BU GECE BİZİM OLSA

-5-

Yavaşça yerimde doğrulup başımdaki acıyla yüzümü buruşturdum. N'oluyo lan?

Üstüme baktım. Pembe çizgili üzerinde nutella olan bir pijama.. Bu ne amk?!

Giydire giydire bunu mu giydirmişler bana- Lan! Kim giydirdi bunları?

Kapı açıldı.

"Uyanmışsın"

Siyah uzun saçlara sahip, esmer tenli ve bir o kadarda güzel olan, en fazla 25 yaşında olan bir kadın içeri girdi..

"Sen kimsin ve ben neden buradayım?"

"Öncelikle merhaba. Ben Helin, burası da benim evim. Seni buraya bir arkadaşım getirdi ve bende rahat uyuman için üzerini değiştirdim. Arkadaşın salonda bu arada"

"Ertan mı?"

"Evet."

Aynaya bile bakmadan salona geçtim. Ertan koltukta oturmuş şaşkınca bana bakıyodu.

"Kızım nolmuş sana yaa bi yerime benzemişsin"

"Sus lan! O değilde, neler olduğunu ve neden burada olduğumu anlat."

"Of.. Neler oldu neler.."

Kaşlarım çatılırken o anlatmaya devam etti.

"Hani şu yanımıza gelen adamlar vardı ya, Baha ve Emre."

"Ee?"

"Senin kafa gidince Baha seni kucağına alıp arabasına götürmeye çalıştı. Ben itiraz etmeye çalıştım ama hem benim kafada fazla yerinde değildi hemde Emre piçi kolumdan tutup oyaladı beni. Sonra şu senin apartmandaki Selim Bey gelip seni Baha'dan kurtardı. Yani aslında ben biraz yardım dilenmiş olabilirim ama karıştırma sen oraları. Sonuç olarak, şuanda Selim Bey'in kuzeninin evindeyiz. Ha bu arada çok garip değil mi ya bu hanımefendi esmer bomba ama Selim ela gözlü sarışın."

"Oha neler yaşanmış lan öyle"

Kısık sesle,

"Daha neler neler oldu da.." dedi ama ben duyabilmiştim.

"Ne?"

"Yok bişey"

Fazla sorgulamadım. Helin'in verdiği kıyafetleri giyip, hafif makyaj yapıp, hazırlandım.

Zil çaldı.

Selim selam verip içeriye girdi. Gözleri beni bulduğunda "merhaba" dedim. O da aynı şekilde karşılık verdi.

Koltuklara oturduğumuz da konuşmaya başladı;

"Nasılsın? Yani dün pek iyi gözükmüyodun" sonlara doğru biraz güler gibi olmuştu.

"Sağolun iyiyim"

"Allah iyilik versin.. Alkolü bırakmayı düşünüyor musunuz acaba?"

"Hayır, neden ?"

"Yani ne bileyim her alkol tüketişinizde birine sarkıntılık yapacaksanız hiç içmeyin daha iyi diye dedim"

"Kime yapmışım sarkıntılığı? Siz ne hakla karışıyorsunuz?"

Ertan lafa atladı;

"ADAMI ÖPMEYE ÇALIŞTIN AYLA"

"Ha ha ha you are funny"

Koltuktan yastık alıp kafama fırlattı.

"Ne funnysi kız, az daha adamın ırzına geçiyodun"

"nE"

Helin denen kadın kahkaha atmaya başladı ve ardından o da konuştu;

"Ne komikti değil mi? Bir kızı 3 kişi durduramadık. Gerçi sadece Selim'le ben ayıktık ama.."

Kıpkırmızı olmuş yanaklarım ve hareketsiz vücudum..

Hiç bir şey söylemeden hızlı adımlarla Ertanın yanına geçip yüzümü saklamaya çalıştım istemsizce. Kahkaha sesleri yükselince Selim Bey'in güldüğünü gördüm.

"Herşey için teşekkürler, biz artık gitsek iyi olacak" diyerek üstümü değiştirmek için uyandigim odaya ilerledim.

"Kahvaltı etseydiniz" dedi arkamdan Selim Bey ama cevap vermedim.

Kapıyı örttüğümde dün ki kıyafetlerimi aramaya başladım. O sırada odaya Helin girdi.

"Kıyafetlerin alkol koktuğu için makineye attım, ben sana kıyafet vereyim."

"Olur, sağol" diyerek cevap verdim.

Dolaptan kıyafet çıkarırken konuşmaya devam etti;

"Bence de kahvaltıya kalın, aç aç göndermeyelim sizi."

"Yok, saolun yeterince yardımcı oldunuz zaten"

Gülümseyerek cevap verdi.

.....
Burada bitirmek biraz saçma oldu gibi ama neyse