Hanji-Jisung

18 3 4
                                    

Kimsesiz kalmıştı Han Jisung.

Minho'su gitmişti. Jeongin gitmişti. Sarılmaya doyamadığı, koklamaya doyamadığı Minho'sunu çok özlemişti ayrıca Han Jisung.

Çok özlüyordu onları. Ama arayan soran yoktu. Onu unuttuklarını düşünmeye bile başladı artık. Kim bilir belki yeni hayatlarında Minho'nun sevgilisi bile vardı.

Fazla düşünmeye başlamıştı Han Jisung.

Minho ona Hanji dediğinde anladı Jisung aslında bir isminin olmadığını. Jisung ismi onun için sadece harf karmaşıklığıydı.

Han Jisung, Hanji'yi o kadar çok sevmişti ki Jisung'dan nefret etmeye başlamıştı.

Minho'yu ve Jeongin'in durumlarını bilmek istiyorum Jisung. Ama onları rahatsız etmekten korkuyordu. Onları rahatsız edeceğini düşünüyordu.

Telefonun karşısında oturmuş bi arama bekliyordu Jisung. Hergün beklediği gibi. Ama yine alamamıştı Minho onu.

Jisung arayacaktı onu.

Bencil olmasına sinirlendi Han Jisung. Minho'dan arama beklemesine sinirlendi. Minho'nun onu sevmesini beklediğine sinirlendi.

Bipolar gibi hissediyordu artık Jisung.

Minho'nun gidişi yıkmıştı onu.

Ama belki de iyidir şuan Minho ve Jeongin. Tanrıya dua etti Jisung.

Minho'nun iyi olması için. Psikolojisinin iyi olmasını diledi. Jeongin'in yeni oyun arkadaşlarıyla iyi vakit geçirmesini diledi.

Saat 2'ye geliyordu. Jisung'un ağlamaktan şişmiş gözleri artık kapanıyordu. Ama uyuyamazdı Jisung. Daha yazması gereken mektubu vardı onun.

Görmesini engelleyen yaşlardan zar zor yazdı ve kaldırdı mektubu çekmecesine.

Yavaşça girdi yatağına. Minho'nun yattığı yerde yatıyordu. Hatta yastık kılıfları ve yorganları da yıkamamıştı Jisung. Kokusu gitmesin diye. Hala bütün anılar gözünün önüne geliyor ve hıçkıracak gibi oluyor genç adam.

_____________________________________________

"Jisung."

"Hadi kalk."

"Kalksana oğlum."

Jisung yatakta gerilip baktı annesine.

"Minho aradı, seninle konuşmak istiyormuş."

Minho beni mi aramıştı.

"Ne"

Annem son zamanlarda ki çöküşümü anlamamıştı. Gülüyordum çünkü. Veya ben anlamadığını düşünüyordum.

"Ne diyo ki?"

"Bilmem söylemedi."

Yavaşça aldım elime telefonu. İsimsiz numara. Numarasını değiştirmişti demek ki.

"Minho."

Annem odadan çıkıp mutfağa geri döndü.

"Hanji."

Hıçkırdım. Ağlıyordum. O kadar alışmıştım ki, yanaklarım ıslanmaya anlamayacağım ağladığımı.

"Ağlıyor musun sen?"

Kendimi toparlamaya çalıştım. Her ne kadar yapamasam da.

"Jeongin seni görmek istiyor, yoldayız."

Çığlık atmama ramak kala elimle ağzıma bastırdım. Daha çok ağlamaya ve sümük akıtmaya başladım.

"Ağlama oğlum geliyorum ya işte."

Hepsi rüya gibi geliyordu. Karnım ağrımaya başlamıştı heyecandan. Ellerim ve
bacaklarım her zaman ki formunda olduğu gibi titriyolardı...

_____________________________________________

Ben bile rahatladım.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Dec 02, 2022 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

 Sensedim - MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin