7 saniye

14 3 4
                                    

Anneleri öldükten sonra bizde kalmaya ikna ettik Minho'yu. Faturalara yardım etmeye de başlamıştı hatta Minho. Babam Ne kadar istemese de. Birlikte yaşıyoruz artık Lee Minho ile. Yemeğini yedikten sonra misafir odasına çekiliyor. Ağzını açmıyor. Çökmüş durumda.

01.26

Jeongin'i uyuttuktan sonra yatağına yatırmaya gittim.
Minho öylece yatağında oturmuş duvara bakıyordu. Jeongin'i yatırdıktan sonra yanına ilerledim Minho'mun. Jeongin abisinin onu sevmediğinden bahsediyodu bana. 'Hiç olur mu öyle şey?' diyorum.

"Minho, biliyorum zor zamanlardan geçiyosun. Ama Jeongin ile ilgilen, psikolojisi iyi değil."

Bana döndürdü gözlerini. Ellerimi tuttu. Lee Minho ellerimi tuttu.

"Jisung, herşey için çok teşekkürler."

Fısıltıyla konuşuyoruz tabii.

Sarıldı birden bana Lee Minho. Kokusunu ilk kez bu kadar yakından aldım. Çok güzel kokar hep. Kokusu odaya siner. Odadan çıkmak istemem. Ne yapacağımı bilemeyip bende sardım ellerimi Lee Minho'ya. Kalbim kalp masajı için çığlık attı. 7 saniye öyle kaldık Minho ile. Boynuma gömdü kafasını, ağladı. Bende ağladım o ağladığı için, annesi için. Çekildi sonra benden Minho.

"İyi geceler Hanji."

"İyi geceler, birşey olursa çağır bana. Burdayım."

Burda olduğumu hisset Minho.
Hisset ki yalnız kaldığını düşünme.

Odama gidip yatağıma girdim. Uyuyamıyorum. Yine aklımda Lee Minho. Anladım yine tüm gece Lee Minho'yu düşünüp uyuyamayacağımı. Kalktım, kalktım ve yine yazdım mektubumu.

O 7 saniyeyi düşündüm yine.

7 saniye.

Anladım Minho'ya aşık olduğumu.

_____________________________________________

2 Mayıs

Aradan 1 ay'a yakın zaman geçti. O 7 saniyenin üstünden sayamayacağım kadar saniye geçti.

Zaman Minho ve Jeongin'in acısını uyuşturdu. Ama geçirmedi. Zaman acıyı geçirmez, sadece uyuşturur.

Minho ile daha da yakınlaştık. Arkadaşlıktan öte gibi, değil gibi. Hem öyle, hem değil. Güneş ve Ay gibi.

"ABİ ÖLÜCEM YARDIM ET!"

Ağlayarak Minho ve benim yanıma koşan Jeongin'e baktık. Burnunu tutuyodu. Elini burnundan çektiğinde burnunda kırmızı yuvarlak gibi bir cismin durduğunu gördüm.

"Bu ne lan."

Jeongin tepkimizden korkup daha çok cırlayarak ağlamaya başladı.

"Fülüt müsün oğlum ya."

"Jeongin bak şimdi. Nefesini burnundan hızlı bi şekilde ver tamam mı."

Onaylar şekilde salladı kafasını.

"Nasıl yapıcam abi!"

Daha çok cırlamaya ve ağlamaya başladı.
Minho elini Jeongin'in burnunun üstüne bastırdığında kırmızı şey fırladı.

"Kızılcığı nerden buldun oğlum ya XMİWMFĞWKGİWGĞWKFİMEPF"

Minho'nun kahkahası, çok hoştu. Herşeyi nasıl bu kadar güzel olur ki?
Jeongin koşarak yanımızdan ayrılıp arkadaşlarının yanına geri gitti.

"Aşık mısın Hanji?"

Cilve yapar gibi söyledi.

"Tabii oğlum."

"Gay misin?"

Afalladım. Ne diyeceğimi bilemedim.

"Sen varsan evet."

"Tesadüfe bak, bende sen varsan."

Göz kırptı. Donakaldım. Elim ayağım tutmadı. Öldüm sandım. Zaman durmuştu. Konuşamıyorum. Nefes bile alamadım. Hücrelerim oksijenin varlığını unuttular.

Jeongin'in cırlığı bile beni kendime getiremezdi şuan. Kanım çekildi.

Bayıldım sandım. Cidden uyandığımda hastanede olucam zannettim. Veya komaya girmiş bi şekilde. Belki yoğun bakımı?

_____________________________________________

Finale yaklaşıyoruz.

 Sensedim - MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin