1|İlk Karşılaşma

12 2 3
                                    

Merhaba sevgili okurlar, sizinle paylaşacağım ilk kurgum NEDEN? in ilk bölümünü sizlerle paylaşacağım. Uzun zamandır yazıyorum aslında fakat asla paylaşmayı düşünmemiştim, ama okulda ki yakın arkadaşım, hatta ve hatta kız kardeşim Ece'nin de desteği ile cesaretlendim ve ilk kurgumu sizlere sunmaya hazır hale geldim.

Umuyorum ki beğenirsiniz, lütfen yorum atmayı   

ve  

oy kullanmayı unutmayın.

"Evet gençler bugünlük dersimiz bu kadar, sizlere verdiğim kompozisyon ödevini lütfen haftaya teslim edelim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Evet gençler bugünlük dersimiz bu kadar, sizlere verdiğim kompozisyon ödevini lütfen haftaya teslim edelim. İyi akşamlar."

Fatma Hocanın sınıftan çıkması ile sınıf yavaş yavaş dağılmaya başlamıştı. Telefon dolabında duran telefonumu almak için herkesin almasını bekliyordum, o arbedeye girerek can güvenliğimi hiçe sayamazdım.

Herkes telefonunu alıp çıktıktan sonra bende uyuşuk hareketlerle sıramdan kalkıp telefon dolanına doğru yürümeye başladım. Telefonum koyduğum yerde değil, en üst rafa konulmuştu. Yine... Her zaman aynı şey oluyordu kendi telefonlarını alabilmek için başkalarının telefonlarının yerlerini değiştiriyorlardı. Uzandım ama alamadım, parmak uçlarıma yükseldim ama yine ulaşamadım.

"Ah hadi ama ya"

Kendi kendime söylenerek tekrardan uzandım ama sonuç yine aynı tabii ki. 1.56 olmak zor gençler.

Öğretmen masasında olan d-sandalyeyi çektim ve üzerine çıktım, ve buna rağmen zor uzandım. Bu kadar yükseğe neden yapılıyor ki bu dolaplar canım zürafa mıyız biz?

Kendi düşündüğüme kıkırdarken bir anda gözlerim  karardı, ve her şey o anda oldu. Ben dengemi kaybedip sandalyenin üzerinden adeta uçup yerle bütünleşmeyi beklerken onun yerine garip bir şey oldu ve düşmedim.

Belime sarılan bir çift soğuk kolla yerle bütünleşmekten kurtulmuştum fakat sınıfta benden başka kimse yoktu ki...

Böyle düşünmek yerine gözlerini açıp bana bakabilirsin mesela?

Evet haklısın. Bir dakika sen de kimsin? Erkeksi bir kıkırtı duydum ve o anda korku ve merakla gözlerimi açtım. Belimde hala sarılı soğuk ve güçlü kollar vardı bunu hissediyordum fakat görünürde hiç bir şey yoktu.

Korkuyla yutkundum. O anda hareket etmeye başladım. O şey her ne ise şu an yürüyor olmalıydık.

Görebilmek istiyorsan beni, aç gerçekten gözlerini. 

Zihnimde yeniden bir ses yankılandı, bu ses bir erkek sesiydi. Katı, tok ama aynı zamanda da da yumuşak gibiydi. Bu nasıl olabiliyordu, birisi nasıl benim zihnimde konuşabiliyor ve benimle iletişim kurabiliyordu?

"Sende kimsin?"

Diye sordum sesli bir şekilde, ilk defa başıma böyle bir şey başıma geliyordu. normalde de garip yada paranormal şeyler yaşardım ama ilk defa böyle bir şey yaşıyordum.

Bir kez daha erkeksi kıkırtısını duydum. Gerçekten korkmaya ve sinirlenmeye başlıyordum. Neydi bu, neyin nesiydi de görünmüyordu? İşin garip yanı hala belimdeydi kolları, beni sıraya oturtmuştu kollarını hissediyordum güçlü, kaslı ve soğuktu aslında bedenini de hissediyordum, beni göğsüne yaslamış halde duruyorduk.

"Pardon da sen neden beni tutuyorsun acaba hala? Ulan bıraksana beni sapık, psikopat, manyak ne olduğu belli olmayan varlık! Nesin be sen, uzak dursan lan bıraksana beni it herif!"

Dur durak bilmeden tek nefeste  söylemiştim bunları, hem korkuyor hem de öfkeleniyordum. Kimsenin bana benim iznim olmadan dokunmasından hoşlanmam. Hala sakin kaldığını fark ettiğimde debelenmeye başladım, ayaklarıma geriye doğru tekmeler atmaya çalışırken aynı zamanda da bağrınıyordum.

"İMDAAT! YARDIM EDİN, SAPIK VAR. YA BIRAKSANA BENİ AĞZIMI BOZDURUYORSUN YA! YA KİME DİY-"

"Eğer debelenmeye devam edersen kötü şeyler olacak Ceren, o yüzden adam akıllı dur ve dediğim gibi yap; görmek istiyorsan gerçeği kalbinle bakacaksın."

Cümlemi bitiremeden bunları söylemişti, dediğini yapmayı asla istemezdim ama sırf meraktan odaklanmaya çalıştım ve derin bir nefes aldım. Hislerim daima kuvvetli olmuştu aslında, buna şom ağızlılıkta denilebilir belki bilemiyorum. Bu küçükken de böyleydi aslında söylediğim her şey bir gün içinde gerçekleşiyordu.

"Haydi Ceren benim vaktim oldukça bol ama sen sorun çıkarıyorsun, acele et ve beni daha kuvvetli hissederek gör. Yapabilirsin."

Tekrardan derin bir nefes aldım. Belimdeki kollarını ve sırtıma değen soğuk göğsünü daha iyi hissetmeye çalıştım. Gözümde şekillendirmeye çalıştım, ve garip bir şekilde gerçekten tamamen hissetmeye başladım.

"Devam et Ceren biraz daha odaklan."

Sözlerini tekrardan zihnim yerine sesli bir şekilde telaffuz etmişti, belki de bunu daha çabuk odaklanabilmem ve onu görebilmem için söylemişti bilemiyorum. Sesi, sesi çok güzeldi... Aslında ikinciye belki de daha fazla sesli telaffuz etmişti ama şimdi gerçekten çok dikkat ettiğimden midir nedir bilmiyorum ayrı bir güzel gelmişti.                                                                                           *************************************************************************************

***********************************************************************************************

Ay acayip mutluyum, çok fazla olmasada galiba kendi rekorumu kırdım ve 635 kelime yazdım. açıkçası ben uzun zamandır yazamıyordum. Dediğim gibi bu kurguda iki sene önce yazılan birşey ve şu anda burada yani iki buçuk üç senelik bir serüveni var kendisinin umarım beğenirsiniz severek okursunuz gerçekten acayip derecede heyecanlıyım birdaha ki bölümde görüşmek üzere
Oy kullanmayı ve de yorum yapmayı unutmayın lütfen ki eksiklerimi bulup onarabileyim



Neden?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin