücüklügüm gelmisti aklima. Annemle beraber babamin yanina gittigimiz günler. Balikciydi benim babam. Mahir Kaptan derlerdi adina. Ufak bir teknesi vardi, onunla acilirdi koskoca denize. Bir ciktim mi baliga 1 hafta bazen 10 gün sonra anca geri gelirdi eve. Görmezdik babami günlerce. Fakat ilk okula basladigimda yanimdaydi. Suan oldugu gibi, minibüse binip kasabaya inmistik hepbirlikte, kücük kardesim Ali-Erende vardi.


"Son Durak"!!!!, diye sesleniyordu söför.


Sasiriyorum birden. Ilk biz inmistik minibüsten. Adimimizi yere atmistik ki, tam o sirada tren istasyonunun bekcisi düdügünü calmaya baslamisti.


-Ankara aktarmali Istanbul yolculari kalmasin, tren kalkmak üzere!!!!!!! diye sesleniyordu.





Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 17, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Benim Adim ZeynepHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin