𝗣𝗶𝗻𝗸-𝗛𝗮𝗶𝗿𝗲𝗱 𝗕𝗼𝘆 »𝖸𝖾𝗈𝗇𝖡𝗂𝗇

~15~

Bugün eve tarhyun,Kai ve soobin gelicekti.
Gerçektende çok heyecanlıydım,çünkü besimiz ilk defa sadece konuşup vakit geçirmek için bir araya gelicektik.

Elimde çırpıcı , diğer elimde telefon ve önümde ise leğen vardı.

Bir telefona bakıyor birde malzemeleri sayıyordum.Gercektende kekimin çok güzel olmasını istiyordum.

Kekimi yapıp fırına koydum.
Dakikasını da ayarladıktan sonra mutfaktan çıkıp odama geçtim.

Dolabını açıp kıyafetlerime bir göz gezdirdim ve biraz baktıktan sonra ne giyeceğimi kararlaştırdım.
Üstüme beyaz salaş bir sweet altıma ise gri bir eşofman giyip. Aynanın önüne geçtim.

Gerçektende güzel duruyordu ve hızlıca elime en sevdiğim parfümü alıp sıktım.
Sonrada tarağı elime alıp saçlarımı güzelce taradım.

Zil çalmıştı ve bilmediğim bir şekilde kalbim hızlanmaya başlamıştı.

Odamdan çıkıp kapıya doğru yürüdüm ve her adımımda kalbim daha çok hızlanıyordu.

Kapıyı açtığımda gözüm direk onunla buluştu.
Şuan gözüme ayrı bir güzel ve yakışıklı geliyordu.

Gülümseyip onları eve aldım.Beomgyu direk taehyun'u salona sürükledi arkalarından ise Kai salona giriş yaptı.

Soobin ile birbirimize kısa bir bakış atıp gülümsedik ve sarıldık.
O sanki kokumu beynine kazıyacakmış gibi içine çekiyordu.
Tabi bende ondan farksızdım birbirimizin kokularını delicesine içimize çekiyorduk.

Sonunda ayrıldıktan sonra kulağıma fısıldı.

"Çok güzel kokuyorsun" dedi. O an gülümsememi tutamayıp gülümsedim.

Bende aynı şekilde kulağına doğru fısıldadım.
"Artık kaç kilometre öteden bu kokuyu alırsam senin olduğunu bileceğim çünkü sende çok güzel kokuyorsun" diyip.
Salona doğru büyük adımlarla geçtim.

Arkamdan o da gelip benim yanıma oturdu.

Beomgyu taehyun ile gülüşüyor ve bir konu hakkında konuşuyorlar.
Kai ise tekli koltuğa oturmuş masum masum beomgyu ve taehyun'u izliyor.

Oturduğum koltuktan kalkıp mutfağa geçtim.
Keki alıp tabak çıkardım.
Keki dilimledikten sonra her tabağa birer tane koyup yaninada çatal koydum.

Tabi bunları yaparken soobin'in kapının ordan beni izlediğini fark etmemiştim.
Bir anda bana arkadan sarıldı ve saçlarımı okşamaya başladı.

"Pembişim seni çok seviyorum sen çok tatlısın"dedi bir anda.
Tabi bunu duyunca yanaklarımda ve vücudumda bir sıcaklık oluşu.
Şuan yanaklarımın kıpkırmızı olduğuna yemin edebilirim.

"Hmm peki beni eğer seviyorsan şu kekleri salona götürmeme yardım eder misin" dedim.

"Tabikide" diyerek tezgahtan iki tabak aldı bende elime iki tabak alıp salona götürdük masanın üstüne koyup diğer tabağı almaya gittim.

Onu da aldıktan sonra salona geldim.
Salona geldiğimde taehyun Kai ile birbirlerine çatal saplamaya çalışıyordu.
Bunu gördükten sonra kıkırdadım ve hepsi bana döndü.

Taehyun ve Kai beni görünce ortaya mahcup bir şekilde gülümseme bıraktılar.
Bende onlara sorun olmadigini soyleyip masaya oturdum.

Şuan hepsinin yüz ifadesini inceliyordum.

Hepsi bir anda,
"Bu kek mükemmel!" Diyince ,mutlu olduğum için onlara en güzel gülümsememi sundum.

Kekleri yedikten sonra salonun ortasına geçip Uno oynamaya başladık.
Tabikide Kai ve taehyun tartisiyordu.

"Ulan benim senden sonra olduğumu bile bile ndn artı dört atıyorsun he!"

"Oyun bu bir kere ve ayrıca sende beni bir tür durdurdun odesiyoruz aslan parçası"

"Bana bak Kai seni peluşlarının içinde boğarım çocuk!"

Hepimiz bu sözden sonra gülmeye başladık. Sonra taehyun bize en kotu bakışını attığı için gülmeye son verdik ama içimizde kahkaha atıyorduk.

Uno'yu sağ sağlim oynadıktan sonra, Kai , taehyun ve soobin evlerine gittiler.
Soobin gitmeden önce akşam öpücüğü diye tutturduğu için ona ufacık bir dudaklarına öpücük kondurdum.

Bugun hayal ettiğinden daha güzel geçmişti ve gerçektende deli gibi eğlenmiştim.

Bugün yorulsamda bu benim için tatlı bir yorgunluktu evi toparlayıp odama geçtim.
Kendimi yatağa biraktım ve tavan ile bakışıp bugün soobin ile yakinligimizi düşünüyordum.

Artık daha fazla gözlerim dayanamadı ve kendimi uykunun kollarına bıraktım.

.
.
.
.
.
.