📷

77 4 0
                                    

M

Kyungsoo sırt çantasını alıp evden çıktı ailesi köydeki akrabalarına gitmişti. Jongin'in evinde hep birlikte yeni yıla gireceklerdi. Jongin ondan tüm gece evinde kalmasını istedi.

"Ben geldim~" Anahtarla kapıyı açıp içeri girdi, mutfaktan ses geliyordu. "Hyung! Sen misin? Mutfağa gel~" Ayılı pijamasının üzerinde yine ayılı önlüğü ile yemek yapan Jongin gülümsüyordu ona. Poşetleri tezgaha koyup dudaklarına kısa bir buse bıraktı. "Hepsini aldım, yarına birkaç şey daha aldım canım." "Neden aldın ki? Chanyeol hyunga kitlemiştim ben öf ya."

"Kim Jongin, hyunga öf denmez. Dudaklarına biber sürerim." Jongin ocağı kapatıp yanında duran sevgilisinin etrafına kollarını sarmış serseri gülüşüyle dudaklarına yanaşıyordu. "Birincisi sevgilim olan hyunga her şeyi derim. İkincisi biber değil de onun yerine acaba-" "Geldiler!" Çalan kapı Kyungsoo için bir yardımdı, öperse durduramazdı kendini biliyordu. "Kyungsoo neden Noel anne olmadın Jongin senin için iğrenç derecede komik şeyler almıştı."

"Biraz daha konuşmaya devam edersen o iğrenç derecede komik şeyleri sana giydireceğim sevgilim." Chanyeol Baekhyun tarafından kıçına yediği tekmeyle mutfağa girip Jongin'e yardım etti. Diğerleri gelmek üzereydi, Baekhyun ve Kyungsoo masayı hazırladılar. "Junmyeon hyung evden şarap getirecekti unuttu mu acaba?" Ellerini önlüğüne silip çalan kapıya gitti Jongin, Sehun, Yixing, Minseok ve Jongdae gelmişti. "Oh Sehun kocan nerede?"

"Erkek arkadaşın şarap da şarap diye tutturdu Kyungsoo hyung. Erkek adam bira içer dedim ama yok, salak biri aşermiş. Değil mi Jonginciğim?" Jongin Sehun'a dil çıkarıp fırına yaklaştı ve kapağını açtı kurabiyelerle dolu iki tepsiyi de çıkarıp tezgaha bıraktı.

Çocuklar salonda televizyon izlerken Kyungsoo, Jongin'e yardım etmek için mutfağa geçti. "Umarım beğenirsiniz Şef Bey~" Fırsattan istifade dudaklarına uzun bir öpücük bıraktı büyük olanın. "Bu kurabiyeleri çok kez yaptım ama sizin dudaklarınızdan tadına bakmak daha güzel."

"Baba hemen Jongin'in içinden çık böyle klişe şeylerin vakti geçti!" Sehun duyduğu ilfitaf sonrası tezgahtar 2 kurabiye alıp masaya oturdu. "Acıktım ben yemek yiyelim artık!"

...

Jongin içmeyi sevmezdi pek, sarhoş olmadan bırakırdı ve ağzının tadını bilirdi. Şarapları severdi. Sadece 1 kadeh içmişti. Kyungsoo 3. kutu birasından sonra konuşmaya başladı, o da kolay sarhoş olmazdı ama çenesi fena düşerdi.

"Hediyeleri vermeli miyiz? Son 15 dakika." Yixing elindeki bıyık poşetle salona girdi tekrardan. "Mutlu yıllar çocuklar~" En çok ihtiyaçları olan şeyleri almıştı onlara, Yixing gönlü bol ve arkadaşlarına fazla düşkündü. Yabancıydı, sonradan onlarla tanışmıştı ama sanki yıllardır onlarla birlikteymiş gibi hissediyor, hissettiriyordu. Hediyeler açıldı teşekkürler edildi ve ağlandı.

"Son 10..." Geri sayım başladığında Kyungsoo Jongin'e yaklaştı. Gözlerinin içine baktı gülümseyerek, Jongin nefes almayı unuttu sanki. Işıklar kapandı, 'son 1' dediklerinde Kyungsoo, bir şey duydu Jongin'den. "Evlen benimle." Dudaklarını örten sıcak kalın dudakları öptü gözyaşlarıyla ışıklar açılana kadar öyle kaldılar. "Aigoo biri teklifi yapmış." Minseok ve Jongdae aynı anda konuştular, hep birlikte güldüler ve eğlenmeye devam ettiler.

camera ×dokai×kaisoo× ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin